Komik şehir “Eskişehir”
- 2 Ocak 2014 Perşembe
- Bu yazı 14878 kez okundu
Bir gün önce Büyükşehir Belediyesinin basın bültenini gördükten sonra yazmaya karar verdiğim yazıya bugün en son yaşanan elektrik kesintisinin ardından kesinlikle yazmam gerektiğine karar vererek yazmaya başladım.
Dün bahsettiğim basım bülteni yıllardır kentli olarak karşı çıktığımız ve buradan da çeşitli zamanlarda dile getirdiğim bir KARMAŞA yı kanıtlar nitelikteydi. Yıllar önce İktidar Partisinin belediye başkanı olarak belediye başkanlığına başlayan ve yine kent merkezindeki alt belediyelerinde hepsinin aynı partiden olduğu bir dönemde yapılan değişiklik. Hatta kentimizi ilk kez ulusal basına bile taşıyan bu komik gereksiz karmaşa hala devam ediyor.
Evet bahsettiğim ve benim hatırladığım Başkan Büyükerşen’in ilk icraatı olan Cadde ve Sokakların adını değiştirmekti. Böylece geçmişiyle bir kentin bağı adeta koparılmıştı. Kimse kime neyi tarif edecek. Hangi cadde nerede karmaşasının yaşanmaya başladığı zamanlardı bunlar. Üzerinden 10 yıldan fazla süre geçmiş olmasına karşın da hala devam eden bir karmaşa. Adeta Eskişehirliye yapılan bir ZULM..
Şimdi belediye başkanımızın 3. Dönem başkanlığının yani 15 yılının son günlere yaklaştığımız bu günlerde kendi imzaları olan bu değişiklik yüzünden KENTTEKİ içinden çıkılmaz durumu tekrar hatırlattı bizlere..
Belediye basın bültenin de adres tarif ederken parantez içinde beğenmeyip değiştirdiği caddenin eski adını da yazmak zorunda kalıyordu. Bu kadar komik bir durum olabilir mi? Yıllardır vatandaşlar aynı sıkıntıyı yaşıyorlar. İyi bir icraat yaptıklarını iddia ediyor olsalar da, sebep oldukları karmaşa nedeniyle sokak adı yazarak tarif etmekte zorlandıkları adresi ESKİ ADINI parantez içinde yazarak çözmeye çalışıyorlar.
İşte olayın komik yanı bu.. Bir zamanlar ben yaptım oldu diye zorla yapılan bu ZULM uygulaması şuan gelmiş belediyenin de başının derdi olmuş ki adres tarif etmeyi beceremiyorlar. Adres tarif ederken yıllardır vatandaşa yaşattıkları İŞKENCENİN farkında olarak parantez içinde “Biz bir hata ettik” diyorlar adeta..
İşin kötüsü artık çok geç. Geriye dönmek için.. Geriye dönmeye çalışmak işi daha da karmaşık hale getirecek.
Sonuç BEN YAPTIM OLDU diyerek yapılanların aslında olmadığını kanıtlayan bir durum..
Evet geriye dönüşü olmayan bir durum daha var. O da tramvay hatları. Tramvay güzergahları da aynı mantıkla yapıldı. Şuan yaşanan uzatma işkencesinde de aynı komiklikte durumlar var. Sosyal Medyada konuşuluyor. “3 kilometrelik yolu gidebilmek için yapılan 8 kilometrelik yola Modern Taşıma Sistemi ESTRAM” denilir..
Yine aynı mantık.. Ben yaptım oldu..
Daha komik neler mi var.. Mesela el arabası ile yapılan asfaltlamalar var. Yol yapmayı asfalt yamama sanma zihniyeti var.
Alt yapı çalışması yapmadan yol yapmak, sonra yolu alt yapı için kazıp yamamak var.
Şehirde elektrikler gidiyor, sular kesiliyor. Kalabak suyu hatları donuyor içme suyu yetiştirilemiyor. Çeşmeden koku geliyor, KLOR oranı artırılarak koku giderilmeye çalışılıyor. Gece sanırsınız Pınar Süt tesislerinden süt akıtmaya başlamış ESKİ.. Bu kadar klor mikrobu öldürür ama sağlığa da zarar.
Koordinasyon eksikliği var. Biri yapıyor, diğeri gelip kazıyor.
Zamansız yapılan işler var. Tüm Türkiye de büyükşehirler okullar açılıyor diye teyakkuza geçiyor bizde okulların açıldığı gün bir köprü yıkılıyor, ana iki tane altere belediye aylar sonra asfaltlamak gereği hissediyor.
Yazın kent boşken yapılmayan asfaltlamalar okullar açılıp, demir yollarının istasyon köprüsünü yıkmasının ardına bırakılıyor. Şark kurnazlığıyla yıllardır çözüm üretemedikleri trafik çilesi seçim arifesinde bir günah keçisine yıkılmaya çalışılıyor.
Seçim kazanmakta iyi bir koz sanılan tramvay yine tramvay uzatma çalışmaları ile bir kez daha kullanılmak isteniyor. Her mahalleye aynı anda götürülüp seçim kazanılsın diye aynı anda kazı çalışmaları başlıyor. İşin kötüsü hiçbir nokta tamamlanamayıp 2 kış vatandaşın emdiği süt burnundan getiriliyor.
Daracık kaldırımlar reklam geliri olsun diye billboardlarla dolduruluyor. Yayalar caddelerde yürümeye araçlar kaldırımlara park edilmeye mahkum ediliyor.
Komik tarafı Türk Kültürüne katkı sağladığına atıfla bir başkana TÜRKSOY tarafından ödül veriliyor. Kentte ise Kültür adına ortaya konanlar opera, korsan gemisi, masal şatosundan öteye geçmiyor. Avrupa kentlerindeki heykellerin taklitleri, köprülerin benzerleri en komiği Korsan Gemisi kültür olarak kabul ediliyor.
Kültür başkenti çalışması adeta yapılan tramvay uzatma çalışmaları, yer altına alınmak istenen tren hattı çalışmaları, termal suyu olmayan bölgede yapılan termal tesise su taşıma çalışmaları gibi bir sürü nedenle İNŞAAT başkenti olarak bir yılı tamamlıyor.
Kendi esnafıyla küs esnafına hayatı dar etmeye yemin etmiş gibi davranan başkana, belediyeye ait bazı yerleri işletmek için kiraya verdiği yerler nedeniyle olsa gerek başka kentten gelip EN İYİ ESNAF DOSTU ödülünü başka kentin esnafı veriyor.
Demin de dedik ya. Büyük bir termal tesis yapılıyor ağaçların ortasına. Termal suyu da olmayan bölgede adeta ağaç katliamı yaşanıyor. Görmezden geliniyor. Varsa yoksa su merkezden buraya nasıl getirilir onun hesabı yapılıyor.
Tabela yarışı yaşanıyor ateda. İş yapmak yerine kafalarda farklı çağrışımlar uyandırma gayretine giriliyor. Ertuğrul gazide açılan üst geçitin önüne büyükşehir tabelaları çalışıyor diye konuluyor, yapımına devam edilen köprü önüne DDY çalışması nedeniyle kapandı yazısı asılıyor.
Çevre yolunda çalışmaları eleştirenler orta refüjleri ağaçlandırırken biz yaptık bu çalışmayı demek adına ÇALIŞIYOR tabelaları donatıyorlar.
Bir sürü alt geçit üst geçit olan yolda PARASI NEO ALIŞVERİŞ merkezince karşılanan köprüye ise köprüden büyük belediyenin bir tabelası yerleştiriliyor. Diğer köprülerde ise bir tane isim bile yazmıyor.
Adeta seçim yarışına giriliyor. Olan trafik sorunu yok deniyor, vatandaş araba alıyor o yüzden artıyor trafik diye yakınmalar yaşanıyor.
Bir alan imarda park yapılacağız diye alınıp sonra göz göre göre özel sektöre 22 yıllığına komik rakamlarla kiralanıyor. Belediye kasasından nakit çıkan para 22 yılda bile geri alınamıyor.
Kurumlar çözüm üretmek için görevi sahiplenmek yerine birbirine yönlendiriyor vatandaşı. Çözüm üreten olmuyor.
Tüm bunlar yetmiyor gibi yerel yönetim anlayışı değiştirilip kent merkezinde kenar mahallelere hizmet götürmeyi başaramayan sisteme bir de ilçe ve köyler ekleniyor.
Vatandaşın derdine çözmek için alt belediyeler beyaz, mavi masalar kuruyor büyükşehir belediyesi vatandaşın sorununu dinlemiyor. Sorun anlatmak için arayan vatandaşı telefon başındaki memur azarlıyor ardından tepkilerden korkuyor iki gün telefonları açan olmuyor.
Su için gölet yaptık yedek su deposu olacak deniliyor ama çaktırmadan yasalara aykırı aynı suyun çevresine binalar dikilmeye çalışılıyor.
Vatandaşın sorunun çözmek ve dinlemek için bir ekip kurulmazken heykeller için özel bakım ekibi kuruluyor. Vatandaş ise sesini nasıl duyursun diye gazetecilerden medet umuyor.
Herkes birbirini suçluyor. Engellendik diyen çıkıyor ortaya bir açıklama yapıyor. Herkes birbirini engelliyor vatandaşın hayatını kolaylaştırılacak çözümler nedense üretilemeyip hep başka bahara kalıyor.
Sözde yeni bulvarlar yapılıyor vatandaşın işini zorlaştırmak için ruhsat verdikleri yerlerin önünden geçişler yapmak yerine adeta işkence etmek istercesine uygulamalar ortaya çıkıyor. (Örnek Kaptopu Cd)
Yani eskişehirde ki olaylara örnekler bulmak çok. Hele bireysel örneklere girersek sanırım birkaç sayfa daha karalamak durumunda kalırız.
O yüzden kısaca durumu özetleyelim. 2013 Kültür Başkentliğimizi kazılar, çukurlarla kutladık. Elektrik kesintileriyle hayatımıza renk kattık. Su kesintileri ile heyecanımız arttı. Trafik çilesi ile nefsimizi yenmenin yollarını aradık. Park ederken saç baş yolmamaya boş bulabildiğimiz otoparklarda araç bıraktığımızda otopark parası için saç baş yolmadık. Avrupa kentimizin sınırlarını geliştirmek için yeni su kanalları oluşturduk. Gondollumuzun keyfini buralarda sürmenin yolunu aradık. Sorunlar için birbirimizi suçlayıp o yapacaktı. Ben yapmayacaktım demenin daha kolay olduğunu keşfettik.
Özetle 15 yıldır alıştığımız ben yaptım oldu mantığı ile barışmayı 2013 de de öğrenemedik. Bakalım 2014 yılında neler değişecek, Eskiyen şehrimizin daha kim bilir ne makyajsız halini tekrar görmek durumunda kalacağız..
Komik olan şehir mi, şehri yönetenler mi, onları tekrar tekrar seçen bizler mi?
2014 yeni umutlarla başladı.. karanlıkta ve susuz..
(nasip olursa diğer tezatlarıda bir ara tekrar yayınlarım)
- Köylünün Silosunu otel yapanlar kamusal çıkardan bahsediyor - 26 Nisan 2024 Cuma
- Son düzlükte değişim ile statükocular başa baş gidiyor - 27 Mart 2024 Çarşamba
- Belediyenin sadece kentsel dönüşüm değil, yol konusunda da karnesi kırık - 18 Mart 2024 Pazartesi
- Anketler o kadar mı kötü? Artık neden medet umacaklarını şaşırdılar - 13 Mart 2024 Çarşamba
- Neden Ünlüce olmamalı? - 13 Şubat 2024 Salı
- TOKİ’ye köstek olanlar TOKİ mağdurlarına destek oluyorlar - 5 Şubat 2024 Pazartesi
- Büyükerşen, 25 yılda 26 sözü tamamlayamadan başkanlığı bırakıyor - 12 Ocak 2024 Cuma
- Madem efsanesin, bağımsız aday ol da namın yürüsün bari!.. - 25 Aralık 2023 Pazartesi
- Ne yapacaktı Büyükerşen’e, herkesin içinde git mi diyecekti? - 17 Aralık 2023 Pazar
- Algı operasyonları anketlerle yeniden başladı - 1 Kasım 2023 Çarşamba
- 185 bin nüfuslu Linz’in tramvaylarıyla buraya kadar - 24 Ekim 2023 Salı
- Erşen değil, Engelşen (miş) - 2 Eylül 2023 Cumartesi
- Büyükerşen’in en zor seçimi olsa gerek! - 22 Ağustos 2023 Salı
- Çavuşoğlu Ak Parti’nin Büyükşehir Adayı mı? - 18 Ağustos 2023 Cuma
- Adam gibi davransaydınız da size oy verseydik!.. - 13 Ağustos 2023 Pazar
- Yerel seçimlere doğru Eskişehir’in hali.. - 8 Ağustos 2023 Salı
- Asrın seçiminde kazanan Türkiye Yüzyılı oldu - 29 Mayıs 2023 Pazartesi
- Ankara’nın Melih’i Var da Eskişehir’in Neden Olmasın - 31 Mart 2023 Cuma
- Yine aklımızla da hafızamızla da alay mı ediyorsunuz? - 26 Ocak 2023 Perşembe
- Açıklıyorum! Ben de Başkanlığa Adayım 26 Söz Veriyorum!... - 8 Eylül 2022 Perşembe
- Kendileri Kaçak Yapmaya Alışkın Olunca HER İNŞAATI KAÇAK SANIYORLAR - 4 Ağustos 2022 Perşembe
- 15 Temmuz’da Postallardan Medet Umanlara Karşı Meydandaydık - 15 Temmuz 2022 Cuma
- Eskişehir Basının Festival Sarmalı - 22 Haziran 2022 Çarşamba
- Yoga Bahane, Algı Şahane - 31 Mayıs 2022 Salı
- Yerel Medyanın Anketle İmtihanı! - 20 Mayıs 2022 Cuma
- Türktelekom’lu olmayan pişman, olan bin pişman! - 16 Nisan 2022 Cumartesi
- Bu da Nereden Çıktı! Kanalizasyon Katılım Payı İSTEDİLER - 12 Kasım 2021 Cuma
- Hamamyolu Sizin Dipsiz Kuyunuz mu? - 26 Eylül 2021 Pazar
- Karşı Olduğumuz Şey Tramvay değil, DRAMVAY - 29 Ağustos 2021 Pazar
- Kimliğinden Koparılmış Kentle TURİZM BURAYA KADAR! - 17 Ağustos 2021 Salı
- Emre Kınay’ın Sözleri ve YEREL YÖNETİM GERÇEĞİ - 4 Ağustos 2021 Çarşamba
- Bizim de İhtiyacımız Olan Böyle Projeler! - 22 Haziran 2021 Salı
- Reis Öder! - 27 Nisan 2021 Salı
- Kaskı Kafasına Takmayanın Maskesini Doğru Takmasını BEKLEME - 19 Nisan 2021 Pazartesi
- Gaziray ve Hatırlattığı Geçmiş: 8 Milyonluk FARK - 17 Mart 2021 Çarşamba
- “Yaptım ama Sor Bir Niye Yaptım” - 5 Mart 2021 Cuma
- Doktor Bu Ne? Şebeke Suyu Çay ve Yemek Yapmaya Müsait Değil mi? - 7 Şubat 2021 Pazar
- Peki Şimdi Tepebaşı Bölgesindeki Tüm Tarlalarda PREFABRİKLER Yükselirse! - 14 Ocak 2021 Perşembe
- Yol Muamması: Çevreyolu İhtiyaç mı Yoksa Sadece Hedef Şaşırtmaca mı? - 22 Aralık 2020 Salı
- Kart Akıllı Ama Uygulama İLKEL: Neden İnternetten Yükleme Yapılamıyor - 9 Nisan 2020 Perşembe
- Boş Binalar Ne Olacak ONU DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ? - 2 Nisan 2020 Perşembe
- Tülomsaş mı? 10 Santimetre Ne Kadar Önemliymiş Bir Kez Daha Düşünün.. - 6 Mart 2020 Cuma
- Canımızı Acıttın BÜYÜKŞEHİR - 4 Ekim 2019 Cuma
- Yerel İsrafa DUR DEMEYECEK MİSİNİZ? - 7 Mayıs 2019 Salı
- Asfalt Parası Yasal Zorunluluksa, KANUNLARI MI ÇİĞNİYORSUNUZ? - 17 Şubat 2019 Pazar
- Devlet Vatandaşına Tuzak Kurmaz! - 7 Ekim 2018 Pazar
- Ağustos Böceği ve Sigortası Atan Karınca MASALI - 1 Ağustos 2018 Çarşamba
- Bu Sorunun YANITI VAR MI? Asfalt Parası Alınmasın da Diyen Aynı Kişilerdi - 15 Aralık 2017 Cuma
- Bayramsa Bayramınız Mübarek Olsun (!) - 30 Ağustos 2017 Çarşamba
- Böyle Projeler Belediye Başkanlarında YOK - 22 Ağustos 2017 Salı
- Masanın Adı Beyaz da, Mavi de, Halk Da Olsa İCRAAT AYNI - 11 Ekim 2016 Salı
- Pimaşla GİDER, Ancak Bir Yere Kadar GİDER - 30 Temmuz 2016 Cumartesi
- Eskişehir’li Fikrinin Sorulmasına Alışkın Değil ki!.. - 21 Nisan 2016 Perşembe
- ETO: E(tine) T(üyüne) O(rtak mı) - 26 Ocak 2016 Salı
- Toplu Ulaşımdan Kaçan TRAFİKLE BOĞUŞUYOR - 13 Ocak 2016 Çarşamba
- 3. Üniversite Basiretsizliği: Herşey Kabak Hayaline Takıldı - 14 Ekim 2015 Çarşamba
- Sosyalmedyafobik Belediye Odunpazarı - 1 Temmuz 2015 Çarşamba
- KİMLİĞİNDEN KOPARILMIŞ ŞEHİR - 16 Nisan 2015 Perşembe
- Gelişmişlik Neden Rakamlara Yansımıyor - 7 Şubat 2015 Cumartesi
- İnanmazsanız Başaramazsınız! - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Yama Kültürü Sınırlarımızı Aştı - 14 Kasım 2014 Cuma
- Eskiye Rağbet Olsa, Bayata Nur Yağardı! - 14 Eylül 2014 Pazar
- Katılma Payı Muamması! - 4 Eylül 2014 Perşembe
- Belediyecilikte de Tekelleşme Olur mu? - 1 Ağustos 2014 Cuma
- Bu işler böyle biter mi? - 11 Ocak 2014 Cumartesi
- Komik şehir “Eskişehir” - 2 Ocak 2014 Perşembe
- Çevre Yolu Komedyası!.. - 19 Kasım 2013 Salı
- Şehir Trafiği SOS veriyor, Suçlusu Aranıyor - 14 Kasım 2013 Perşembe
- Selçuklu Vurgusu Yanlış mış? - 28 Ekim 2013 Pazartesi
- Bankaların telefon oyununa dikkat! - 14 Ekim 2013 Pazartesi
- Bu nasıl iş böyle! - 2 Ekim 2013 Çarşamba
- “Ben yaptım oldu” Mantığına İsyan - 18 Eylül 2013 Çarşamba
- Ayhan Kavas’ın “Müjde” Rahatsızlığı - 1 Ağustos 2013 Perşembe
- #konuşuptaRiskeGirmeyin - 15 Mayıs 2013 Çarşamba
- Avrupa Masalı Buraya Kadar mıydı? - 7 Nisan 2013 Pazar
- Eskişehirliye Eskişehir Haram mı? - 30 Mayıs 2012 Çarşamba
- Eski Sistem Kaka; Yeni Sistem Harika - 7 Aralık 2011 Çarşamba
- Eski’den yine garip açıklamalar - 12 Ağustos 2011 Cuma
- Çevre Yolu Hız Muamması - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Kazanan Belli de, Kaybeden Kim? - 14 Haziran 2011 Salı
- Tivibu Aboneliğine Evet Demeden Önce Düşünün - 17 Mayıs 2011 Salı
- Bir varmış, bir yokmuş - 6 Kasım 2010 Cumartesi
- Yazımız Ses Getirdi! - 17 Temmuz 2010 Cumartesi
- Geri Dönüşüm Kutuları Mikrop Saçıyor - 3 Temmuz 2010 Cumartesi
- Hangisi Karınca? - 12 Şubat 2010 Cuma
- Güçlü Türkiye Önce Olmasın! - 30 Ağustos 2009 Pazar
- Sus Payı mı? - 20 Ağustos 2009 Perşembe
- YİTİRİLMİŞ(!) HAYATLAR - 2 Haziran 2009 Salı
- Seçimlerin Ardından... - 30 Mart 2009 Pazartesi
- Burası Senin Yerin!.. - 24 Mart 2009 Salı
- The Other - 10 Mart 2009 Salı
- Asfaltlara da Avrupa Standardı! - 15 Ocak 2009 Perşembe
- Eskişehir Sizsiniz!.. - 25 Aralık 2008 Perşembe
- Vatmanlar Biraz Dikkat! - 12 Kasım 2008 Çarşamba
- İsimleri Tartışıyoruz - 11 Eylül 2008 Perşembe
- Neyi Paylaşamıyorsunuz ki? - 5 Eylül 2008 Cuma
- Süperlig’de İlk Maçın Ardından - 24 Ağustos 2008 Pazar
- Süperlige Doğru ESES’te Neler Oluyor? - 20 Ağustos 2008 Çarşamba
- Halkın ekmeği ile oynamayın artık - 9 Temmuz 2008 Çarşamba
- Mucizeler Ülkesi - 27 Mayıs 2008 Salı
- Market Alışverişlerinde Dikkat! - 22 Nisan 2008 Salı
- Tesadüf mü? - 4 Mart 2008 Salı
- Özgürlük Kavgası - 15 Şubat 2008 Cuma
- Herkes Mutsuz! - 4 Şubat 2008 Pazartesi
- Bizim için önemlisiniz, sigara içmemelisiniz! - 22 Ocak 2008 Salı
- İki yüzlülük mü? - 19 Ocak 2008 Cumartesi
- Ne sıkıntılar çektik? - 17 Ocak 2008 Perşembe
- Fikir ve Emek Hırsızlığı - 10 Ocak 2008 Perşembe
- KDV İndirimi ve Uygulamalar - 2 Ocak 2008 Çarşamba
- Mithat Körler Ve Biz Eskişehirliyiz - 16 Aralık 2007 Pazar
- Hakemler Bize Karşı mı? - 22 Ekim 2007 Pazartesi
- Kalemşörler - 19 Ağustos 2007 Pazar
- Şehrin ruhu! - 2 Ağustos 2007 Perşembe
- Kurallara Uymazsan Buna Benzersin - 24 Temmuz 2007 Salı
- Demokrasi kazandı - 23 Temmuz 2007 Pazartesi
- Ticaret Odası Kimi Kandırıyor? - 20 Temmuz 2007 Cuma
- Dokunulmazlar! - 13 Temmuz 2007 Cuma
- Bağımsız Adaylık! - 9 Temmuz 2007 Pazartesi
- Allah’tan İstanbulu Yönetmiyorsunuz! - 6 Temmuz 2007 Cuma
- Bu ne perhiz! - 5 Temmuz 2007 Perşembe
- Değişim başladı - 1 Temmuz 2007 Pazar
- Eskişehir’e Eskişehirli Olmayan Adaylar - 5 Haziran 2007 Salı