Erbakan’ı Sevmek!.. Tavizi Sevmemek!..
- 6 Haziran 2011 Pazartesi
- Bu yazı 15182 kez okundu
Sevmemiz gereken bellide sevdiklerimiz kimler, neler acaba? Sevip de peşi sıra gittiklerimiz kimleri sevindiriyor acaba? O sevdiğimiz ile ahiret de beraber olmayı istiyor muyuz? Kişi sevdikleriyle ve lideriyle beraber hesaba çekilecek biliyorsunuz değil mi?
Erbakan’ı seviyorduk diyenler kadar, Erbakan’ı seviyorduk diyenlere nispet, “Erbakan’ı seviyorlarmış!..” diyerek yazılar kaleme alanları da ibretle izledik.
Sevmek, muhabbet ister. Muhabbet ise sadakat ve bağlılık. Evlilik müessesesi gibi mesela. Sadakatin göstergesi de izinde olmak, beraber yürümektir. Dillere pelesenk yapılan, “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkılarını dillendirmek değildir izinde olmak, izince yürümek…
Madem ki Erbakan’ı sevdin, muhabbetin oluştu ve gerçektende maddi ve manevi yönlerden tam donanımlı ender bir lider olduğuna kanaat getirdin peki sen!.. neden başka kulvarlarda koştun!.. Neden, dosdoğru yolda, emrolunduğun gibi dosdoğru olmak için çabalamadın.
Neden, makam, mal ve çeşitli nefsi çıkarların peşinde koşanların yolunda yürüyüp de azap yağmurlarında ıslanmayı tercih ettin.
Rahmet yağmurlarında Erbakan Hoca ile ıslanmayı ve kutlu yolda beraber yürümeyi hangi sebeple ret ettin.
Bugünün zalim batı emperyalistlerinin dedesi olan Nemrut’a karşı Hakkı haykırmaktan geri durmayan Hz. İbrahim (a.s) ve yanındaki inanmış bir avuç insanın mücadelesine benzer bir davanın eri olmaktan neden erindin. Peki neden, Hz. İbrahim’i yakması için oluşturulan o büyük ateşi söndürmek için ağzına aldığı küçücük bir su damlası ile yola düşen karınca misali Hakkın yanında değil de; ateşin Hz. İbrahim’i daha iyi yakması için ateşe üfüren, ateşi harlandıran kertenkele misali zalim’in ve batıl’ın safında yer aldın.
Erbakan sizin lider ve kılavuz olarak seçtiğiniz kargalar gibi değildi. Bugün İslam coğrafyasının birçok yerinde ve daha dün yanı başımızdaki Irak’ta 1.5 milyon kardeşimizin katledilmesine, ırzına geçilmesine seyirci kalmazdı Erbakan… Bırakın 1.5 milyon insanı 1 kişinin bile zulme uğrayacağını bilse, sözde müttefik ülkelere hava, deniz limanlarını diledikleri gibi kullanmalarına imkan sağlayıp, mazlumların üzerine bomba yüklü uçaklarla 100 binlerce sorti yapılmasına izin vermezdi. Ne pahasına olursa olsun!..
Ama ne yazık ki İslam coğrafyasındaki Müslüman kardeşlerimizde narkozlanmış, iyi ile kötüyü, zararlı ile faydalıyı ayırt edemeyecek bir hale getirilip, sindirilmişler. Maalesef şuan zalim yönetimlere karşı başlatılan isyan hareketlerinin sürdüğü Müslüman devletlerde bir AKP modeli sevdası var ki sormayın gitsin!.. Bu AKP modelini ayrı bir makalede ele almaya çalışacağım, yalnız bir cümleyle de olsa ifade etmek gerekirse;
“Kerbela vakası gibi, Sözde ve söylevlerde Hüseyni, Özde ve eylemlerde Yezidi” bir şekle büründürülmek istenen bir model mi acaba. Hemen konumuza dönüyoruz.
Küçücük menfaatler karşısında eğilen tiplerin ve lider diye adlandırılanların olduğu dünyamızda önüne sunulan türlü teklifler karşısında dimdik duran, adam gibi adam; “Savunan Adamdı Erbakan”.
Doğru, dosdoğru, bilerek ve tanıyarak, muhabbetle her daim sevilecek olan adam, Erbakan…
Yalancı ve sahte liderlerle dolu günümüzde insanoğlu şaşırmayacak; şeytanın düşürmek istediği, itelediği boşluğa düşmeyecek. Gözlerini ve kalplerini mühürlemek isteyen medyanın ve şer odaklarının tuzaklarına düşmemek için çabalayacak.
Milletimizin; Hakkı ve hakikati dillendiren, hakkın hakim olması, zalimin ve batılın yok olması için çaba sarf eden lider ile; zalimlerin ve batılın çıkarlarına hizmet eden ve milletinin geleceğine mayın döşeyen lider kılıklıları ayırt edebilecek ferasete o kadar çok ihtiyacı var ki bu günlerde… İnşallah bu millet gerçek anlamda gözlerini açacak. Tavizcilere ve faizcilere bu sefer geçit vermeyecek.
Yunus Emre misali, dergahtan içeri eğri odun bile sokmayacak. Biliyorsunuz Yunus Emre, hocası Taptuk Emrenin dergahına yakacak odun toplayıp getirmişti. Taptuk Emre gelen odunlara bakıp Yunus’a, “Evladım getirdiğin odunlar yanıp kül olacağı halde hepsini düzgün odunlardan seçmişsin. Ne lüzum vardı der”. Yunus Emre şöyle cevap verir, “Efendim bu dergahın kapısından eğri odun bile girmemeli”.
Kuran’da Rabbimiz, “Gözler kör olmaz, sinelerdeki kalpler kör olur” diyor. Allah’ım bizleri bakar körlerden, görüp de anlamayanlardan eyleme… Tavize yol vermeyen Yunusların ve Savunan Adamların yolunda eyle…
Yazıma son verirken ve de Yunus’u anmışken, Yunus Emre’nin bir dörtlüğü ile bitirelim. Kalın sağlıcakla, kıymetli okurlarım.
“ Niceleri geldi, neler istediler,
Bırakıp dünyayı sonra gittiler.
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
İnan o gidenlerde hep senin gibiydiler.”
- Herkes doğrumu biz doğru isek? - 2 Eylül 2024 Pazartesi
- Sağlıklı Yaşam İpuçları - 9 Şubat 2024 Cuma
- Başarının en önemli formülü azim ve disiplindir - 19 Temmuz 2023 Çarşamba
- Öğütler - 24 Haziran 2023 Cumartesi
- Bioenerji Şifasının Amacı - 1 Mayıs 2023 Pazartesi
- Bioenerji nedir, nasıl faydalar sağlar? - 10 Şubat 2023 Cuma
- Negatifi Hayatınızdan Çıkarın - 4 Ocak 2023 Çarşamba
- Biyolojik alanımız ve şifa - 15 Aralık 2021 Çarşamba
- Bioenerji, Esma-ül Hüsna ve Dua - 3 Şubat 2020 Pazartesi
- Mayamız mı ekşidi? - 24 Aralık 2019 Salı
- Bioenerji ile şifalan - 6 Kasım 2018 Salı
- Vakit Değiştirme Vakti!.. - 22 Haziran 2018 Cuma
- Niyet hayır, akıbet hayır - 23 Mart 2018 Cuma
- Öldük, bittik demeden silkelenip kendimize gelelim! - 25 Ocak 2018 Perşembe
- Boş yere yaratılmadın!.. - 26 Eylül 2017 Salı
- Piknik notları ve İlkyardım - 2 Ağustos 2017 Çarşamba
- Aziz dostumun acı hayat tecrübesi - 8 Mart 2017 Çarşamba
- İŞTE ÇAY SİMİT HESABI, İŞTE EKONOMİMİZ!.. - 29 Kasım 2016 Salı
- Ne Günlere Kaldık - 21 Ekim 2016 Cuma
- İlkyardımcılara kim yardım edecek!.. - 8 Nisan 2016 Cuma
- Akıllı Adam Olmak! - 1 Mart 2016 Salı
- Nereye Gidiyoruz, Hani Kalkınma!.. - 16 Aralık 2015 Çarşamba
- Kim bu Fos Osmanlıcılar... - 28 Ekim 2015 Çarşamba
- KÖTÜ YÖNETİCİ VE DECCAL - 2 Eylül 2015 Çarşamba
- Müslümanların Helakı!.. - 14 Temmuz 2015 Salı
- Kimse yapamaz, Ak Parti yapar!.. - 22 Mayıs 2015 Cuma
- YALANCI MAĞRURLAR BİZE YABANCI - 29 Nisan 2015 Çarşamba
- Memleketi Mahveden Beceriksizler - 26 Mart 2015 Perşembe
- Kepazelik diz boyu, hangisini sayalım? - 27 Şubat 2015 Cuma
- İDEAL TOPLUM HAYAL Mİ? - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Dönüşen Dönüşsün, Sen Dönüşme!.. - 25 Kasım 2014 Salı
- Türkiye’nin ateşle dansı!.. - 25 Ekim 2014 Cumartesi
- Osmanlı geçinen, Aslından Kopuk Paçozlar - 17 Eylül 2014 Çarşamba
- Hayır, hayır yüz bin kere hayır!.. - 6 Ağustos 2014 Çarşamba
- İSLAM, SİYASET, YÖNETİM - 24 Haziran 2014 Salı
- Siyonizm-Türklere Karşı Yahudinin Pis Oyunları - 22 Mayıs 2014 Perşembe
- Bir Gençlik!.. - 11 Nisan 2014 Cuma
- OY’un BÜYÜK, İYİ AMA KİME OY VERELİM? - 24 Mart 2014 Pazartesi
- Ben Kimden Tarafım 2 - 28 Şubat 2014 Cuma
- 1997 ile 2014 arasında fark görebiliyor musunuz? - 29 Ocak 2014 Çarşamba
- CEMAAT, HÜKÜMET, MENFAAT - 30 Aralık 2013 Pazartesi
- YALAN YANLIŞ EĞİTİMİMİZ!.. - 26 Kasım 2013 Salı
- Kanlı Ellerin Kanlı Projesi: BOP - 30 Ekim 2013 Çarşamba
- Dünya Liderini Dinliyorum!.. - 21 Eylül 2013 Cumartesi
- Ah O Gemide Bende Olsaydım!.. - 13 Temmuz 2013 Cumartesi
- Tarlaya Neler Ektik?.. - 11 Mayıs 2013 Cumartesi
- Saptırıcı Liderler - 26 Mart 2013 Salı
- İslam’a dönen Müslümanlar - 20 Şubat 2013 Çarşamba
- Asgari Ücret ile Asgari 3 Çocuk mu? - 23 Ocak 2013 Çarşamba
- Politika Tesadüf Mü, Komplo Mu? - 26 Aralık 2012 Çarşamba
- AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?.. - 19 Kasım 2012 Pazartesi
- KIYAMET NE ZAMAN? - 22 Ekim 2012 Pazartesi
- Sadıklarla olmak - 2 Ekim 2012 Salı
- Fitre ve Çay Simit Hesabı - 28 Ağustos 2012 Salı
- Canlı Müslüman İstiyoruz!.. - 24 Temmuz 2012 Salı
- Cinsi Bozuklar - 28 Haziran 2012 Perşembe
- Karakterli Müslüman!.. - 1 Haziran 2012 Cuma
- Aslından Koparılmış Protestanlar - 2 Mayıs 2012 Çarşamba
- Haktan Yana Olmak - 21 Mart 2012 Çarşamba
- Lider ve Sistem 2 - 24 Şubat 2012 Cuma
- LİDER ve SİSTEM - 4 Şubat 2012 Cumartesi
- KISSADAN HİSSE!.. - 11 Ocak 2012 Çarşamba
- Allah İçin Çalışmak!.. - 26 Aralık 2011 Pazartesi
- Cihad Ne Demek? - 10 Aralık 2011 Cumartesi
- Batı:Tek Dişi Kalmış Canavar!.. - 4 Kasım 2011 Cuma
- HAYIRLARA MOTOR, ŞERLERE FREN - 15 Ekim 2011 Cumartesi
- DEĞİŞİM : “Tekamül mü, Tahribat mı?” - 16 Eylül 2011 Cuma
- İnandığın Gibi Yaşa Türkiyem - 22 Ağustos 2011 Pazartesi
- BEN KİMDEN TARAFIM?..!.. - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Bereket Dönemi "28 Haziran 1996 ile 2 Temmuz 1997" - 7 Temmuz 2011 Perşembe
- Ya Güdersin Ya Gidersin - 19 Haziran 2011 Pazar
- Seçim Sonuçları Ne Gösterdi? - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Seçime Doğru;"Arz-ı Mev’ud ve Horoz Dövüşü" - 10 Haziran 2011 Cuma
- Erbakan’ı Sevmek!.. Tavizi Sevmemek!.. - 6 Haziran 2011 Pazartesi
- Hedef 2023, İstanbul Ayasofya Maratonu - 1 Haziran 2011 Çarşamba
- Hayalüstü Hayaldi!.. Gerçek Oldu!.. - 25 Mayıs 2011 Çarşamba
- NE HALLERDEYİZ 2 - 19 Mayıs 2011 Perşembe
- 2.Abdülhamit, Erbakan ve Tekerrür - 11 Mayıs 2011 Çarşamba
- Hak ile Batılı karıştırmayalım 2 - 28 Nisan 2011 Perşembe
- DÜNYANIN EN BÜYÜK ADALET SARAYI - 8 Nisan 2011 Cuma
- Hak İle Batılı Karıştırmayalım - 26 Mart 2011 Cumartesi
- ORGANİK MAYAMIZ “İSLAM !..” - 17 Mart 2011 Perşembe
- DİYALOG VE TOPRAK SATIŞININ PERDE ARKASI - 6 Mart 2011 Pazar
- SUCUĞUNDA TADI KAÇTI!.. - 28 Şubat 2011 Pazartesi
- Ne Hallerdeyiz ? - 11 Şubat 2011 Cuma
- Ya AKP Olmasaydı !.. - 1 Şubat 2011 Salı