BAYRAM!

Nasıl bir dünyadır bu; dün çatışmaları konuşuyorduk şimdide bayramı. Ne demişti Süleyman Demirel; “dün dündür, bu gün bu gündür!” demek ki Süleyman Demirel yaşamda genel geçer doğruları söylemiş. Süleyman Demirel bu sözleri ilk söylediğinde herkes tepki göstermişti. “Öyle şey mi olur. Dün dünde kalır mı ” denmişti.

Ülkede iki hafta önceki hava neydi, şimdiki hava ne?

Yalan dünya! Dedikleri bu olsa gerek.

Bu gün 1 Kasım seçimlerinde aday listesine girebilme günüydü. İnsanlar milletvekili adayı olabilmek için var gücüyle yarışıyordu. Listeye girenler, liste dışı kalanlar…

Yarın liste yarışları unutulacak, insanlar bayram telaşına düşecekler.

Bayramdan sonra gündem ne olursa…

Bayramda, seçimde, ölümde, kalımda unutulup gidecek.

Demek ki yaşam böyle bir şey...

Acımasız dünya, üzerindekilere aynı anda tüm duyguları yaşatıyor. Ölümlü dünyada her şey olup geçiyor. Yaşadığımız zaman diliminde nelere şahit olmuyoruz ki; bazen insanlığımızdan utanıyor, bazen zevkten dört köşe oluyoruz.

Suriyeli mülteciler Avrupa’ya gidebilmek için sınır kapılarını işgal etmiş durumdalar. Kimse Türkiye’de kalmak veya başka bir Müslüman ülkeye gitmek istemiyor. Mülteciler şunu diyor; “Türkiye’de kalmaktansa ölmeyi yeğleriz”

Mültecilerin söyledikleri bu sözün üzerinde biraz düşünmek gerekmez mi? Avrupa’ya gitmeye can atıyorlar ama Türkiye’de kalmak istemiyorlar. 

Müslüman ülkeden gelip bize sığınan insanlara neyi eksik ettik. Onlar bizim neyimizden rahatsız oldular? Bizi neden sevmediler?

Bu bayramda Müslümanlar bunun cevabını aramalıdırlar.

 Bayram içi boş bir kelime değildir. Dini manada büyük anlam ifade eder.

İster insanlık adına, ister Müslümanlık adına olsun. Adını ne koyarsanız koyun Suriye’de yaşananlar, ülkemizde yaşananlar ve diğer ülkelerde yaşananlar insanlık dramıdır.

Müslümanlık; iyilik, dostluk, kardeşlik, dayanışma, barış, paylaşım demektir.

Gelin görün ki Müslümanlığın hiçbir değeri toplum yaşamında hayat bulmuyor. Kişiler hep kendilerine Müslümanlar.  Kendini ilgilendirilen bir meselede Müslümanlık aklına geliyor. O kadar Suriyeli savaşta ölürken, açlıkla boğuşurken, milyonlar mülteci olup Avrupa ülkelerine göç ederken kimse “ne oluyor ya!” demiyor.

Bayram…

Küsler barışacak,  eller öpülecek, yoksullar sevindirilecek, dostluk, kardeşlik, yardımlaşma, dayanışma duyguları yeşerttirilecek.

Bayram kurban kesmek değildir.

Bayramı bayram yapan değerler vardır.

Kim olursan ol, ne olursan ol, neyi savunursan savun önemli olan yaptıkların, ettiklerindir. İnsanlar, yapılana, edilene bakar.

Basit birkaç örnek; “ilim Çin’de de olsa gidip alınız!”

Çin’i bırakın ilmi kendi içimizde aramıyoruz!

Kuran’daki ilk ayet “oku” diye başlar.

Dünyada en az kitap okuyan ülkeler Müslüman ülkeleridir.

“Komşunuz açken tok yatmayınız.”

Allah aşkına kimin komşudan haberi var. Düşenin canı çıksın misali herkes kendi derdinde, kendinden başka kimseyi gördüğü yok.

Maalesef ülke olarak yanlışlarımız çok, doğrularımız az. Artık bu gerçeğimizi görelim. Doğruları hayata geçirmek için biraz gayret edelim. Emek, üretim, bilim diyelim. Emeğin, insanlığın, kardeşliğin, dayanışmanın, paylaşmanın değerini bilelim.

Yoksa başka türlü bayram olmaz!