Cihad Ne Demek?
- 10 Aralık 2011 Cumartesi
- Bu yazı 15437 kez okundu
“De ki: Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur.” [İsra Suresi, 81]
Hak için uğraşmayan, bütün işlerinde Allah rızasını gözetmeyen, davası uğruna yaşamayı ve ölmeyi bilmeyen kimse dava adamı olamaz. Davası olmayan bir Müslüman da düşünülemez. Tabii bu dava Hak bir dava olmalıdır. Hak batıl mücadelesi, insanın yaratılması ile başlamış, kıyamete kadar devam edecektir.
Allah (c.c) tarafından sevilen birer mümin olmak için iyiden, doğrudan, faydalıdan ve adil olandan yana tavır koymalıyız. Eğer bu tavrı takınmaz veya geciktirirsek başımıza gelecek felaketlerden yakınma hakkımız olamaz. İyinin, doğrunun ve adaletin hakim olması için var gücümüzle çalışmanın adı ise Cihattır.
Bir hadisi şerifte Peygamber efendimiz şöyle buyurmaktadır: “Öyle bir zaman gelecek ki, ümmetim itilip kakılacak dediğinde Ashab’tan biri ey Allah’ın resulü; o zaman Müslümanlar sayıca azmı olacaklar demiş. Resulullah ise; aksine sayıca çok olacaklar ama selin önündeki çerçöp gibi olacaklar, çünkü cihadı bırakacaklar demiş.”
“Görülüyor ki; Allah Rasûlü, ruhbanlığa, keşişliğe ve papazlığa karşı realiteyi, fıtrî ve tabiî olmayı öne çıkarıyor ve meselelere, tabiatı içinde bir mecra araştırıyor; ve bizi o istikamete kanalize ediyor.” [F. Gülen, Sonsuz Nur, c. 1, s. 385]
Buradan anlaşılıyor ki meselelere kendi türleri üzerinden çözüm oluşturmak gerekiyor. Yönetimden şikayet ediliyorsa bunun için yönetime gelmek, siyasete müdahil olmak gerekiyor. Bütün insanların iyiliği için, adil bir dünya düzeni için, siyaset yapmak ise en büyük cihattır.
Siyasetle işimiz olmaz. Cebrail gelse ve bir parti kursa vallahi onun safında, partisinde de yer almam diyen bazı cemaat önderlerini de gördük maalesef. Ama bu siyasete bulaşmama sözleri pek de samimi değil zaten. İşlerine geldiği ve kendi cemaatlerinin istikbaline fayda sağladığı takdirde İslam’a düşman siyasileri bile desteklemişlerdir ne yazık ki!.. Kendi cemaatleri rahat olsun, ibadet ve zikirlerine karışılmasında dünyadaki diğer Müslümanlar eziyet ve sıkıntılarla boğuşsun aman bize ne?.. diyebilen bazı cemaatler acaba bir gün sıranın kendilerine geleceğinden hiç endişe etmiyorlar mı? Ve yüce Allah’a nasıl hesap vereceklerini hiç mi düşünmezler?
Bakın Yahudi siyon protokollerinin 5. maddesinde ne yazılı: “Yahudiler bulundukları her yerde birbirine zıt düşünceleri ortaya atarak halkın siyasetten uzaklaşmalarını ve bu sahanın Yahudi ve Masonların tekelinde kalmasını sağlamalıdırlar.”
“Nefis terbiyesi ve tarikat hizmeti görüyorum” bahaneleriyle İslami cihadı terk eden, hakkı bırakıp batıla taraf olan, siyasi şuurdan uzak yaşayan Müslümanlardan oluşan cemaatler eliyle hayra ve zafere ulaşılabilir mi?
Cihadı terk ettiğimiz veya cihadı terk edipte, devlet oluşturamadığımız, gücümüzü ve dünyadaki değerimizi kaybettiğimiz zaman Allah, bize altından kalkamayacağımız bir mezellet/rezillik musallat edeceğini, mağlûbiyetler, esâretler, tahakkümler altında kalıp ezileceğimizi de hatırlatmaktadır ki, bu durum, yeniden dine dönüp, İslam’ı hayata hâkim kılacağımız zamana kadar da devam edecektir. “Siz kendinizi ine alışverişine saldığınız; sadece ziraat ile iktifa ettiğiniz; sığırlarınızın ardına takılıp gittiğiniz ve cihadı terk ettiğiniz zaman, Allah sizin başınıza öyle bir mezellet indirir ki tekrar dininize dönmedikçe de bu mezelletten kurtulamazsınız.” [Ahmed bin Hanbel, II/84]
Yakın zamanlarda temaşa ettik ki; insanımız genellikle çoğunluktan taraf olmaya, kalabalıkların yanında bulunmaya meyillidir. Bu kadar insan bu tarafta ise vardır bir hikmeti, doğru olan budur gibi basit bir akıl yürütme yapar. Halbuki Allah (c.c), Kuran’da, bizleri çoğunluktan yana değil hak olandan yana olmamız konusunda ikaz etmektedir.
Müslümanlara maddi, manevi hakaret ve haksızlık eden zalimlerin ve zalimleri destekleyenlerin dünyalık mal, makam, menfaat ve nefsi rahatları yüzünden Allah yolunda cihadı terk edenlerin asla hidayete ulaşamayacaklarını Kuran şöyle bildirmektedir: “Allah zalimler/fasıklar topluluğuna hidayet etmeyecektir.” [Tevbe, 24]
Münafık yapıdaki olanların bile bile Allah’ın yolunu terk edip dalalet yoluna girdiklerini de yine Kuran haber veriyor: “İşte onlar öyle kimselerdir ki hidayeti verip karşılığında dalaleti satın aldılar. Heyhat bu alışverişlerinde de kar etmediler ve artık hidayet yolunu da bulamadılar.” [Bakara, 16]
Bir dörtlükle yazımı sonlandırırken hepinizi Allah’a emanet ediyorum sevgili dostlar.
Kaygan yer görünce su gibi akma
Menfaat uğruna dostun bırakma
Eğer bu dünyada huzur ararsan
Olur olmaz herkesi dost olur sanma.
- Herkes doğrumu biz doğru isek? - 2 Eylül 2024 Pazartesi
- Sağlıklı Yaşam İpuçları - 9 Şubat 2024 Cuma
- Başarının en önemli formülü azim ve disiplindir - 19 Temmuz 2023 Çarşamba
- Öğütler - 24 Haziran 2023 Cumartesi
- Bioenerji Şifasının Amacı - 1 Mayıs 2023 Pazartesi
- Bioenerji nedir, nasıl faydalar sağlar? - 10 Şubat 2023 Cuma
- Negatifi Hayatınızdan Çıkarın - 4 Ocak 2023 Çarşamba
- Biyolojik alanımız ve şifa - 15 Aralık 2021 Çarşamba
- Bioenerji, Esma-ül Hüsna ve Dua - 3 Şubat 2020 Pazartesi
- Mayamız mı ekşidi? - 24 Aralık 2019 Salı
- Bioenerji ile şifalan - 6 Kasım 2018 Salı
- Vakit Değiştirme Vakti!.. - 22 Haziran 2018 Cuma
- Niyet hayır, akıbet hayır - 23 Mart 2018 Cuma
- Öldük, bittik demeden silkelenip kendimize gelelim! - 25 Ocak 2018 Perşembe
- Boş yere yaratılmadın!.. - 26 Eylül 2017 Salı
- Piknik notları ve İlkyardım - 2 Ağustos 2017 Çarşamba
- Aziz dostumun acı hayat tecrübesi - 8 Mart 2017 Çarşamba
- İŞTE ÇAY SİMİT HESABI, İŞTE EKONOMİMİZ!.. - 29 Kasım 2016 Salı
- Ne Günlere Kaldık - 21 Ekim 2016 Cuma
- İlkyardımcılara kim yardım edecek!.. - 8 Nisan 2016 Cuma
- Akıllı Adam Olmak! - 1 Mart 2016 Salı
- Nereye Gidiyoruz, Hani Kalkınma!.. - 16 Aralık 2015 Çarşamba
- Kim bu Fos Osmanlıcılar... - 28 Ekim 2015 Çarşamba
- KÖTÜ YÖNETİCİ VE DECCAL - 2 Eylül 2015 Çarşamba
- Müslümanların Helakı!.. - 14 Temmuz 2015 Salı
- Kimse yapamaz, Ak Parti yapar!.. - 22 Mayıs 2015 Cuma
- YALANCI MAĞRURLAR BİZE YABANCI - 29 Nisan 2015 Çarşamba
- Memleketi Mahveden Beceriksizler - 26 Mart 2015 Perşembe
- Kepazelik diz boyu, hangisini sayalım? - 27 Şubat 2015 Cuma
- İDEAL TOPLUM HAYAL Mİ? - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Dönüşen Dönüşsün, Sen Dönüşme!.. - 25 Kasım 2014 Salı
- Türkiye’nin ateşle dansı!.. - 25 Ekim 2014 Cumartesi
- Osmanlı geçinen, Aslından Kopuk Paçozlar - 17 Eylül 2014 Çarşamba
- Hayır, hayır yüz bin kere hayır!.. - 6 Ağustos 2014 Çarşamba
- İSLAM, SİYASET, YÖNETİM - 24 Haziran 2014 Salı
- Siyonizm-Türklere Karşı Yahudinin Pis Oyunları - 22 Mayıs 2014 Perşembe
- Bir Gençlik!.. - 11 Nisan 2014 Cuma
- OY’un BÜYÜK, İYİ AMA KİME OY VERELİM? - 24 Mart 2014 Pazartesi
- Ben Kimden Tarafım 2 - 28 Şubat 2014 Cuma
- 1997 ile 2014 arasında fark görebiliyor musunuz? - 29 Ocak 2014 Çarşamba
- CEMAAT, HÜKÜMET, MENFAAT - 30 Aralık 2013 Pazartesi
- YALAN YANLIŞ EĞİTİMİMİZ!.. - 26 Kasım 2013 Salı
- Kanlı Ellerin Kanlı Projesi: BOP - 30 Ekim 2013 Çarşamba
- Dünya Liderini Dinliyorum!.. - 21 Eylül 2013 Cumartesi
- Ah O Gemide Bende Olsaydım!.. - 13 Temmuz 2013 Cumartesi
- Tarlaya Neler Ektik?.. - 11 Mayıs 2013 Cumartesi
- Saptırıcı Liderler - 26 Mart 2013 Salı
- İslam’a dönen Müslümanlar - 20 Şubat 2013 Çarşamba
- Asgari Ücret ile Asgari 3 Çocuk mu? - 23 Ocak 2013 Çarşamba
- Politika Tesadüf Mü, Komplo Mu? - 26 Aralık 2012 Çarşamba
- AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?.. - 19 Kasım 2012 Pazartesi
- KIYAMET NE ZAMAN? - 22 Ekim 2012 Pazartesi
- Sadıklarla olmak - 2 Ekim 2012 Salı
- Fitre ve Çay Simit Hesabı - 28 Ağustos 2012 Salı
- Canlı Müslüman İstiyoruz!.. - 24 Temmuz 2012 Salı
- Cinsi Bozuklar - 28 Haziran 2012 Perşembe
- Karakterli Müslüman!.. - 1 Haziran 2012 Cuma
- Aslından Koparılmış Protestanlar - 2 Mayıs 2012 Çarşamba
- Haktan Yana Olmak - 21 Mart 2012 Çarşamba
- Lider ve Sistem 2 - 24 Şubat 2012 Cuma
- LİDER ve SİSTEM - 4 Şubat 2012 Cumartesi
- KISSADAN HİSSE!.. - 11 Ocak 2012 Çarşamba
- Allah İçin Çalışmak!.. - 26 Aralık 2011 Pazartesi
- Cihad Ne Demek? - 10 Aralık 2011 Cumartesi
- Batı:Tek Dişi Kalmış Canavar!.. - 4 Kasım 2011 Cuma
- HAYIRLARA MOTOR, ŞERLERE FREN - 15 Ekim 2011 Cumartesi
- DEĞİŞİM : “Tekamül mü, Tahribat mı?” - 16 Eylül 2011 Cuma
- İnandığın Gibi Yaşa Türkiyem - 22 Ağustos 2011 Pazartesi
- BEN KİMDEN TARAFIM?..!.. - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Bereket Dönemi "28 Haziran 1996 ile 2 Temmuz 1997" - 7 Temmuz 2011 Perşembe
- Ya Güdersin Ya Gidersin - 19 Haziran 2011 Pazar
- Seçim Sonuçları Ne Gösterdi? - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Seçime Doğru;"Arz-ı Mev’ud ve Horoz Dövüşü" - 10 Haziran 2011 Cuma
- Erbakan’ı Sevmek!.. Tavizi Sevmemek!.. - 6 Haziran 2011 Pazartesi
- Hedef 2023, İstanbul Ayasofya Maratonu - 1 Haziran 2011 Çarşamba
- Hayalüstü Hayaldi!.. Gerçek Oldu!.. - 25 Mayıs 2011 Çarşamba
- NE HALLERDEYİZ 2 - 19 Mayıs 2011 Perşembe
- 2.Abdülhamit, Erbakan ve Tekerrür - 11 Mayıs 2011 Çarşamba
- Hak ile Batılı karıştırmayalım 2 - 28 Nisan 2011 Perşembe
- DÜNYANIN EN BÜYÜK ADALET SARAYI - 8 Nisan 2011 Cuma
- Hak İle Batılı Karıştırmayalım - 26 Mart 2011 Cumartesi
- ORGANİK MAYAMIZ “İSLAM !..” - 17 Mart 2011 Perşembe
- DİYALOG VE TOPRAK SATIŞININ PERDE ARKASI - 6 Mart 2011 Pazar
- SUCUĞUNDA TADI KAÇTI!.. - 28 Şubat 2011 Pazartesi
- Ne Hallerdeyiz ? - 11 Şubat 2011 Cuma
- Ya AKP Olmasaydı !.. - 1 Şubat 2011 Salı