KAZANMADIKLARIMIZI TÜKETMEK

Baba parası yemek ne kadarda kolaydır.

Kendi ayakları üstünde durmaya başlayınca anlar bunu insan.

Ya başkalarının emeklerini tüketmek…

Düşünmeden sorgulamadan…

Bir öğretim görevlisi sunumunda, internette gezinen ilginç fotoğraflar göstermişti. Fotoğraflardan birisinde; bilgisayar kasasının CD sürücüsüne çay altlığı koymuş çay içen bir adam vardı. Öğretim görevlisi, fotoğrafı göstererek: “bilgisayarı biz üretseydik büyük bir ihtimal bilgisayarı çay altlığı koymak için kullanmayacaktı bu adam”  demişti.

Bir emek harcamadan, zorluğunu çekmeden, önümüze hazır sunulan her şey böyle kıymetsiz muamelesi görür. Tıpkı anayasal haklar gibi.

Anayasadan gelen haklarımızı hiç düşünmeden bir bir harcıyoruz.

Neden bu kadar ucuz bu haklar?

Bu hakları biz kazanmadığımız için mi?

On iki saat çalışıp sadece uyumaya zamanımız kalsaydı. Sekiz saat ne kadar değerli olurdu.

Kadınlar toplumsal süreçte var olabilmek için dişi ile tırnağı ile mücadele etseydi, anlardı haklarının değerlerini.

Memurlar, 657 devlet memurları yasasını büyük direnişler sonucu kazansaydı, ellerinden giden kazanımlara böyle sesiz kalmazlardı.

Avrupa’da iş hayatında, sosyal hayatta kazanılan haklarda emekçilerinin kanı ve canı vardır.

Ülkemizde özelleştirmeler olurken kimse sesini çıkartmadı.

Bırakın ses çıkartmayı birçoğu, özelleştirmelerin ülke için ne kadar yararlı olduğu yalanına kanıp, özelleştirme karşıtlarının karşısına dikildi.

Devlet kuruluşlarının sürekli zarar ettiği söylendi.

Devlet kitleri arpalık haline gelmiş, dendi.

Devletin kuruluşlarını zarar ettirenler kimdi, kimlerdi?

Neden her yer arpalık haline gelmişti?

Ve ülkede her şey tek tek özelleştiğinde ne oldu?

Bir sürü insan işten çıkarıldı. Ülkedeki işsizler ordusuna yenileri eklendi.

KİT’lerden çok ucuza alınan hizmet, özelleştirilince katbekat arttı.

Telekom’un yıllık karını bilmeyen yoktur.

Tüm geliri yabancı sermayenin cebine inmektedir.

TEK ve TEDAŞ içinde aynı şeyleri söylemek mümkün.

Hani daha iyi hizmet alacaktık!

Hani ülke düze çıkacaktı!

Hepsi koca bir yalan…

Bir bir gidiyor elden haklar.

Kazanmak!

Ellerinle! Alın terinle! Direnerek!

İşte o zaman değerli olacak her şey.