Türkiye’nin ateşle dansı!..
- 25 Ekim 2014 Cumartesi
- Bu yazı 12309 kez okundu
Kıymetli dostlar, birçok kişi kıyamet saatinin ne zaman olacağı ve öncesinde neler yaşanacağı hakkında birtakım sözler duymuştur elbet. Tabii asıl büyük kıyamet öncesi her toplum ve kavmin kendi kıyametlerinden de söz etmek gerekir. Tarihe bir göz attığımızda ne kadar uzun süre hüküm sürmüş devlet ve imparatorluklar olduğunu görürüz. Ama şimdi onlardan eser yok. Onlarda; “Bize bir şey olmaz biz köklü ve güçlü bir ülkeyiz” diyerek kendilerini avutuyorlar ama ne ticaretlerinde ne de hukuklarında adalet ve doğruluğa riayet etmiyorlardı. İşte o zaman hak tecelli etti ve kendi hazırladıkları kıyamet onları yok etti.
Gerek Kuran ayetlerinde gerek hadis-i şeriflerde ahir zamanı ve kıyametin gelişini hızlandıran şu durumlar hususunda uyanık olmamız gerekmektedir. Neymiş milletlerin kıyametini hızlandıracak haller bunlara kısaca bir bakalım…
1- İlim kalkacak, cehalet artacak. İçki içmek, zina aleni yapılır hale gelecek,
2- Yok yere adam öldürmeler artacak, insanlara merhamet azalacak,
3- Adalet ve ehliyet kalkacak, haram ve helale dikkat edilmeyecek,
4- Ana babaya isyan artacak, nasihatlere kulak asılmayacak,
5- Ölçü ve tartıda hile yaygınlaşacak,
6- Şehirlere göç artacak, binalar yükselecek,
7- Kötü ve ehliyetsiz kimseler itibar görecek, yönetim onlara geçecek,
8- Kumar, fal revaç görecek, vaktin bereketi kalkacak,
9- İsraf artacak, herkes dünyalık menfaat peşine düşecek…
Şimdi şöyle bir bakın yaşadığınız topluma ve samimiyetle söyleyin bunlardan kaç tanesini temaşa ediyorsunuz. Durun durun siz söylemeden ben söyleyeyim!.. Maalesef bunların hepsini etrafımızda görüyoruz ve bunları değiştirmek içinde bireysel olarak yapacağımız hiçbir şey yok!.. Ve yine ne yazık ki, içinde bulunduğumuz bu sıkıntıların bu dereceye gelmesinde bizden gibi gördüğümüz bir iktidarın büyük bir payı var.
Avrupa aşkından gözleri dönen AKP hükümeti, Roma’da imzaladığı AB anayasasına uyum çerçevesinde önüne sunulan, “Zina’nın suç olmaktan çıkarılması, Eşcinsellere evlenme ve dernekleşme hakkı, Domuzun kasaplık hayvan sınıfına alınması, İçki fabrikalarının sayısının artırılması, Önemli kurumların özelleştirilmesi, Yabancılara toprak satışını 25 dönümden 600 dönüme çıkarması, GDO’lu hastalıklı tohumlarla tarım yaptırılması v.s.” tüm yasaları birbir hayata geçirmesi maalesef bu milletin mayasını bozdu.
İşte bu ve benzeri maddi ve manevi bozulmalar nedeniyle başta Türkiye olmak üzere diğer İslam coğrafyası da kendi kıyametini kendi hazırlamış ve hala bu gidişten ders almamaya inatla devam etmektedir. Dindar nesil yetiştirme iddiasındaki başımızdaki dindar kılıklılara karşı bu millet şuurlanmadan ne Türkiye nede Ortadoğu insanı felaha ve refaha ulaşamayacaktır. Tek yol adil bir düzeni acilen ikame etmek olacaktır!.. Yoksa kendi hazırladığımız kıyamet ile yok olup gideceğiz.
Biliyorsunuz ABD’de 11 Eylül senaryosu bir takım mahfiller tarafından yazıldı ve oynandı. Ve 11 Eylül, Siyonist/Emperyalist güçlerin BOP adı altında Ortadoğu İslam coğrafyasını yeniden istedikleri şekilde biçimlendirmeleri için bir bahane oldu. Bu kapsamda Irak tüm gözlerin odaklandığı bir konumdaydı. Dönemin Başbakanı Ecevit ABD’ye çağrılmış ve Irak’a karşı yapılacak saldırılarda Türkiye üslerinin kullandırılması talep edilmiş ve buna karşılık Ecevit hükümetine istedikleri kredinin verileceği söylenmişti. Ama Ecevit komşu bir ülkeye Türkiye üzerinden saldırılması teklifini reddetti. İşte bu noktada çok önceden hazırlana gelen acil eylem planı devreye sokulmuş ve düğmeye basılmıştı. Eğer Siyonist/Emperyalist ağabeylerin taleplerini reddeder ve tekerlerine çomak sokarsan artık o koltukta sana yer yoktur. Düğmeye basılmıştı ve bu sefer çok farklı bir cenahtan yaklaşılacaktı Türkiye insanına!.. İşçinin, memurun, emeklinin ve tüm İslam coğrafyasının, hani; ‘Yiğidi öldür ama hakkını ver’ sözü gereğince sevdiği, saydığı Yiğit Erbakan’ın özde değil ama sözde talebeleri bu iş için biçilmiş kaftandı. Şer güçler Milli Görüşçü bir gelenekten devşirdikleri bu yenilikçiler sayesinde saf Türkiye Müslümanlarını yola getireceklerini ve yolacaklarını sezmişlerdi.
Irak ve Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmek ve Büyük İsrail’i biran evvel ikame etmek için Milli Görüş’ü bölmek ve Ecevit hükümetini bitirmek gerekiyordu. Muhtar bile seçilemez denen Tayyip Erdoğan henüz siyaset yasaklı olduğu dönemde ne hikmetse ABD ve AB ülkelerinde kırmızı halılar ile karşılanarak görüşmeler yaptı. ABD’deki bu görüşmeler esnasında 2014 yılına kadar ‘Beraber yürüdük biz bu yollarda’ şarkısını mırıldandığı Hocaefendi ile de temasta bulunmuştu. Çok geçmeden AKP iktidara getirildi ve iktidar nimeti karşılığında Tayyip Beyin de zaman zaman dillendirdiği gibi ikinci Özal misyonunun gereği, aynı körfez savaşında Özal’ın yaptığı gibi Türk hava ve deniz üslerini ABD’nin kullanıma açtı. Ve bizzat AKP’li Bakanlarının ağızlarından şu sözler döküldü; “Ülkemizden kalkan ABD savaş uçakları Irak’ı bombalamaya başladığında kasamıza para girecek”…
Özal 1 koyup 3 alacağız demiş ve Müslüman kanı üzerinden pazarlık yapmaktan utanmamıştı. Hatta Türk askeride bu operasyona müdahil olacak, PKK yok edilecek, Musul ve Kerkük bize verilecekti!.. ABD bu vaatlerinden hemen çark etmiş ve ‘Bölge halkı Türk askerini istemiyor, ne yapalım’ diyerek Özal’ı ve Türkiye’yi uyutmuştu. Merak etmeyin Suriye sürecinde de benzer söylemler tekrar edilecek ve Türkiye yine uyutulacaktır. Belki ağzımıza bir parmak bal sürerler bu defa!..
İkinci Özal olan Tayyip Bey, dolayısıyla da AKP eliyle; 1,5 milyon insanın katledildiği, kadın çocuk denmeden tecavüzlerin yapıldığı, hunharca insanların organlarının söküldüğü, mukaddes mekanlarımızın kirletildiği ve 3’e bölünmüş bir Irak ile baş başa bırakıldık. Şimdi Irak yetmezmiş gibi, Suriye’deki kirli senaryoların, senaristlerinin biçtiği oyunlarda başrolü kapma yarışına girmiş bir Türkiye, cadı kazanına düşmek üzere. Türkiye bir büyük ateşle dans ettiriliyor. Biz Türkiye olarak tarihin bize yüklediği misyon gereği Ortadoğu ve İslam devletlerine ağabeylik yapmak ile mükellefiz. Ancak bunu Batı’nın NATO’su, BM’si ile değil Rahmetli Erbakan Hoca’nın tohumunu atıp filizlendirdiği D8 ile yapmak zorundayız.
Bakın bir atasözümüz bu durumu ne de güzel özetlemektedir: “Şeytanla kabak ekenin kabak başına patlar”. Yani demek istiyor ki; ‘Kötülerle dostluk kurma, sonra büyük zarar görürsün’…
Bu atasözümüz gibi buraya yazılabilecek ikaz niteliğinde birçok ayet ve hadis olduğunu görürsünüz merak edip araştırırsanız. Umuyor ve dua ediyorum ki, öncelikle Türkiye insanı ve bölge halkı biran evvel silkinip kendine gelir. Şer güçlerce içine sürüklendiği bir büyük ateşin farkına varıp tüm oyunları bozacak bir aklıselime kavuşur. Rabbim bizlere ve yönetimdekilere, Siyonist/Emperyalist kesimlerin körüklediği, dans etmemizi istediği ateşin farkına varacak bir şuur ihsan etsin…
Kalın sağlıcakla kıymetli dostlarım…
- Herkes doğrumu biz doğru isek? - 2 Eylül 2024 Pazartesi
- Sağlıklı Yaşam İpuçları - 9 Şubat 2024 Cuma
- Başarının en önemli formülü azim ve disiplindir - 19 Temmuz 2023 Çarşamba
- Öğütler - 24 Haziran 2023 Cumartesi
- Bioenerji Şifasının Amacı - 1 Mayıs 2023 Pazartesi
- Bioenerji nedir, nasıl faydalar sağlar? - 10 Şubat 2023 Cuma
- Negatifi Hayatınızdan Çıkarın - 4 Ocak 2023 Çarşamba
- Biyolojik alanımız ve şifa - 15 Aralık 2021 Çarşamba
- Bioenerji, Esma-ül Hüsna ve Dua - 3 Şubat 2020 Pazartesi
- Mayamız mı ekşidi? - 24 Aralık 2019 Salı
- Bioenerji ile şifalan - 6 Kasım 2018 Salı
- Vakit Değiştirme Vakti!.. - 22 Haziran 2018 Cuma
- Niyet hayır, akıbet hayır - 23 Mart 2018 Cuma
- Öldük, bittik demeden silkelenip kendimize gelelim! - 25 Ocak 2018 Perşembe
- Boş yere yaratılmadın!.. - 26 Eylül 2017 Salı
- Piknik notları ve İlkyardım - 2 Ağustos 2017 Çarşamba
- Aziz dostumun acı hayat tecrübesi - 8 Mart 2017 Çarşamba
- İŞTE ÇAY SİMİT HESABI, İŞTE EKONOMİMİZ!.. - 29 Kasım 2016 Salı
- Ne Günlere Kaldık - 21 Ekim 2016 Cuma
- İlkyardımcılara kim yardım edecek!.. - 8 Nisan 2016 Cuma
- Akıllı Adam Olmak! - 1 Mart 2016 Salı
- Nereye Gidiyoruz, Hani Kalkınma!.. - 16 Aralık 2015 Çarşamba
- Kim bu Fos Osmanlıcılar... - 28 Ekim 2015 Çarşamba
- KÖTÜ YÖNETİCİ VE DECCAL - 2 Eylül 2015 Çarşamba
- Müslümanların Helakı!.. - 14 Temmuz 2015 Salı
- Kimse yapamaz, Ak Parti yapar!.. - 22 Mayıs 2015 Cuma
- YALANCI MAĞRURLAR BİZE YABANCI - 29 Nisan 2015 Çarşamba
- Memleketi Mahveden Beceriksizler - 26 Mart 2015 Perşembe
- Kepazelik diz boyu, hangisini sayalım? - 27 Şubat 2015 Cuma
- İDEAL TOPLUM HAYAL Mİ? - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Dönüşen Dönüşsün, Sen Dönüşme!.. - 25 Kasım 2014 Salı
- Türkiye’nin ateşle dansı!.. - 25 Ekim 2014 Cumartesi
- Osmanlı geçinen, Aslından Kopuk Paçozlar - 17 Eylül 2014 Çarşamba
- Hayır, hayır yüz bin kere hayır!.. - 6 Ağustos 2014 Çarşamba
- İSLAM, SİYASET, YÖNETİM - 24 Haziran 2014 Salı
- Siyonizm-Türklere Karşı Yahudinin Pis Oyunları - 22 Mayıs 2014 Perşembe
- Bir Gençlik!.. - 11 Nisan 2014 Cuma
- OY’un BÜYÜK, İYİ AMA KİME OY VERELİM? - 24 Mart 2014 Pazartesi
- Ben Kimden Tarafım 2 - 28 Şubat 2014 Cuma
- 1997 ile 2014 arasında fark görebiliyor musunuz? - 29 Ocak 2014 Çarşamba
- CEMAAT, HÜKÜMET, MENFAAT - 30 Aralık 2013 Pazartesi
- YALAN YANLIŞ EĞİTİMİMİZ!.. - 26 Kasım 2013 Salı
- Kanlı Ellerin Kanlı Projesi: BOP - 30 Ekim 2013 Çarşamba
- Dünya Liderini Dinliyorum!.. - 21 Eylül 2013 Cumartesi
- Ah O Gemide Bende Olsaydım!.. - 13 Temmuz 2013 Cumartesi
- Tarlaya Neler Ektik?.. - 11 Mayıs 2013 Cumartesi
- Saptırıcı Liderler - 26 Mart 2013 Salı
- İslam’a dönen Müslümanlar - 20 Şubat 2013 Çarşamba
- Asgari Ücret ile Asgari 3 Çocuk mu? - 23 Ocak 2013 Çarşamba
- Politika Tesadüf Mü, Komplo Mu? - 26 Aralık 2012 Çarşamba
- AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?.. - 19 Kasım 2012 Pazartesi
- KIYAMET NE ZAMAN? - 22 Ekim 2012 Pazartesi
- Sadıklarla olmak - 2 Ekim 2012 Salı
- Fitre ve Çay Simit Hesabı - 28 Ağustos 2012 Salı
- Canlı Müslüman İstiyoruz!.. - 24 Temmuz 2012 Salı
- Cinsi Bozuklar - 28 Haziran 2012 Perşembe
- Karakterli Müslüman!.. - 1 Haziran 2012 Cuma
- Aslından Koparılmış Protestanlar - 2 Mayıs 2012 Çarşamba
- Haktan Yana Olmak - 21 Mart 2012 Çarşamba
- Lider ve Sistem 2 - 24 Şubat 2012 Cuma
- LİDER ve SİSTEM - 4 Şubat 2012 Cumartesi
- KISSADAN HİSSE!.. - 11 Ocak 2012 Çarşamba
- Allah İçin Çalışmak!.. - 26 Aralık 2011 Pazartesi
- Cihad Ne Demek? - 10 Aralık 2011 Cumartesi
- Batı:Tek Dişi Kalmış Canavar!.. - 4 Kasım 2011 Cuma
- HAYIRLARA MOTOR, ŞERLERE FREN - 15 Ekim 2011 Cumartesi
- DEĞİŞİM : “Tekamül mü, Tahribat mı?” - 16 Eylül 2011 Cuma
- İnandığın Gibi Yaşa Türkiyem - 22 Ağustos 2011 Pazartesi
- BEN KİMDEN TARAFIM?..!.. - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Bereket Dönemi "28 Haziran 1996 ile 2 Temmuz 1997" - 7 Temmuz 2011 Perşembe
- Ya Güdersin Ya Gidersin - 19 Haziran 2011 Pazar
- Seçim Sonuçları Ne Gösterdi? - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Seçime Doğru;"Arz-ı Mev’ud ve Horoz Dövüşü" - 10 Haziran 2011 Cuma
- Erbakan’ı Sevmek!.. Tavizi Sevmemek!.. - 6 Haziran 2011 Pazartesi
- Hedef 2023, İstanbul Ayasofya Maratonu - 1 Haziran 2011 Çarşamba
- Hayalüstü Hayaldi!.. Gerçek Oldu!.. - 25 Mayıs 2011 Çarşamba
- NE HALLERDEYİZ 2 - 19 Mayıs 2011 Perşembe
- 2.Abdülhamit, Erbakan ve Tekerrür - 11 Mayıs 2011 Çarşamba
- Hak ile Batılı karıştırmayalım 2 - 28 Nisan 2011 Perşembe
- DÜNYANIN EN BÜYÜK ADALET SARAYI - 8 Nisan 2011 Cuma
- Hak İle Batılı Karıştırmayalım - 26 Mart 2011 Cumartesi
- ORGANİK MAYAMIZ “İSLAM !..” - 17 Mart 2011 Perşembe
- DİYALOG VE TOPRAK SATIŞININ PERDE ARKASI - 6 Mart 2011 Pazar
- SUCUĞUNDA TADI KAÇTI!.. - 28 Şubat 2011 Pazartesi
- Ne Hallerdeyiz ? - 11 Şubat 2011 Cuma
- Ya AKP Olmasaydı !.. - 1 Şubat 2011 Salı