Ah O Gemide Bende Olsaydım!..
- 13 Temmuz 2013 Cumartesi
- Bu yazı 12657 kez okundu
Bir soruyla başlayacağım bu yazıma. Ama ne olur samimi cevap verin olur mu? Tercih etmeniz gerekse Titanic Gemisinde mi yoksa Nuh’un Gemisinde mi olmak isterdiniz? Yazımı okuduktan sonra bakalım fikriniz değişecek mi?
İnsan başıboş ve sorumsuz olarak bırakılmamıştır. Müslüman; yaratanına, emri altındakilere, amirlerine, topluma, hayvanlara, çevreye ve tüm insanlığa karşı sorumluluklar yüklenmiştir. Bu sorumlulukların başında ise “Emr-i Bil Maruf, Nehy-i Anil Münker” vardır.
Yanlış giden bir şeyler varsa, inancımıza ters icraatlar yapılıyorsa ve Allah’a isyan söz konusu ise, o topluma iyiyi, doğruyu ve hakkı anlatan bir zümrenin bulunması gerekir. O zümre sadıklar topluluğudur. Sayıları azda olsa, hak yolunda yılmadan çaba gösterirler. Ne koyunlar gibi; düşünmeden, yanlış yolda gidenlerin ardınca yürürler… Nede pisliğe üşüşen sinekler gibi; menfaat, makam ve para için çoğunluğun ardınca koşarlar…
Birileri, Hz. Ömer’in; “Eğer inandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız” sözündeki gibi, dini kendine uydurarak, kendini kandırır durur. Bu tipte olanlar kendilerine bir “Titanic Gemisi” bulmuş ve o gemiye binmenin derdine düşmüşlerdir. Onlara göre o gemi hiç batmayacaktır. Ama şunu unutmayın ki, Allah’a (c.c) isyanla gidilecek yol, yol değildir ve o gemi er geç batacaktır. Ama birileri de var ki, Allah’ın hükümleri uğruna yaşarlar ve hak yolda, azda olsalar sebat ederler. Böyleleri de “Nuh’un Gemisinde” olanlardır. Bu gemi Titanic gibi gösterişli değildir belki ama içindekiler sadıktır, rotası doğrudur ve Allah’ın izniyle batmayacaktır. Hz. Mevlana’da şöyle söylemiştir; “Doğru yolda yürüyen ve hatta bu sebeple bir takım iptila, musibet ve güçlüklerle karşılaşanlara çoğu kere onun “harcandığı” gözüyle bakarlar. Halbuki böyleleri harcanmış değil, Hak için kullanılmışlardır.”
Bazen insan yaptığı işi çok güzel ve doğru zanneder ve o yolda her şeyini feda eder. Ancak yanlış yolda ilerlediği için hakikatten hızla uzaklaşır. En çok kaybedenlerde işte bunlardır.
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur; “Deki: Size, yaptıkları işler bakımından en çok ziyana uğrayanları bildireyim mi? Bunlar iyi ve güzel işler yaptıklarını sandıkları halde, dünya hayatındaki çabaları boşa giden kimselerdir.” [Kehf, 103,104]
Peki, biz ne kadar takvalı ve düzgün bir hayat yaşıyoruz? İçinde yaşadığımız şu topluma bir göz atalım isterseniz!.. Sorumluluklarının idrakinde bir topluluk muyuz, değil miyiz?
Özellikle şu son 10 yıl içinde, “Biz ne kadar güzel Müslümanız!”, “Gerçektende çok Müslümanız biz canım!” … diyen ama bataklıkta çırpındığından habersiz ahmakların sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. Eşinin başı kapalı, kendiside namaz kılan görüntüsündeki yöneticilerimiz ve zenginlerimizin sayısı arttı belki ama ihlas ve takvada kaliteli Müslüman sayısı maalesef artmıyor. Bu tip Müslümanları gördükçe ne yazık ki iğrenti geliyor bana…Deve hörgüçlü başörtüsü modelli, gözünde 20 bin TL’lik güneş gözlüğü, altında 200 bin TL’lik jiplerle dolaşan Aslından Koparılmış Protestan Müslümanları gördükçe onlar adına üzülüyorum… Bu tip Müslümanlar, kendisine, eşine, kızına ve oğluna 200’er bin TL’lik araba almayı, ceplerindeki 3000 TL’lik telefonlarla hava atmayı pek severler. Sıra zekatını hesaplamaya geldi mi kılı kılına hesap yapar, her şeyi en iyi gören rabbimizin gözünden kaçıracağını düşünüp zekatında oynamalar yapar. Zekatı 20 bin çıktıysa bunu 15 bin çıkartmak için yollar arar. Sonrada yardım programlarında ne kadar cömert desinler diye 5 bin lira bağışta bulunurlar… İşte bu gibiler “Titanic Gemisi” yolcusu olan Müslümancıklardır. Bizler ise inşallah “Nuh’un Gemisi” ile yol almak isteyen Müslümanlardan olmak arzusundayız.
İnsanımız, gençlerimiz ömrünü nasıl ve nerede geçiriyor? Kimin, kimlerin peşi sıra koyunlar gibi yaşıyoruz? Maalesef, Türk insanı, sabah meraya salınıp, akşam ahırına dönen, evden işe işten eve giden sonrada TV başında sağılmayı bekleşen koyunlar misali bir yaşama alıştırılmış… Düşünmeyen, üretmeyen, idrak edemeyen et yığınları haline getirilmişiz.
İslam dininin mensupları olarak yaşam kaynağımız olan Kuran-ı Kerim de, Allah’ın (c.c) bizlere yaşam modeli olarak bildirdiği hükümlere itaat etmekle yükümlüyüz. Ve tabii bizi yönetenlerinde Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmesi, Kuran’da bildirilen haram ve yasaklar konusunda azami hassasiyet göstermesi gerekmektedir. “Allah’ın ayetleri sana indirildikten sonra onları tatbik etmekten sakın seni alıkoymasınlar. Korkmadan, yılmadan Rabbine insanları davet et, asla müşriklerden yana olma” [Ankebut,87]
Eğer içimizden birileri çıkıp; Faiz, Zina, Domuz, Eşcinsellik v.s. haramları Müslümanlara hoş göstermeye ve hatta bu günahların yolunu açacak hükümler vermeye başlarlarsa bunlara itaat edemeyiz ve onların gemisinde yer alamayız. Çünkü o gemi Titanic gemisi ve ne kadar şatafatlı gözükse de eninde sonunda batacak… Bakın bu hususta Allah(c.c) ne buyuruyor; “Artık siz, insanlardan korkmayın, benden korkun ve benim ayetlerimi az bir değere (rüşvet ve dünya makamına) satmayın. Kim beğenmeyerek Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kafirlerin ta kendileridir.” [Maide, 44]
Ah o gemide bende olsaydım!... Olsaydım da, peki hangisinde!..
- Herkes doğrumu biz doğru isek? - 2 Eylül 2024 Pazartesi
- Sağlıklı Yaşam İpuçları - 9 Şubat 2024 Cuma
- Başarının en önemli formülü azim ve disiplindir - 19 Temmuz 2023 Çarşamba
- Öğütler - 24 Haziran 2023 Cumartesi
- Bioenerji Şifasının Amacı - 1 Mayıs 2023 Pazartesi
- Bioenerji nedir, nasıl faydalar sağlar? - 10 Şubat 2023 Cuma
- Negatifi Hayatınızdan Çıkarın - 4 Ocak 2023 Çarşamba
- Biyolojik alanımız ve şifa - 15 Aralık 2021 Çarşamba
- Bioenerji, Esma-ül Hüsna ve Dua - 3 Şubat 2020 Pazartesi
- Mayamız mı ekşidi? - 24 Aralık 2019 Salı
- Bioenerji ile şifalan - 6 Kasım 2018 Salı
- Vakit Değiştirme Vakti!.. - 22 Haziran 2018 Cuma
- Niyet hayır, akıbet hayır - 23 Mart 2018 Cuma
- Öldük, bittik demeden silkelenip kendimize gelelim! - 25 Ocak 2018 Perşembe
- Boş yere yaratılmadın!.. - 26 Eylül 2017 Salı
- Piknik notları ve İlkyardım - 2 Ağustos 2017 Çarşamba
- Aziz dostumun acı hayat tecrübesi - 8 Mart 2017 Çarşamba
- İŞTE ÇAY SİMİT HESABI, İŞTE EKONOMİMİZ!.. - 29 Kasım 2016 Salı
- Ne Günlere Kaldık - 21 Ekim 2016 Cuma
- İlkyardımcılara kim yardım edecek!.. - 8 Nisan 2016 Cuma
- Akıllı Adam Olmak! - 1 Mart 2016 Salı
- Nereye Gidiyoruz, Hani Kalkınma!.. - 16 Aralık 2015 Çarşamba
- Kim bu Fos Osmanlıcılar... - 28 Ekim 2015 Çarşamba
- KÖTÜ YÖNETİCİ VE DECCAL - 2 Eylül 2015 Çarşamba
- Müslümanların Helakı!.. - 14 Temmuz 2015 Salı
- Kimse yapamaz, Ak Parti yapar!.. - 22 Mayıs 2015 Cuma
- YALANCI MAĞRURLAR BİZE YABANCI - 29 Nisan 2015 Çarşamba
- Memleketi Mahveden Beceriksizler - 26 Mart 2015 Perşembe
- Kepazelik diz boyu, hangisini sayalım? - 27 Şubat 2015 Cuma
- İDEAL TOPLUM HAYAL Mİ? - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Dönüşen Dönüşsün, Sen Dönüşme!.. - 25 Kasım 2014 Salı
- Türkiye’nin ateşle dansı!.. - 25 Ekim 2014 Cumartesi
- Osmanlı geçinen, Aslından Kopuk Paçozlar - 17 Eylül 2014 Çarşamba
- Hayır, hayır yüz bin kere hayır!.. - 6 Ağustos 2014 Çarşamba
- İSLAM, SİYASET, YÖNETİM - 24 Haziran 2014 Salı
- Siyonizm-Türklere Karşı Yahudinin Pis Oyunları - 22 Mayıs 2014 Perşembe
- Bir Gençlik!.. - 11 Nisan 2014 Cuma
- OY’un BÜYÜK, İYİ AMA KİME OY VERELİM? - 24 Mart 2014 Pazartesi
- Ben Kimden Tarafım 2 - 28 Şubat 2014 Cuma
- 1997 ile 2014 arasında fark görebiliyor musunuz? - 29 Ocak 2014 Çarşamba
- CEMAAT, HÜKÜMET, MENFAAT - 30 Aralık 2013 Pazartesi
- YALAN YANLIŞ EĞİTİMİMİZ!.. - 26 Kasım 2013 Salı
- Kanlı Ellerin Kanlı Projesi: BOP - 30 Ekim 2013 Çarşamba
- Dünya Liderini Dinliyorum!.. - 21 Eylül 2013 Cumartesi
- Ah O Gemide Bende Olsaydım!.. - 13 Temmuz 2013 Cumartesi
- Tarlaya Neler Ektik?.. - 11 Mayıs 2013 Cumartesi
- Saptırıcı Liderler - 26 Mart 2013 Salı
- İslam’a dönen Müslümanlar - 20 Şubat 2013 Çarşamba
- Asgari Ücret ile Asgari 3 Çocuk mu? - 23 Ocak 2013 Çarşamba
- Politika Tesadüf Mü, Komplo Mu? - 26 Aralık 2012 Çarşamba
- AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?.. - 19 Kasım 2012 Pazartesi
- KIYAMET NE ZAMAN? - 22 Ekim 2012 Pazartesi
- Sadıklarla olmak - 2 Ekim 2012 Salı
- Fitre ve Çay Simit Hesabı - 28 Ağustos 2012 Salı
- Canlı Müslüman İstiyoruz!.. - 24 Temmuz 2012 Salı
- Cinsi Bozuklar - 28 Haziran 2012 Perşembe
- Karakterli Müslüman!.. - 1 Haziran 2012 Cuma
- Aslından Koparılmış Protestanlar - 2 Mayıs 2012 Çarşamba
- Haktan Yana Olmak - 21 Mart 2012 Çarşamba
- Lider ve Sistem 2 - 24 Şubat 2012 Cuma
- LİDER ve SİSTEM - 4 Şubat 2012 Cumartesi
- KISSADAN HİSSE!.. - 11 Ocak 2012 Çarşamba
- Allah İçin Çalışmak!.. - 26 Aralık 2011 Pazartesi
- Cihad Ne Demek? - 10 Aralık 2011 Cumartesi
- Batı:Tek Dişi Kalmış Canavar!.. - 4 Kasım 2011 Cuma
- HAYIRLARA MOTOR, ŞERLERE FREN - 15 Ekim 2011 Cumartesi
- DEĞİŞİM : “Tekamül mü, Tahribat mı?” - 16 Eylül 2011 Cuma
- İnandığın Gibi Yaşa Türkiyem - 22 Ağustos 2011 Pazartesi
- BEN KİMDEN TARAFIM?..!.. - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Bereket Dönemi "28 Haziran 1996 ile 2 Temmuz 1997" - 7 Temmuz 2011 Perşembe
- Ya Güdersin Ya Gidersin - 19 Haziran 2011 Pazar
- Seçim Sonuçları Ne Gösterdi? - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Seçime Doğru;"Arz-ı Mev’ud ve Horoz Dövüşü" - 10 Haziran 2011 Cuma
- Erbakan’ı Sevmek!.. Tavizi Sevmemek!.. - 6 Haziran 2011 Pazartesi
- Hedef 2023, İstanbul Ayasofya Maratonu - 1 Haziran 2011 Çarşamba
- Hayalüstü Hayaldi!.. Gerçek Oldu!.. - 25 Mayıs 2011 Çarşamba
- NE HALLERDEYİZ 2 - 19 Mayıs 2011 Perşembe
- 2.Abdülhamit, Erbakan ve Tekerrür - 11 Mayıs 2011 Çarşamba
- Hak ile Batılı karıştırmayalım 2 - 28 Nisan 2011 Perşembe
- DÜNYANIN EN BÜYÜK ADALET SARAYI - 8 Nisan 2011 Cuma
- Hak İle Batılı Karıştırmayalım - 26 Mart 2011 Cumartesi
- ORGANİK MAYAMIZ “İSLAM !..” - 17 Mart 2011 Perşembe
- DİYALOG VE TOPRAK SATIŞININ PERDE ARKASI - 6 Mart 2011 Pazar
- SUCUĞUNDA TADI KAÇTI!.. - 28 Şubat 2011 Pazartesi
- Ne Hallerdeyiz ? - 11 Şubat 2011 Cuma
- Ya AKP Olmasaydı !.. - 1 Şubat 2011 Salı