Ne sıkıntılar çektik?
- 17 Ocak 2008 Perşembe
- Bu yazı 15534 kez okundu
Geçtiğimiz günlerde gazete sütunlarına yansıyan AKP İl Başkanın Murat Can Özer’in “Bir çok mahalleye Büyükşehir Belediyesi çivi bile çakmadı” açıklamalarını okuduktan sonra şöyle kısaca bir düşünmek istedim. Evet, sayın başkanımız geldiğinden bugüne neler değişmişti ve ne tarz sıkıntılar çekmiştik!
Başkanımız ilk göreve başladığı zamanlar ilk yaşanan sıkıntı kimseyle görüşmemesiydi. Hatta gazeteciler bile başkanımızı göremiyordu. İlk yaşanan sıkıntılar bunlardı, hatırladığım... Başkanımız birşeyler bekliyordu ama ne bekliyordu kimse kestiremiyordu. Uzun bir süre böyle sessiz geçti görevinin ilk zamanları.
Bildiğimiz tek şey vardı o zaman, başkanın bir beklediğinin olduğuydu.
Ardından ulusal basına bile yansıyan ve Yavuz Donatın Sabah Gazetesinde’ki köşesinde ele aldığı sokak isimlerinin değişmesi olayı yasandı. Gerçekten hala düşündüğüm de bir anlam veremediğim ve kimin yararına yapıldığını anlamadığım bu değişimle gerçekten ilk ciddi sıkıntıyı yaşadık kent olarak. Kimse adres bulamaz ve tarif edemez oldu! Birine adres sorduğunuzda size ilk soru “eski ismimi, yeni ismimi” oluyordu. Tabii ne adresi soran biliyordu yeni isim mi, ne de adresi tarif etmesini beklediğiniz kişi!
Evet, sokaklara hani şu özendiğimiz Avrupa Kentlerindeki gibi numaralar verilerek yeniden isimlendirme yapılmış olsaydı; gerçekten hepimiz anlayacaktık bu değişimin nedenini ve hatta kolaylıklarını da yaşayacaktık. Ama bu değişim bizler için, yaşamamızı kolaylaştırmak için değildi, olsa olsa bizim sabır derecelerimizi ve yön bulma kabiliyetlerimizi geliştirmek için yapılan bir değişimdi.
Özellikle burada kentimize yeni gelen üniversite öğrencilerinin varlığını düşündüğümüzde, eskiden rektörlük görevi yapmış olan birinin bu gerçeği dikkate almadan böyle bir işe imza atmış olması, olayın ayrı bir şaşırtıcı yönü.
Daha sonraki değişim ise gerçektende sabır sınırlarımızı zorlayan ve bizleri büyük bir şantiyede oldukça uzun süre yaşamak zorunda bırakan değişimdi. Yani estram inşaatı. Şehir trafiğini sağlayan ana yolların bir çoğunun kapanması ve trafik sorunu ile ortaya çıkan bir çalışma oldu bu da.
Şehrin şantiye döneminin geride bıraktığı en önemli etki ise trafik kurallarına uymamayı alışkanlık haline getiren sürücüler oldu. Gerçekten çalışmalar nedeni ile ne ışık, ne yön levhası tanımaz hale geldi sürücüler. Zira bugün bu yol açıksa, yarın geldiğinizde kapalıydı. İster istemez bu düzene uymak zorunda kaldılar ve trafik polislerimizde mecburen anlayış gösterdiler bu kuralsız trafiğe... Sonuçta hala kurallara uymamaya devam eden bir çok sürücü kaldı ortada.
Elbette ana caddelerin kapanması, tranvayın çok fazla noktadan trafiği kesiyor olması yine sıkıntıların devam etmesinin bir nedeni oldu. Tranvayın kesistiği yerlerde hala uzun kuyruklar oluşmasını ne yazıkki hiçbir şekilde engelleyemediler. Çok kısa mesafelerle konulan trafik lambaları çözümden çok, problem yarattı.
İlk tranvayın çalışmaya başladığı ve otobüslerin minübüslerin güzergahlarının sınırlandığı gün ve haftası gerçekten ciddi sıkıntılar yasandı. Ki o sıkıntılar şuan bitmiş gibi görünse de. Trafik keşmekeşi ve aktarmalı yapılan toplu tasıma ciddi anlamda sıkıntı. Ayrıca diktatörce yapılan tranvaya bineceksin baskısı da bu isin tuzu biberi.
Kent merkezinden halk otobüslerini ve minibüsleri trafiği rahatlatmak adına uzak tutanlar ne yazıkki askeri büyük otobüs servislerinin güzergahlarında aynı prosüdürleri uygulayamadılar.
Bunun yanında ciddi sıkıntılar porsuk üzerindeki köprülerin yenilenmesi için yapılan çalışmalarda yaşandı. Bunun yanında başkanın kendi adının baş harflerini köprülere kazıması da ayrı bir sıkıntı ve tartışma nedeni oldu.
Şimdi dönüp baktığımızda arkaya aslında gerçekten ciddi sıkıntılar atlattığımızı ve bu sıkıntıların bazılarının hala etkisinin sürdüğünü görüyoruz.
Ancak bunların yanında kent içindeki kanalizasyon çalışmaları yapılmadı. Yani yer altında kalan ve insanların görmeyecekleri hizmet olan yer altı çalışmaları her zamanki gibi başka baharlara kaldı.
Başkamızın hizmetinin ilk yıllarında çivi dahi çakma gereği hissetmediğini ve beklediğini hepimiz biliyoruz bunun nedeni de seçim zamanında şantiye ye dönmüş halde olan kent ve kullanılan şeçim sloganında ortaya çıktı. YARIM KALMASIN!... Evet Eskişehirliler ve CHP bu sese kulak verdi ve sayın başkanımız ikinci kez seçilme şansı buldu.
Şimdi önümüzde yaklaşan yerel seçimler var. Bakalım burada vatandaş balık hafızası ile davranıp tüm bu sıkıntıları görmezden mi gelecek. Yoksa sıkıntı sorun değil, yola devam mı diyecek?
Tüm bunları önümüzdeki dönemde birlikte yaşayıp göreceğiz.
Bizler burada sürekli olarak eleştiren olarak görüldük ancak bizim amacımız eksik ve görülmeyenleri ifade etmekti. Zira toplu tasıma aracını hiç kullanmayan birinin, özel şoförle yolculuk eden birinin yaşanan sıkıntıları görme ve bilme olasılığı elbette ki yok!
Elbette, güzel şeylere de imza atıldı geçen sürede. Ancak yarını düşünmeden yapılan çalışmalar, yaşayan kentin ihtiyaçlarını göz ardı eden yaklaşımlar ve oy kaygısı taşınan olaylar karşısında doğal olarak bizde bunları yazdık ve dille getirmeye çalıştık.
Dediğim gibi sokak ismi değiştirmek gibi bir olayın kime yararı olduğu asla yanıtlanmadı. Yanıtlanmayacakta. Yada kendi koydukları yönetmelikleri çiğneyerek yaptıkları göletin yanına anfi tiyatro inşaatını; böyle bir yetki ve görevi olmayan bir kuruma nasıl yaptırdıklarını. Yada köprü başında düzenleme yapmayı planladıkları halde neden park yapıp orayı sonradan tekrar neden yıktıklarını... Tüm bunları bilemiyoruz...
Aklıma tek gelen şey Ortegay Gaset’in Kütlelerin İsyanı adlı kitabında anlattığı yönetici modeli... Bugünü düşünüp yarını görmezden gelen bir yaklaşım...
Eleştirdiğimizde elbette çok daha fazla şeyi derinlemesine yazabilir ve ifade edebiliriz... Ancak biz burada kısa bır durum değerlendirmesi yapmayı ve neleri unuttuğumuzu hatırlatmayı düşündük...
Biz doğru bildiğimizi çıkarsız olarak ifade etmeye çalışıyoruz... Kimsenin sözcüsü yada satılmış kalemi de değiliz.
Üç kuruşluk kelime haznesi ile çıkıp aynı kelimeleri taklalar attırarak yazmayı marifet saymıyoruz....
- Köylünün Silosunu otel yapanlar kamusal çıkardan bahsediyor - 26 Nisan 2024 Cuma
- Son düzlükte değişim ile statükocular başa baş gidiyor - 27 Mart 2024 Çarşamba
- Belediyenin sadece kentsel dönüşüm değil, yol konusunda da karnesi kırık - 18 Mart 2024 Pazartesi
- Anketler o kadar mı kötü? Artık neden medet umacaklarını şaşırdılar - 13 Mart 2024 Çarşamba
- Neden Ünlüce olmamalı? - 13 Şubat 2024 Salı
- TOKİ’ye köstek olanlar TOKİ mağdurlarına destek oluyorlar - 5 Şubat 2024 Pazartesi
- Büyükerşen, 25 yılda 26 sözü tamamlayamadan başkanlığı bırakıyor - 12 Ocak 2024 Cuma
- Madem efsanesin, bağımsız aday ol da namın yürüsün bari!.. - 25 Aralık 2023 Pazartesi
- Ne yapacaktı Büyükerşen’e, herkesin içinde git mi diyecekti? - 17 Aralık 2023 Pazar
- Algı operasyonları anketlerle yeniden başladı - 1 Kasım 2023 Çarşamba
- 185 bin nüfuslu Linz’in tramvaylarıyla buraya kadar - 24 Ekim 2023 Salı
- Erşen değil, Engelşen (miş) - 2 Eylül 2023 Cumartesi
- Büyükerşen’in en zor seçimi olsa gerek! - 22 Ağustos 2023 Salı
- Çavuşoğlu Ak Parti’nin Büyükşehir Adayı mı? - 18 Ağustos 2023 Cuma
- Adam gibi davransaydınız da size oy verseydik!.. - 13 Ağustos 2023 Pazar
- Yerel seçimlere doğru Eskişehir’in hali.. - 8 Ağustos 2023 Salı
- Asrın seçiminde kazanan Türkiye Yüzyılı oldu - 29 Mayıs 2023 Pazartesi
- Ankara’nın Melih’i Var da Eskişehir’in Neden Olmasın - 31 Mart 2023 Cuma
- Yine aklımızla da hafızamızla da alay mı ediyorsunuz? - 26 Ocak 2023 Perşembe
- Açıklıyorum! Ben de Başkanlığa Adayım 26 Söz Veriyorum!... - 8 Eylül 2022 Perşembe
- Kendileri Kaçak Yapmaya Alışkın Olunca HER İNŞAATI KAÇAK SANIYORLAR - 4 Ağustos 2022 Perşembe
- 15 Temmuz’da Postallardan Medet Umanlara Karşı Meydandaydık - 15 Temmuz 2022 Cuma
- Eskişehir Basının Festival Sarmalı - 22 Haziran 2022 Çarşamba
- Yoga Bahane, Algı Şahane - 31 Mayıs 2022 Salı
- Yerel Medyanın Anketle İmtihanı! - 20 Mayıs 2022 Cuma
- Türktelekom’lu olmayan pişman, olan bin pişman! - 16 Nisan 2022 Cumartesi
- Bu da Nereden Çıktı! Kanalizasyon Katılım Payı İSTEDİLER - 12 Kasım 2021 Cuma
- Hamamyolu Sizin Dipsiz Kuyunuz mu? - 26 Eylül 2021 Pazar
- Karşı Olduğumuz Şey Tramvay değil, DRAMVAY - 29 Ağustos 2021 Pazar
- Kimliğinden Koparılmış Kentle TURİZM BURAYA KADAR! - 17 Ağustos 2021 Salı
- Emre Kınay’ın Sözleri ve YEREL YÖNETİM GERÇEĞİ - 4 Ağustos 2021 Çarşamba
- Bizim de İhtiyacımız Olan Böyle Projeler! - 22 Haziran 2021 Salı
- Reis Öder! - 27 Nisan 2021 Salı
- Kaskı Kafasına Takmayanın Maskesini Doğru Takmasını BEKLEME - 19 Nisan 2021 Pazartesi
- Gaziray ve Hatırlattığı Geçmiş: 8 Milyonluk FARK - 17 Mart 2021 Çarşamba
- “Yaptım ama Sor Bir Niye Yaptım” - 5 Mart 2021 Cuma
- Doktor Bu Ne? Şebeke Suyu Çay ve Yemek Yapmaya Müsait Değil mi? - 7 Şubat 2021 Pazar
- Peki Şimdi Tepebaşı Bölgesindeki Tüm Tarlalarda PREFABRİKLER Yükselirse! - 14 Ocak 2021 Perşembe
- Yol Muamması: Çevreyolu İhtiyaç mı Yoksa Sadece Hedef Şaşırtmaca mı? - 22 Aralık 2020 Salı
- Kart Akıllı Ama Uygulama İLKEL: Neden İnternetten Yükleme Yapılamıyor - 9 Nisan 2020 Perşembe
- Boş Binalar Ne Olacak ONU DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ? - 2 Nisan 2020 Perşembe
- Tülomsaş mı? 10 Santimetre Ne Kadar Önemliymiş Bir Kez Daha Düşünün.. - 6 Mart 2020 Cuma
- Canımızı Acıttın BÜYÜKŞEHİR - 4 Ekim 2019 Cuma
- Yerel İsrafa DUR DEMEYECEK MİSİNİZ? - 7 Mayıs 2019 Salı
- Asfalt Parası Yasal Zorunluluksa, KANUNLARI MI ÇİĞNİYORSUNUZ? - 17 Şubat 2019 Pazar
- Devlet Vatandaşına Tuzak Kurmaz! - 7 Ekim 2018 Pazar
- Ağustos Böceği ve Sigortası Atan Karınca MASALI - 1 Ağustos 2018 Çarşamba
- Bu Sorunun YANITI VAR MI? Asfalt Parası Alınmasın da Diyen Aynı Kişilerdi - 15 Aralık 2017 Cuma
- Bayramsa Bayramınız Mübarek Olsun (!) - 30 Ağustos 2017 Çarşamba
- Böyle Projeler Belediye Başkanlarında YOK - 22 Ağustos 2017 Salı
- Masanın Adı Beyaz da, Mavi de, Halk Da Olsa İCRAAT AYNI - 11 Ekim 2016 Salı
- Pimaşla GİDER, Ancak Bir Yere Kadar GİDER - 30 Temmuz 2016 Cumartesi
- Eskişehir’li Fikrinin Sorulmasına Alışkın Değil ki!.. - 21 Nisan 2016 Perşembe
- ETO: E(tine) T(üyüne) O(rtak mı) - 26 Ocak 2016 Salı
- Toplu Ulaşımdan Kaçan TRAFİKLE BOĞUŞUYOR - 13 Ocak 2016 Çarşamba
- 3. Üniversite Basiretsizliği: Herşey Kabak Hayaline Takıldı - 14 Ekim 2015 Çarşamba
- Sosyalmedyafobik Belediye Odunpazarı - 1 Temmuz 2015 Çarşamba
- KİMLİĞİNDEN KOPARILMIŞ ŞEHİR - 16 Nisan 2015 Perşembe
- Gelişmişlik Neden Rakamlara Yansımıyor - 7 Şubat 2015 Cumartesi
- İnanmazsanız Başaramazsınız! - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Yama Kültürü Sınırlarımızı Aştı - 14 Kasım 2014 Cuma
- Eskiye Rağbet Olsa, Bayata Nur Yağardı! - 14 Eylül 2014 Pazar
- Katılma Payı Muamması! - 4 Eylül 2014 Perşembe
- Belediyecilikte de Tekelleşme Olur mu? - 1 Ağustos 2014 Cuma
- Bu işler böyle biter mi? - 11 Ocak 2014 Cumartesi
- Komik şehir “Eskişehir” - 2 Ocak 2014 Perşembe
- Çevre Yolu Komedyası!.. - 19 Kasım 2013 Salı
- Şehir Trafiği SOS veriyor, Suçlusu Aranıyor - 14 Kasım 2013 Perşembe
- Selçuklu Vurgusu Yanlış mış? - 28 Ekim 2013 Pazartesi
- Bankaların telefon oyununa dikkat! - 14 Ekim 2013 Pazartesi
- Bu nasıl iş böyle! - 2 Ekim 2013 Çarşamba
- “Ben yaptım oldu” Mantığına İsyan - 18 Eylül 2013 Çarşamba
- Ayhan Kavas’ın “Müjde” Rahatsızlığı - 1 Ağustos 2013 Perşembe
- #konuşuptaRiskeGirmeyin - 15 Mayıs 2013 Çarşamba
- Avrupa Masalı Buraya Kadar mıydı? - 7 Nisan 2013 Pazar
- Eskişehirliye Eskişehir Haram mı? - 30 Mayıs 2012 Çarşamba
- Eski Sistem Kaka; Yeni Sistem Harika - 7 Aralık 2011 Çarşamba
- Eski’den yine garip açıklamalar - 12 Ağustos 2011 Cuma
- Çevre Yolu Hız Muamması - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Kazanan Belli de, Kaybeden Kim? - 14 Haziran 2011 Salı
- Tivibu Aboneliğine Evet Demeden Önce Düşünün - 17 Mayıs 2011 Salı
- Bir varmış, bir yokmuş - 6 Kasım 2010 Cumartesi
- Yazımız Ses Getirdi! - 17 Temmuz 2010 Cumartesi
- Geri Dönüşüm Kutuları Mikrop Saçıyor - 3 Temmuz 2010 Cumartesi
- Hangisi Karınca? - 12 Şubat 2010 Cuma
- Güçlü Türkiye Önce Olmasın! - 30 Ağustos 2009 Pazar
- Sus Payı mı? - 20 Ağustos 2009 Perşembe
- YİTİRİLMİŞ(!) HAYATLAR - 2 Haziran 2009 Salı
- Seçimlerin Ardından... - 30 Mart 2009 Pazartesi
- Burası Senin Yerin!.. - 24 Mart 2009 Salı
- The Other - 10 Mart 2009 Salı
- Asfaltlara da Avrupa Standardı! - 15 Ocak 2009 Perşembe
- Eskişehir Sizsiniz!.. - 25 Aralık 2008 Perşembe
- Vatmanlar Biraz Dikkat! - 12 Kasım 2008 Çarşamba
- İsimleri Tartışıyoruz - 11 Eylül 2008 Perşembe
- Neyi Paylaşamıyorsunuz ki? - 5 Eylül 2008 Cuma
- Süperlig’de İlk Maçın Ardından - 24 Ağustos 2008 Pazar
- Süperlige Doğru ESES’te Neler Oluyor? - 20 Ağustos 2008 Çarşamba
- Halkın ekmeği ile oynamayın artık - 9 Temmuz 2008 Çarşamba
- Mucizeler Ülkesi - 27 Mayıs 2008 Salı
- Market Alışverişlerinde Dikkat! - 22 Nisan 2008 Salı
- Tesadüf mü? - 4 Mart 2008 Salı
- Özgürlük Kavgası - 15 Şubat 2008 Cuma
- Herkes Mutsuz! - 4 Şubat 2008 Pazartesi
- Bizim için önemlisiniz, sigara içmemelisiniz! - 22 Ocak 2008 Salı
- İki yüzlülük mü? - 19 Ocak 2008 Cumartesi
- Ne sıkıntılar çektik? - 17 Ocak 2008 Perşembe
- Fikir ve Emek Hırsızlığı - 10 Ocak 2008 Perşembe
- KDV İndirimi ve Uygulamalar - 2 Ocak 2008 Çarşamba
- Mithat Körler Ve Biz Eskişehirliyiz - 16 Aralık 2007 Pazar
- Hakemler Bize Karşı mı? - 22 Ekim 2007 Pazartesi
- Kalemşörler - 19 Ağustos 2007 Pazar
- Şehrin ruhu! - 2 Ağustos 2007 Perşembe
- Kurallara Uymazsan Buna Benzersin - 24 Temmuz 2007 Salı
- Demokrasi kazandı - 23 Temmuz 2007 Pazartesi
- Ticaret Odası Kimi Kandırıyor? - 20 Temmuz 2007 Cuma
- Dokunulmazlar! - 13 Temmuz 2007 Cuma
- Bağımsız Adaylık! - 9 Temmuz 2007 Pazartesi
- Allah’tan İstanbulu Yönetmiyorsunuz! - 6 Temmuz 2007 Cuma
- Bu ne perhiz! - 5 Temmuz 2007 Perşembe
- Değişim başladı - 1 Temmuz 2007 Pazar
- Eskişehir’e Eskişehirli Olmayan Adaylar - 5 Haziran 2007 Salı