DİYALOG VE TOPRAK SATIŞININ PERDE ARKASI
- 6 Mart 2011 Pazar
- Bu yazı 14402 kez okundu
Hedef 2000!.. Hedef Dinler arası Diyalog!..
2000 yılı ile birlikte, sözde Dinler! arası Diyalog çalışmalarına resmen başlandı. Bu kapsamda Türkiyenin çeşitli bölgelerinde misyonerlerin çıkarlarına yarayacak projeler sırasıyla hayata geçirildi. "Dinler ve Kültürler Parkı Projesi", “Dinler Bahçesi” isimli projeler "İnanç Turizmi" yılı ilan edilen 2000 yılından itibaren hızlandırıldı.
2000 yılı aynı zamanda, “Vatikan'ın Avrasya'yı Hıristiyanlaştırma Binyılı” ilan ettiği 3'üncü binyılın başlangıcıdır.
1994 yılından beri Şanlıurfa'da belediye başkanlığı yapan Ahmet Bahçıvan, 2000 yılında önüne getirilen “Dinler ve Kültürler Parkı " projesini eline alır ve incelemeye başlar. Önce, adı konusundaki kaygılarını dile getirir, ardından önemli bir ayrıntı dikkatini çeker. Projeye göre, Şanlıurfa'nın göbeğine bir sinagog ve kilise yapılacaktır. Bahçıvan, Bakan Erkan Mumcu'ya "Urfa'da Yahudi yok ki!" der ve projeyi onaylamayı reddeder.
Gerçekten çok vahim bir Türkiye tablosu görülüyor. Şimdi ki hedef ise 2023 !..
Acaba 2023, iddaa edildiği gibi; Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılında, Yeniden Büyük Türkiye’yi inşa etmek mi?.. Yoksa Büyük İsrail Devletine vilayet olmak mı?.. BOP Eşbaşkanlığı hangi gayeye hizmet ediyor?..
Hedef 2023!.. Hedef ne?..
Maalesef Fatih’in vakf ettiği Ayasofya AKP eliyle kilise müze sınıfına sokuldu. İstanbul’un sur içi denen eski İstanbul alanlarıda özelleştirilecek. Galataport bunun ilk basamağıydı neyseki sekteye uğradı. Ama bu gayeden vazgeçmediler, çalışmalarına devam ediyorlar.
Allah muhafaza buyursun İslam beldesi “İslambol” yani İstanbulumuz İtalyanın içindeki din devleti Vatikan misali bir çehreye büründürülmek isteniyor.
Hedef 2023!... Hedef İstanbul!..
Sıradan bir papaz olan ortodoks patriği barthelemos tüm dünya katoliklerinin dini lideri olan papa’nın konumuna sokulup muhatap alınmaktadır. Barthelemos aynı Vatikan gibi İstanbulun da bir din devleti olarak kendisine verileceği günlerin hayaliyle yaşamaktadır. Zaten bazı hadis kaynaklarında İstanbulun ikinci kez feth edileceği rivayetlerine rastlanmaktadır. Bundan ne anlaşılacak peki? Ya İstanbulumuz düşman eline geçecek yada İstanbulda yaşayanlar gayri müslim olacaklar.
Türkiye toprakları yabancılara satıldı. Artık düşman topu ve tüfeği ile gelmiyor. Maddi ve manevi açıdan bizleri zayıflatarak, ayrıştırarak kolay lokma yapmaya çalışıyorlar. Topraklarını canı pahasına müdafaa eden bir ecdadın torunlarını, bir milletin varlık sebebi olan vatan topraklarını kendi elleriyle yabancılara satacak kadar özbenliğini yitirmiş bir millet haline getiriyorlar maalesef. Birtakım yerli işbirlikçilerde;
“Ne var canım topraklar yabancılara satılıyorsa, toprağı alıp dışarı kaçıracak değillerya!..” diyebilecek kadar pişkin cevaplar verebilmektedirler. Sadece devletin üzerinde kambur olan, zarar eden kurumların özelleştirilmesi gerçekleştirilseydi, devlete para sağlayanları satmasaydınız dediğimiz zaman da, aynı ağızlardan şunları da işitmiştik hatırlarsanız; “Kar edeni de zarar edeni de satarız. Babalar gibi satarız!..”
Filistini ve bugün Filistinlilerin çektikleri ızdırapları unutmayın!.. Bugün Filistin halkının yaşadığı dram ve soykırımın nedeni biraz da kendi cahillik ve aç gözlülüklerinden oldu. Beş on kuruş paraya en kıymetli hazinelerini, var olma nedenlerini, geleceklerini, yani ülke topraklarını sattılar!.. O zaman dedelerinin gözünü kapatarak sattığı topraklara tekrar sahip olabilmek için, bugün torunları kanları ve canları ile bedel ödemek zorunda kalıyorlar. Hangi şart ve nedenle olursa olsun toprak satışları derhal durdurulmalı, geç olmadan bedelleri ödenerek geri alınmalıdır. Aksi halde topraklarımızı sattığımız yabancılar (özelliklede yahudiler) bizleri kendi topraklarımızda köleleri gibi çalıştıracaklar. Hiçbir söz hakkımız da olmayacak.
Hadi canım sende diyenlerinizi duyar gibiyim!.. Ferdi bir takım işlerde iyimser olmak iyi birşeydir ama mesele ferdi aşıp, bir devlet ve bir milletin bekasıyla ilgili olduğunda iyimserlik yerine temkinli olmak daha bir önem kazanmaktadır.
Bakın ABD kurucularından olan, ABD başkanlığıda yapmış Benjamin Franklin, sonradan kendiside en üst derece mason olup yahudilerin çıkarları için çalışan bir maşa olmadan önce kendi hür iradesiyle dillendirdiklerini aşağıda okuyacaksınız.
Demek ki; önceleri Siyonist Yahudilere karşı sert söylemlerde bulunmasına rağmen iktidara gelince yahudilerin hizmetine girenler sadece bizdeki bazı siyasiler değilmiş. Anlaşılan dünyanın birçok ülkesinde böyle işbirlikçi hükümetler varlığını devam ettiriyor. Böyle hain hükümetlerden bütün İslam devletlerinin tez elden kurtulması duasıyla rabbimize yakarmaktayız. Hadi ABD başkanına kulak verelim!..
ABD kurucularından Benjamin Franklin’in, Amerikan kurucu meclisinde 1789 da yaptığı konuşmayı birlikte okuyalım.
“ Birleşik Amerika devleti için büyük bir tehlike mevcuttur. Buda Yahudi’dir. Centilmenler!..
Yahudiler yerleştiği her memlekette normal hayat seviyesini mahvetmişler ve ticari haysiyet derecesini düşürmüşlerdir. Bunlar her zaman yerli milletten uzak durmuşlar ve kaynaşmamışlardır. Bunlar hükümet içinde hükümet meydana getirmişler ve kendilerine mukavemet eden milleti mali bir şekilde boğmaya çalışmışlardır. Son günlerde İspanya ve Portekiz hadiseleri de bunu göstermektedir. 1700 seneden fazladır yahudiler sızlanmaktadırlar. Bilhassa yurtsuz kaldıklarını ileri sürüp diğer milletlerden yardım istemektedirler. Fakat efendiler, eğer bugün medeni dünya kendilerine “Filistin” i verirse bir çok yahudi oraya gitmemek için türlü mazeretler uyduracaktır. Bunun sebebi nedir? “Çünkü vampirler diğer vampirlerin sırtından geçinemezler. İşte bu yahudi vampirler, kendi aralarında ekmek çıkartamazlar, onlar diğer milletlerin, başka dinden olanların ve başka ırktan olanların sırtlarından geçinirler.” Eğer meclis tarafından yahudiler kovulmazlarsa iki yüz seneden daha kısa bir zaman içinde bunlar memleketimize öyle bir akın yapacaklar ki bize hakim olup bizi mahvedecekler. “Eğer yahudileri kovmazsak, iki yüz seneden kısa bir sürede, çocuklarımız ve torunlarımız tarlalarda çalışacak, sevinç içinde kendilerinden geçip ellerini ovuşturan yahudi efendilerini besleyeceklerdir.”
Centilmenler! Size hatırlatıyorum,eğer yahudileri kovmazsanız, senelerce sonra torunlarımız büyük babalarına lanet edeceklerdir. Onlar nesillerden beri aramızda yaşadıkları halde Amerikan tefekkür tarzını benimsememişlerdir. Zaten sırtlanın canı çıkar, huyu çıkmaz. Tekrar ediyorum ki yahudiler bu topraklar için tehlikelidir, yahudiler bizim varlığımızı mahvedebilirler. Bunlar kanun yoluyla bu memleketten ihraç edilmelidirler.”
Evet dostlar 222 yıl önce bir öngörüyle bunları söyleyebilmiş ABD başkanı Franklin. İnşallah çok geç olmadan gerçekleri önce biz sonra da tüm insanlık fark eder ve Siyonizm belasına karşı toplu bir mücadele toplu bir uyanış başlar.
Türkiye’mizde ve Dünyada bu uyanışın fitilini ateşleyen, Siyonizm tehlikesinden bahseden yegane insan merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı da bu vesileyle rahmetle anıyoruz.
Kalın sağlıcakla, sevgili dostlar…
- Herkes doğrumu biz doğru isek? - 2 Eylül 2024 Pazartesi
- Sağlıklı Yaşam İpuçları - 9 Şubat 2024 Cuma
- Başarının en önemli formülü azim ve disiplindir - 19 Temmuz 2023 Çarşamba
- Öğütler - 24 Haziran 2023 Cumartesi
- Bioenerji Şifasının Amacı - 1 Mayıs 2023 Pazartesi
- Bioenerji nedir, nasıl faydalar sağlar? - 10 Şubat 2023 Cuma
- Negatifi Hayatınızdan Çıkarın - 4 Ocak 2023 Çarşamba
- Biyolojik alanımız ve şifa - 15 Aralık 2021 Çarşamba
- Bioenerji, Esma-ül Hüsna ve Dua - 3 Şubat 2020 Pazartesi
- Mayamız mı ekşidi? - 24 Aralık 2019 Salı
- Bioenerji ile şifalan - 6 Kasım 2018 Salı
- Vakit Değiştirme Vakti!.. - 22 Haziran 2018 Cuma
- Niyet hayır, akıbet hayır - 23 Mart 2018 Cuma
- Öldük, bittik demeden silkelenip kendimize gelelim! - 25 Ocak 2018 Perşembe
- Boş yere yaratılmadın!.. - 26 Eylül 2017 Salı
- Piknik notları ve İlkyardım - 2 Ağustos 2017 Çarşamba
- Aziz dostumun acı hayat tecrübesi - 8 Mart 2017 Çarşamba
- İŞTE ÇAY SİMİT HESABI, İŞTE EKONOMİMİZ!.. - 29 Kasım 2016 Salı
- Ne Günlere Kaldık - 21 Ekim 2016 Cuma
- İlkyardımcılara kim yardım edecek!.. - 8 Nisan 2016 Cuma
- Akıllı Adam Olmak! - 1 Mart 2016 Salı
- Nereye Gidiyoruz, Hani Kalkınma!.. - 16 Aralık 2015 Çarşamba
- Kim bu Fos Osmanlıcılar... - 28 Ekim 2015 Çarşamba
- KÖTÜ YÖNETİCİ VE DECCAL - 2 Eylül 2015 Çarşamba
- Müslümanların Helakı!.. - 14 Temmuz 2015 Salı
- Kimse yapamaz, Ak Parti yapar!.. - 22 Mayıs 2015 Cuma
- YALANCI MAĞRURLAR BİZE YABANCI - 29 Nisan 2015 Çarşamba
- Memleketi Mahveden Beceriksizler - 26 Mart 2015 Perşembe
- Kepazelik diz boyu, hangisini sayalım? - 27 Şubat 2015 Cuma
- İDEAL TOPLUM HAYAL Mİ? - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Dönüşen Dönüşsün, Sen Dönüşme!.. - 25 Kasım 2014 Salı
- Türkiye’nin ateşle dansı!.. - 25 Ekim 2014 Cumartesi
- Osmanlı geçinen, Aslından Kopuk Paçozlar - 17 Eylül 2014 Çarşamba
- Hayır, hayır yüz bin kere hayır!.. - 6 Ağustos 2014 Çarşamba
- İSLAM, SİYASET, YÖNETİM - 24 Haziran 2014 Salı
- Siyonizm-Türklere Karşı Yahudinin Pis Oyunları - 22 Mayıs 2014 Perşembe
- Bir Gençlik!.. - 11 Nisan 2014 Cuma
- OY’un BÜYÜK, İYİ AMA KİME OY VERELİM? - 24 Mart 2014 Pazartesi
- Ben Kimden Tarafım 2 - 28 Şubat 2014 Cuma
- 1997 ile 2014 arasında fark görebiliyor musunuz? - 29 Ocak 2014 Çarşamba
- CEMAAT, HÜKÜMET, MENFAAT - 30 Aralık 2013 Pazartesi
- YALAN YANLIŞ EĞİTİMİMİZ!.. - 26 Kasım 2013 Salı
- Kanlı Ellerin Kanlı Projesi: BOP - 30 Ekim 2013 Çarşamba
- Dünya Liderini Dinliyorum!.. - 21 Eylül 2013 Cumartesi
- Ah O Gemide Bende Olsaydım!.. - 13 Temmuz 2013 Cumartesi
- Tarlaya Neler Ektik?.. - 11 Mayıs 2013 Cumartesi
- Saptırıcı Liderler - 26 Mart 2013 Salı
- İslam’a dönen Müslümanlar - 20 Şubat 2013 Çarşamba
- Asgari Ücret ile Asgari 3 Çocuk mu? - 23 Ocak 2013 Çarşamba
- Politika Tesadüf Mü, Komplo Mu? - 26 Aralık 2012 Çarşamba
- AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?.. - 19 Kasım 2012 Pazartesi
- KIYAMET NE ZAMAN? - 22 Ekim 2012 Pazartesi
- Sadıklarla olmak - 2 Ekim 2012 Salı
- Fitre ve Çay Simit Hesabı - 28 Ağustos 2012 Salı
- Canlı Müslüman İstiyoruz!.. - 24 Temmuz 2012 Salı
- Cinsi Bozuklar - 28 Haziran 2012 Perşembe
- Karakterli Müslüman!.. - 1 Haziran 2012 Cuma
- Aslından Koparılmış Protestanlar - 2 Mayıs 2012 Çarşamba
- Haktan Yana Olmak - 21 Mart 2012 Çarşamba
- Lider ve Sistem 2 - 24 Şubat 2012 Cuma
- LİDER ve SİSTEM - 4 Şubat 2012 Cumartesi
- KISSADAN HİSSE!.. - 11 Ocak 2012 Çarşamba
- Allah İçin Çalışmak!.. - 26 Aralık 2011 Pazartesi
- Cihad Ne Demek? - 10 Aralık 2011 Cumartesi
- Batı:Tek Dişi Kalmış Canavar!.. - 4 Kasım 2011 Cuma
- HAYIRLARA MOTOR, ŞERLERE FREN - 15 Ekim 2011 Cumartesi
- DEĞİŞİM : “Tekamül mü, Tahribat mı?” - 16 Eylül 2011 Cuma
- İnandığın Gibi Yaşa Türkiyem - 22 Ağustos 2011 Pazartesi
- BEN KİMDEN TARAFIM?..!.. - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Bereket Dönemi "28 Haziran 1996 ile 2 Temmuz 1997" - 7 Temmuz 2011 Perşembe
- Ya Güdersin Ya Gidersin - 19 Haziran 2011 Pazar
- Seçim Sonuçları Ne Gösterdi? - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Seçime Doğru;"Arz-ı Mev’ud ve Horoz Dövüşü" - 10 Haziran 2011 Cuma
- Erbakan’ı Sevmek!.. Tavizi Sevmemek!.. - 6 Haziran 2011 Pazartesi
- Hedef 2023, İstanbul Ayasofya Maratonu - 1 Haziran 2011 Çarşamba
- Hayalüstü Hayaldi!.. Gerçek Oldu!.. - 25 Mayıs 2011 Çarşamba
- NE HALLERDEYİZ 2 - 19 Mayıs 2011 Perşembe
- 2.Abdülhamit, Erbakan ve Tekerrür - 11 Mayıs 2011 Çarşamba
- Hak ile Batılı karıştırmayalım 2 - 28 Nisan 2011 Perşembe
- DÜNYANIN EN BÜYÜK ADALET SARAYI - 8 Nisan 2011 Cuma
- Hak İle Batılı Karıştırmayalım - 26 Mart 2011 Cumartesi
- ORGANİK MAYAMIZ “İSLAM !..” - 17 Mart 2011 Perşembe
- DİYALOG VE TOPRAK SATIŞININ PERDE ARKASI - 6 Mart 2011 Pazar
- SUCUĞUNDA TADI KAÇTI!.. - 28 Şubat 2011 Pazartesi
- Ne Hallerdeyiz ? - 11 Şubat 2011 Cuma
- Ya AKP Olmasaydı !.. - 1 Şubat 2011 Salı