CEMAAT, HÜKÜMET, MENFAAT
- 30 Aralık 2013 Pazartesi
- Bu yazı 12884 kez okundu
Aziz ve muhterem okurlar, Türkiye’mizin yakın zamanda karşı karşıya kaldığı maddi ve manevi buhranlar yetmezmiş gibi şimdide hükümet ile cemaat arasında başlatılan seviyesiz savaş bizleri oldukça şaşırtmaktadır. İki tarafında şer merkezler tarafından yürütülmekte olan sinsi oyunun birer piyonu olduğu aşikardır.
Menfaatler örtüştüğü müddetçe Türkiye’miz ve Ortadoğu Müslüman halklarının dönüştürülüp tasfiye edilmesine ses yükseltmeyen, ‘et ile tırnak gibi’ olan taraflar, şimdilerde birbirlerinin tekerlerine çomak sokmalarını telkin eden Siyonistlerin direktifleri sonucu azılı ve iğrenç bir savaşa tutuştular.
Yalancılıkta sınır tanımayan bir pervasızlıkla daha dün söylediğini bugün inkar eden, tükürdüğünü yalayanlar oldukça ve bunlara desteğini sürdüren geniş halk kitleleri aklını başına almadıkça aziz Türk milleti ve İslam alemi kurtuluşa eremeyecektir.
Kendi tekerine çomak sokulmadan önce ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ tarzında hareket eden bir takım cemaat ve cemiyetler şimdi ne oldu da hükümet ile kanlı bıçaklı hale geldiler.
Halbuki şimdi değil de çok daha önceleri imanlarının gereği husumet göstermeleri gerekmez miydi?
- Başörtülü olarak ilk kez meclise giren Merve Kavakçı’ya haddini bildirin diyen Ecevit’e karşı neden kıyama kalkılmadı?
- Komşu ülkelere, Türkiye toprakları kullanılarak girişilen işgal ve tecavüzlere izin veren bir iktidara karşı neden sesleri yükselmedi?
- Libya’ya karşı adice yürütülen Nato saldırısı başladığında, önce Nato’nun Libya da ne işi var deyip sonra Nato’nun emrine Türk savaş gemilerini veren hükümete karşı niçin ses yükseltmediniz?
- AB uyum yasaları çerçevesinde %95’i Müslüman olan Türkiye’mde İslam’a uymayan (zina, eşcinsellik, faiz, domuz) gibi haramların önünü açıp serbestleştiren bir iktidara karşı neden isyan etmediniz?
Şunu sormadan edemeyeceğim!.. 1,5 milyar İslam toplumunun derdi, sıkıntısı her geçen gün artmaya devam ederken buna bir çare düşünmeyen, Siyonist merkezlerin direktifleriyle Türkiye’miz ve İslam memleketlerinin işgali ve parçalanmasına çanak tutan hükümete bunların halli için tebliğ ve çözümler sunmayan cemaat ve cemiyetler hesap günü bunun vebalini nasıl ödeyecekler acaba?..
Ümmet-i Muhammedi mücadeleden, tebliğden ve cihattan uzaklaştırıp, light, Protestan ve şuursuz Müslümanlar haline getirme planı olan ‘Dinler Arası Diyalog’, ‘Dinler Bahçesi’ saçmalıklarını hükümet ile beraber yürüttüğünüzü nede çabuk unuttunuz!..
İki cenahında Mümin vasıfları yönünden ne kadar zayıf oldukları, Müslüman karakterinde olmaması gereken sabırsızlık, sebatsızlık, sadakatsizlik ve şuursuzluk sarmalına dolaştıklarının ibret verici sahnelerini temaşa etmekteyiz…
Allah (c.c), ayeti kerimelerinde şöyle bildirmektedir;
“Ey iman edenler! Sabredin, sebat gösterin, hazırlıklı ve uyanık bulunun ve Allah’tan korkun ki başarıya erişebilesiniz.” [Al-i İmran, 200]
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten korunursanız, size hakkı batıldan ayıran bir ölçü (Furkan) verir, sizin kabahatlerinizi örter, sizi bağışlar. Allah büyük ihsan ve ikram sahibidir” [Enfal Suresi, 29]
Yüce Allah (c.c), Müminin uyanık ve hazırlıklı yani şuurlu olmasını ve Rabbine karşı gelmekten korkması neticesinde Furkan sahibi olabileceğini ifade ediyor…
Allahu Teala, Kuran-ı Kerim’inde bildirdiği hükümler gereği; ‘Zina, Faiz, Domuz ve Eşcinsellik’ gibi haramları, yok sayan yasalar çıkartanları kendisine karşı gelmekten korkmayanlar olarak tanımlamaktadır!.. Bu tür, İslam’a ters icraatlar yapanların ise Allah’tan korkmadıkları için, asla başarıya eremeyeceklerini de Rabbimiz bildirmektedir…
İlay-ı Kelimetullah uğrunda çaba sarf etmesi gereken ve beklenen gömleksiz eski dava adamları ve onların medyadaki şakşakçıları şimdi çıkmış diyorlar ki: “Yola beraber çıktıkları insanları yolda bırakan, satanlar ne kadar seviyesizdirler, bu ne garip iştir böyle!..” tarzında serzenişte bulunuyorlar. Ama unuttukları çok önemli bir şey var kıymetli dostlar!..
Bir zamanlar, gömlek hala üzerlerinde iken; “Hocamız bu davayı bırakıp gitse biz asla bu davayı bırakmayız, davayı bölen olmayacağız” diyenler önlerine sunulan dünya menfaatlerini görünce ilk dönemeçten nasılda dönüverdiklerini nede çabuk unutuverdiler.
Hükümetin işlerinin üremeyeceği ve bereketsiz kalacağını asırlar öncesinden Peygamberimizde bir hadisinde şöyle ifade etmektedir.
“İyi, kötü bir imamları varken, ehemmiyetsiz görerek veya inkar ederek onu terk edenin Allah, iki yakasını bir araya getirmesin! Onun işlerini üretmesin! Biliniz ki: Onun tövbe etmedikçe, ne namazı, ne zekatı, ne haccı, ne orucu, ne de iyilikleri vardır.” [Abdullah b. Cabir’den rivayet]
İslam aleminin ve Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntıların çözümünü AB ve Batı’da arayanları, Kafirleri dost edinenleri, Rasulallah efendimiz şöyle ikaz etmektedir.
“Kim ki bir Müslüman’a verdiği ahdi bozarsa, Allah’ın azabı, meleklerin laneti ve bütün halkın nefreti onun üzerine olsun. Onun ne farz nede nafile ibadeti kabul olunmaz. Her kimde kendi halkından ve efendilerinden başka bir kavmi veli ve efendi kabul ederse, bu kimsede Allah’ın azabına, meleklerin lanetine, bütün insanların nefretine uğrasın. Bu şuursuz kimsenin ne tövbesi, nede adaleti kabul olunmaz.” [Buhari]
Türkiye olarak; Başarıya erişmek ve işlerimizin bereketlenip üremesini istiyor isek, Gömleği üzerinden çıkartmayan, davasını ve liderini terk etmeyen, sayıca azda olsalar Hak yolda sebat edip gayret gösteren gerçek dava adamlarına milletçe destek olmalıyız. Aksi halde zinhar Saadet’e erişemeyeceğimizi bizzat Allah (c.c) ve Peygamberimiz bildirmektedir…
Kalın sağlıcakla aziz dostlar…
- Herkes doğrumu biz doğru isek? - 2 Eylül 2024 Pazartesi
- Sağlıklı Yaşam İpuçları - 9 Şubat 2024 Cuma
- Başarının en önemli formülü azim ve disiplindir - 19 Temmuz 2023 Çarşamba
- Öğütler - 24 Haziran 2023 Cumartesi
- Bioenerji Şifasının Amacı - 1 Mayıs 2023 Pazartesi
- Bioenerji nedir, nasıl faydalar sağlar? - 10 Şubat 2023 Cuma
- Negatifi Hayatınızdan Çıkarın - 4 Ocak 2023 Çarşamba
- Biyolojik alanımız ve şifa - 15 Aralık 2021 Çarşamba
- Bioenerji, Esma-ül Hüsna ve Dua - 3 Şubat 2020 Pazartesi
- Mayamız mı ekşidi? - 24 Aralık 2019 Salı
- Bioenerji ile şifalan - 6 Kasım 2018 Salı
- Vakit Değiştirme Vakti!.. - 22 Haziran 2018 Cuma
- Niyet hayır, akıbet hayır - 23 Mart 2018 Cuma
- Öldük, bittik demeden silkelenip kendimize gelelim! - 25 Ocak 2018 Perşembe
- Boş yere yaratılmadın!.. - 26 Eylül 2017 Salı
- Piknik notları ve İlkyardım - 2 Ağustos 2017 Çarşamba
- Aziz dostumun acı hayat tecrübesi - 8 Mart 2017 Çarşamba
- İŞTE ÇAY SİMİT HESABI, İŞTE EKONOMİMİZ!.. - 29 Kasım 2016 Salı
- Ne Günlere Kaldık - 21 Ekim 2016 Cuma
- İlkyardımcılara kim yardım edecek!.. - 8 Nisan 2016 Cuma
- Akıllı Adam Olmak! - 1 Mart 2016 Salı
- Nereye Gidiyoruz, Hani Kalkınma!.. - 16 Aralık 2015 Çarşamba
- Kim bu Fos Osmanlıcılar... - 28 Ekim 2015 Çarşamba
- KÖTÜ YÖNETİCİ VE DECCAL - 2 Eylül 2015 Çarşamba
- Müslümanların Helakı!.. - 14 Temmuz 2015 Salı
- Kimse yapamaz, Ak Parti yapar!.. - 22 Mayıs 2015 Cuma
- YALANCI MAĞRURLAR BİZE YABANCI - 29 Nisan 2015 Çarşamba
- Memleketi Mahveden Beceriksizler - 26 Mart 2015 Perşembe
- Kepazelik diz boyu, hangisini sayalım? - 27 Şubat 2015 Cuma
- İDEAL TOPLUM HAYAL Mİ? - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Dönüşen Dönüşsün, Sen Dönüşme!.. - 25 Kasım 2014 Salı
- Türkiye’nin ateşle dansı!.. - 25 Ekim 2014 Cumartesi
- Osmanlı geçinen, Aslından Kopuk Paçozlar - 17 Eylül 2014 Çarşamba
- Hayır, hayır yüz bin kere hayır!.. - 6 Ağustos 2014 Çarşamba
- İSLAM, SİYASET, YÖNETİM - 24 Haziran 2014 Salı
- Siyonizm-Türklere Karşı Yahudinin Pis Oyunları - 22 Mayıs 2014 Perşembe
- Bir Gençlik!.. - 11 Nisan 2014 Cuma
- OY’un BÜYÜK, İYİ AMA KİME OY VERELİM? - 24 Mart 2014 Pazartesi
- Ben Kimden Tarafım 2 - 28 Şubat 2014 Cuma
- 1997 ile 2014 arasında fark görebiliyor musunuz? - 29 Ocak 2014 Çarşamba
- CEMAAT, HÜKÜMET, MENFAAT - 30 Aralık 2013 Pazartesi
- YALAN YANLIŞ EĞİTİMİMİZ!.. - 26 Kasım 2013 Salı
- Kanlı Ellerin Kanlı Projesi: BOP - 30 Ekim 2013 Çarşamba
- Dünya Liderini Dinliyorum!.. - 21 Eylül 2013 Cumartesi
- Ah O Gemide Bende Olsaydım!.. - 13 Temmuz 2013 Cumartesi
- Tarlaya Neler Ektik?.. - 11 Mayıs 2013 Cumartesi
- Saptırıcı Liderler - 26 Mart 2013 Salı
- İslam’a dönen Müslümanlar - 20 Şubat 2013 Çarşamba
- Asgari Ücret ile Asgari 3 Çocuk mu? - 23 Ocak 2013 Çarşamba
- Politika Tesadüf Mü, Komplo Mu? - 26 Aralık 2012 Çarşamba
- AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?.. - 19 Kasım 2012 Pazartesi
- KIYAMET NE ZAMAN? - 22 Ekim 2012 Pazartesi
- Sadıklarla olmak - 2 Ekim 2012 Salı
- Fitre ve Çay Simit Hesabı - 28 Ağustos 2012 Salı
- Canlı Müslüman İstiyoruz!.. - 24 Temmuz 2012 Salı
- Cinsi Bozuklar - 28 Haziran 2012 Perşembe
- Karakterli Müslüman!.. - 1 Haziran 2012 Cuma
- Aslından Koparılmış Protestanlar - 2 Mayıs 2012 Çarşamba
- Haktan Yana Olmak - 21 Mart 2012 Çarşamba
- Lider ve Sistem 2 - 24 Şubat 2012 Cuma
- LİDER ve SİSTEM - 4 Şubat 2012 Cumartesi
- KISSADAN HİSSE!.. - 11 Ocak 2012 Çarşamba
- Allah İçin Çalışmak!.. - 26 Aralık 2011 Pazartesi
- Cihad Ne Demek? - 10 Aralık 2011 Cumartesi
- Batı:Tek Dişi Kalmış Canavar!.. - 4 Kasım 2011 Cuma
- HAYIRLARA MOTOR, ŞERLERE FREN - 15 Ekim 2011 Cumartesi
- DEĞİŞİM : “Tekamül mü, Tahribat mı?” - 16 Eylül 2011 Cuma
- İnandığın Gibi Yaşa Türkiyem - 22 Ağustos 2011 Pazartesi
- BEN KİMDEN TARAFIM?..!.. - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Bereket Dönemi "28 Haziran 1996 ile 2 Temmuz 1997" - 7 Temmuz 2011 Perşembe
- Ya Güdersin Ya Gidersin - 19 Haziran 2011 Pazar
- Seçim Sonuçları Ne Gösterdi? - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Seçime Doğru;"Arz-ı Mev’ud ve Horoz Dövüşü" - 10 Haziran 2011 Cuma
- Erbakan’ı Sevmek!.. Tavizi Sevmemek!.. - 6 Haziran 2011 Pazartesi
- Hedef 2023, İstanbul Ayasofya Maratonu - 1 Haziran 2011 Çarşamba
- Hayalüstü Hayaldi!.. Gerçek Oldu!.. - 25 Mayıs 2011 Çarşamba
- NE HALLERDEYİZ 2 - 19 Mayıs 2011 Perşembe
- 2.Abdülhamit, Erbakan ve Tekerrür - 11 Mayıs 2011 Çarşamba
- Hak ile Batılı karıştırmayalım 2 - 28 Nisan 2011 Perşembe
- DÜNYANIN EN BÜYÜK ADALET SARAYI - 8 Nisan 2011 Cuma
- Hak İle Batılı Karıştırmayalım - 26 Mart 2011 Cumartesi
- ORGANİK MAYAMIZ “İSLAM !..” - 17 Mart 2011 Perşembe
- DİYALOG VE TOPRAK SATIŞININ PERDE ARKASI - 6 Mart 2011 Pazar
- SUCUĞUNDA TADI KAÇTI!.. - 28 Şubat 2011 Pazartesi
- Ne Hallerdeyiz ? - 11 Şubat 2011 Cuma
- Ya AKP Olmasaydı !.. - 1 Şubat 2011 Salı