2.Abdülhamit, Erbakan ve Tekerrür
- 11 Mayıs 2011 Çarşamba
- Bu yazı 14863 kez okundu
Tarih tekerrür eder derler.
M. Akif bu sözü pek sevmez ve şöyle söylermiş;
“Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar. Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?”
Evet, eğer ibret alınsaydı, yanlışlar tekrarlanmazdı!..
2. Abdülhamit Han, hasta adam olarak adlandırılan Osmanlı’nın zor dönemlerinde türlü entrikalara, hainliklere rağmen üstün bir gayret ve inançla devletini ayakta tutmayı başarmış ender devlet adamlarından biridir.
İktidarı zamanında her sorunun tek çözümünü Avrupa ve batı devletlerinde gören ve kötü gidişin müsebbibi olarak da din-i İslam’ı kabahatli gören bir takım zümreler peydahlanmıştı. Jöntürkler ve İttihatçılar manevi dinamiklerini kaybetmeye başladıkları için ileri medeniyete ulaşmanın yolunu, kimliklerini ve inançlarını topyekun değiştirecek bir inkılap hareketinde görüyorlardı. Bunun ilk basamağıysa mukaddes ve Allah katında din olarak kabul görecek olan yegane varlığımız olan İslam’ı devre dışı bırakmak ve bu millete din olarak Akif’in ifadesiyle “tek dişi kalmış” batı medeniyetsizlerinin inancını yani Hristiyanlığı dikte etmekti. Şükür ki mayası sağlam dedelerimiz buna izin vermediler.
Ardından cumhuriyetin ilk yıllarında İsmet İnönü ve arkadaşları ilk anayasamızda devletin dini İslam’dır ifadesinin kaldırılmasının ardından devletin dini Hristiyanlık olsun diye meclise bir teklif sunmaya yeltenmişlerdi. Ama Atatürk buna izin vermemişti.
Sonra 1960’larda Müslümanlığı sadece camilere hapsetmiş, cami dışında dinden ve Allah’tan bahsetmenin yasak olduğu bir Türkiye’de Necmettin Erbakan çıktı sahneye.
O gelince roller değişmeye başladı bir bir. Yıllardır ezilip, sindirilmiş ve sadece figüranlık rolü verilen inanmış insanların artık başrollerde olmasının yolunu açtı Erbakan…
Konya’da halka şöyle sesleniyordu Çoban Sülü; “Ey Konyalılar; namaz kılıyorsunuz bir şey diyor muyuz? Camiye gidiyorsunuz, engel oluyor muyuz? Daha ne istiyorsunuz?
Bu defa Erbakan sesleniyordu Konyalılara. “ Ey Konyalılar; avcılar kuş avlarlar sonra içini boşaltıp saman doldurup saklarlar. Bu saman dolu kuşunda gözü var, kanadı var, ağzı var değimli? Ama uç desen uçamaz, öt desen ötemez!.. dedikten sonra halka yüksek sesle şöyle seslenir.
“Ey Konyalılar, biz bu saman dolu kuşu değil canlı kuşu istiyoruz” der.
Yani artık siyaset sahnesinde, devlet yönetiminde inanmış insanlarında yer alması gerektiğini, dini meselelerin rahatça her ortamda seslendirilebilmesinin gerekliliğini vurgulamıştır.
%95’i Müslüman olan bir milletin sadece koyunlar gibi güdülmesine razı gelmeyen bir yüreğin feryadıdır Erbakan. Dışarıdan yönlendirilen ve bu milletin inançlarına gizliden gizliye düşmanlık besleyen Çobanların güdümünden kurtarmak vaktinin çoktan geldiğini anlatmaya adanmış cesur bir yürektir Erbakan…
Makam ve mevki sevdasına yakalanıp, yolu şaşıran eski dava adamları şimdi yenilikçi hareket ismiyle Erbakan’ın temelini attığı sanayi kuruluşlarını teker teker satıyor. AB uyum kriterleri uğruna dikte edilen sinsi teklifleri gözü kapalı yerine getiriyor, taviz üstüne taviz veriyorlar.
Erbakan ile beraber Milli Görüş saflarında iken dillerine pelesenk ettikleri Büyük Bir Medeniyetin Evlatlarıyız!.. sözünden çark edip, Yenik Bir Medeniyetin Evlatlarıyız, Batısız Yapamayız, İslam Birliği diye bir şey olmaz, Faizsiz yaşayamayız aşamasına kadar geldiler, maalesef!..
Çünkü içinde oldukları geminin dümeninde kendileri yok. Dümen Siyonizm ve Batı’nın elinde. Maalesef AKP’li Türkiye; Erbakan’ın bu millete biçtiği Çobanlık ve Başrol oyunculuğundan her geçen gün uzaklaşıp, adım adım koyun ve figüranlığa razı bir konuma getiriliyor.
Sözün özü; millet olarak aynı delikten defalarca sokulduk ne yazık ki!.. Her yeni ve farklı söylem içinde olanın peşine takıldık düşünmeden. Bu fikirlerle nereye doğru gideriz, ileride başımıza neler gelir hiç hesap etmiyoruz. Dün beyaz dediğine bugün kara diyenin neden bu kadar çark ettiğini hiç düşünmedik.
Ey milletim, kıymetli okuyucularım artık ibret almak ve silkinmek zamanı gelmiştir. Tarih tekerrür edecekse iyi şeylerde tekerrür etsin. Yanlışta tekerrüre dayanacak gücümüz kalmadı.
Allah aşkına, Akif’in şu mısralarını özümseyerek hep beraber okuyalım.
“Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok mateme!
Davranın, zira gülünç olduk bütün bir aleme,
Bekleşirken gökte yüz binlerce ervah, intikam;
Yerde kalmış, naşa benzer kavm için durmak haram!
Kahraman ecdadınızdan sizde bir kan yok mudur?
Yoksa: İstikbalinizden korkulur, pek korkulur!”
- Herkes doğrumu biz doğru isek? - 2 Eylül 2024 Pazartesi
- Sağlıklı Yaşam İpuçları - 9 Şubat 2024 Cuma
- Başarının en önemli formülü azim ve disiplindir - 19 Temmuz 2023 Çarşamba
- Öğütler - 24 Haziran 2023 Cumartesi
- Bioenerji Şifasının Amacı - 1 Mayıs 2023 Pazartesi
- Bioenerji nedir, nasıl faydalar sağlar? - 10 Şubat 2023 Cuma
- Negatifi Hayatınızdan Çıkarın - 4 Ocak 2023 Çarşamba
- Biyolojik alanımız ve şifa - 15 Aralık 2021 Çarşamba
- Bioenerji, Esma-ül Hüsna ve Dua - 3 Şubat 2020 Pazartesi
- Mayamız mı ekşidi? - 24 Aralık 2019 Salı
- Bioenerji ile şifalan - 6 Kasım 2018 Salı
- Vakit Değiştirme Vakti!.. - 22 Haziran 2018 Cuma
- Niyet hayır, akıbet hayır - 23 Mart 2018 Cuma
- Öldük, bittik demeden silkelenip kendimize gelelim! - 25 Ocak 2018 Perşembe
- Boş yere yaratılmadın!.. - 26 Eylül 2017 Salı
- Piknik notları ve İlkyardım - 2 Ağustos 2017 Çarşamba
- Aziz dostumun acı hayat tecrübesi - 8 Mart 2017 Çarşamba
- İŞTE ÇAY SİMİT HESABI, İŞTE EKONOMİMİZ!.. - 29 Kasım 2016 Salı
- Ne Günlere Kaldık - 21 Ekim 2016 Cuma
- İlkyardımcılara kim yardım edecek!.. - 8 Nisan 2016 Cuma
- Akıllı Adam Olmak! - 1 Mart 2016 Salı
- Nereye Gidiyoruz, Hani Kalkınma!.. - 16 Aralık 2015 Çarşamba
- Kim bu Fos Osmanlıcılar... - 28 Ekim 2015 Çarşamba
- KÖTÜ YÖNETİCİ VE DECCAL - 2 Eylül 2015 Çarşamba
- Müslümanların Helakı!.. - 14 Temmuz 2015 Salı
- Kimse yapamaz, Ak Parti yapar!.. - 22 Mayıs 2015 Cuma
- YALANCI MAĞRURLAR BİZE YABANCI - 29 Nisan 2015 Çarşamba
- Memleketi Mahveden Beceriksizler - 26 Mart 2015 Perşembe
- Kepazelik diz boyu, hangisini sayalım? - 27 Şubat 2015 Cuma
- İDEAL TOPLUM HAYAL Mİ? - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Dönüşen Dönüşsün, Sen Dönüşme!.. - 25 Kasım 2014 Salı
- Türkiye’nin ateşle dansı!.. - 25 Ekim 2014 Cumartesi
- Osmanlı geçinen, Aslından Kopuk Paçozlar - 17 Eylül 2014 Çarşamba
- Hayır, hayır yüz bin kere hayır!.. - 6 Ağustos 2014 Çarşamba
- İSLAM, SİYASET, YÖNETİM - 24 Haziran 2014 Salı
- Siyonizm-Türklere Karşı Yahudinin Pis Oyunları - 22 Mayıs 2014 Perşembe
- Bir Gençlik!.. - 11 Nisan 2014 Cuma
- OY’un BÜYÜK, İYİ AMA KİME OY VERELİM? - 24 Mart 2014 Pazartesi
- Ben Kimden Tarafım 2 - 28 Şubat 2014 Cuma
- 1997 ile 2014 arasında fark görebiliyor musunuz? - 29 Ocak 2014 Çarşamba
- CEMAAT, HÜKÜMET, MENFAAT - 30 Aralık 2013 Pazartesi
- YALAN YANLIŞ EĞİTİMİMİZ!.. - 26 Kasım 2013 Salı
- Kanlı Ellerin Kanlı Projesi: BOP - 30 Ekim 2013 Çarşamba
- Dünya Liderini Dinliyorum!.. - 21 Eylül 2013 Cumartesi
- Ah O Gemide Bende Olsaydım!.. - 13 Temmuz 2013 Cumartesi
- Tarlaya Neler Ektik?.. - 11 Mayıs 2013 Cumartesi
- Saptırıcı Liderler - 26 Mart 2013 Salı
- İslam’a dönen Müslümanlar - 20 Şubat 2013 Çarşamba
- Asgari Ücret ile Asgari 3 Çocuk mu? - 23 Ocak 2013 Çarşamba
- Politika Tesadüf Mü, Komplo Mu? - 26 Aralık 2012 Çarşamba
- AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?.. - 19 Kasım 2012 Pazartesi
- KIYAMET NE ZAMAN? - 22 Ekim 2012 Pazartesi
- Sadıklarla olmak - 2 Ekim 2012 Salı
- Fitre ve Çay Simit Hesabı - 28 Ağustos 2012 Salı
- Canlı Müslüman İstiyoruz!.. - 24 Temmuz 2012 Salı
- Cinsi Bozuklar - 28 Haziran 2012 Perşembe
- Karakterli Müslüman!.. - 1 Haziran 2012 Cuma
- Aslından Koparılmış Protestanlar - 2 Mayıs 2012 Çarşamba
- Haktan Yana Olmak - 21 Mart 2012 Çarşamba
- Lider ve Sistem 2 - 24 Şubat 2012 Cuma
- LİDER ve SİSTEM - 4 Şubat 2012 Cumartesi
- KISSADAN HİSSE!.. - 11 Ocak 2012 Çarşamba
- Allah İçin Çalışmak!.. - 26 Aralık 2011 Pazartesi
- Cihad Ne Demek? - 10 Aralık 2011 Cumartesi
- Batı:Tek Dişi Kalmış Canavar!.. - 4 Kasım 2011 Cuma
- HAYIRLARA MOTOR, ŞERLERE FREN - 15 Ekim 2011 Cumartesi
- DEĞİŞİM : “Tekamül mü, Tahribat mı?” - 16 Eylül 2011 Cuma
- İnandığın Gibi Yaşa Türkiyem - 22 Ağustos 2011 Pazartesi
- BEN KİMDEN TARAFIM?..!.. - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Bereket Dönemi "28 Haziran 1996 ile 2 Temmuz 1997" - 7 Temmuz 2011 Perşembe
- Ya Güdersin Ya Gidersin - 19 Haziran 2011 Pazar
- Seçim Sonuçları Ne Gösterdi? - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Seçime Doğru;"Arz-ı Mev’ud ve Horoz Dövüşü" - 10 Haziran 2011 Cuma
- Erbakan’ı Sevmek!.. Tavizi Sevmemek!.. - 6 Haziran 2011 Pazartesi
- Hedef 2023, İstanbul Ayasofya Maratonu - 1 Haziran 2011 Çarşamba
- Hayalüstü Hayaldi!.. Gerçek Oldu!.. - 25 Mayıs 2011 Çarşamba
- NE HALLERDEYİZ 2 - 19 Mayıs 2011 Perşembe
- 2.Abdülhamit, Erbakan ve Tekerrür - 11 Mayıs 2011 Çarşamba
- Hak ile Batılı karıştırmayalım 2 - 28 Nisan 2011 Perşembe
- DÜNYANIN EN BÜYÜK ADALET SARAYI - 8 Nisan 2011 Cuma
- Hak İle Batılı Karıştırmayalım - 26 Mart 2011 Cumartesi
- ORGANİK MAYAMIZ “İSLAM !..” - 17 Mart 2011 Perşembe
- DİYALOG VE TOPRAK SATIŞININ PERDE ARKASI - 6 Mart 2011 Pazar
- SUCUĞUNDA TADI KAÇTI!.. - 28 Şubat 2011 Pazartesi
- Ne Hallerdeyiz ? - 11 Şubat 2011 Cuma
- Ya AKP Olmasaydı !.. - 1 Şubat 2011 Salı