Baro için utanç kaynağı...
- 27 Ocak 2011 Perşembe
- Bu yazı 15800 kez okundu
Baro için utanç kaynağı...
Türkiye Barolar Birliği ile Eskişehir Barosu arasında gerçekleşen bir “yazılı diyalog” var.
Eskişehir Barosu açısından son derece düşündürücü…
Aslında “skandal” demek bile yanlış olmaz.
Diyaloğun konusu bir “istekler paketi.”
Hazırlanış süreci ve kapsamı belli…
Bu konuda “gizli saklı” bir şey yok… Deyim yerindeyse “davul-zurna” ile duyuruldu.
Artık karşılaştığı sonuç da belli.
Eskişehir Barosu bu konuda çok “ketum” davrandı.
“Davul-zurna” ile duyurmak şöyle dursun “bir sır” gibi gizlemek istedi.
Ama, istediği olmadı…
“İstekler Paketi”nin karşılaştığı sonuç “bir sır” olmaktan çıktı.
Sonuç olumlu değil…
Eskişehir Barosu açısından bakıldığında “utanç kaynağı” olarak da nitelendirilebilir.
“Bir sır” gibi gizlemek istemeleri boşuna değil…
Umdukları neydi… Buldukları ne oldu?
Dilimizin döndüğünce aktaralım…
“FARKI FARKETTİRME ÇABASI”
Eskişehir Barosu’nun son kongresi oldukça çekişmeli geçti.
Başkanlık için üç aday yarıştı… Kazanan da Rıza Öztekin oldu.
Rıza Öztekin Baro’ya başkan oldu ya… Hemen “farkını fark ettirme” çabası içine girdi.
“Ayağının tozu” ile bir “istekler paketi” hazırladı.
“Hakkını yememek” gerek… Hazırladığı “paket” konusunda “bencillik” yapmadı.
“Avukatlar tarafından da sahiplenilmesini” sağlamaya çalıştı.
Bir “imza kampanyası” düzenledi.
Kampanya için “başarısız” demek olanaksız.
Kısa sürede 381 imza toplandı.
İmza sayısı dikkate alındığında, kampanya için “başarılı oldu” bile denilebilir.
Baro’nun “çiçeği burnunda” Başkanı Rıza Öztekin tarafından “özel önem” verilen, gerçekleştirilen “imza kampanyası” ile “avukatlar tarafından sahiplenilmesi” sağlanan “istekler paketi” üç sayfalık bir metin…
“Konu” ile başlayıp “açıklamalar” ile devam ediyor…
“Açıklamalar”dan sonra gelen bölümü “sorun ve olumsuzluklarla ilgili tespit ve eleştirileri” içeriyor.
Metnin en sonunda da “Netice ve talep” bölümü var.
En önemli bölüm de bu…
Diğerleri neyse de bu bölümü aktaralım.
“NETİCE VE TALEP
1. CMK görevi yapan avukatların ücretlerini tahsil için sundukları tutanakları, 1136 sayılı Avukatlık Kanunundan kaynaklanan yetkileri çerçevesinde kendilerinin onaylayabileceklerini,
2. Bu yetkinin tanınmamasının hukuka aykırı olduğunu ve hukuka aykırı olan bu uygulamaya son verilmesini,
3. CMK görevi gören avukatların hak ettikleri ücretlerinin geciktirilmeksizin ödenmesi için gerekli her türlü tedbirin ivedilikle alınmasını,
4. CMK görevi gören avukatların ulaşımı için ATGV araçlarının tahsis edilmesi için çalışma yapılmasını,
5. ATGV aracı tahsis edilmeyen CMK görevi gören avukatın taksi ücretinin ödenmesini,
6. CMK görevi gören avukatın yaptığı masrafı tahsil edebilmesi için, bu masrafa serbest meslek makbuzu kesmeye ve KDV ödemeye zorlanması hukuka aykırı olduğundan, masraf ödemesi için masrafın yapıldığına dair belgenin ibrazının yeterli kabul edilmesini,
7. Soruşturma evresinde dosyayı görmek için avukattan vekaletname istenilmesinden vazgeçilmesini ve “Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 45. maddesinin, Avukatlık Kanununun emredici hükümleri dikkate alınmak sureti ile yeniden düzenlenmesi gerektiğini; bu hususta gereğinin yapılmasını
bilgilerinize saygıyla arz ederiz.”
Baro Başkanı Rıza Öztekin tarafından “saygıyla arzedilen” metnin, daha doğru bir deyişle de “istekler paketi”nin muhatabı Adalet Bakanlığı…
Zaten, metnin başlangıcında da “Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı’na” ibaresi yer alıyor.
Ne var ki, doğrudan Adalet Bakanlığı’na sunulmuyor.
“Adalet Bakanlığı’na iletmek” üzere Türkiye Barolar Birliği’ne veriliyor.
Ama, asıl muhatabına ulaşmıyor. Türkiye Barolar Birliği’nden geri dönüyor.
“HUKUK DERSİ”
Eskişehir Barosu, Türkiye Barolar Birliği’ne “aktarıcı işlevi” yüklemek istedi.
Ama, Türkiye Barolar Birliği bu işlevi üstlenmedi.
“İstekler paketi”ni Adalet Bakanlığı’na iletmek yerine Eskişehir Barosu’na iade etti…
Öyle kısa bir “üst yazı” ile falan da iade etmedi.
“İade yazısı” Eskişehir Barosu’nun hazırladığı metinden daha uzun…
Yazıda “iade gerekçeleri” sıralanıyor.
Gerekçelerin büyük bölümü “esasa dair.” Onların yanısıra bir de “usule dair” gerekçe var.
“Esasa dair” gerekçeler oldukça önemli…
“Hukuk dersi” olarak nitelendirmek yanlış olmaz.
Sanki, Türkiye Barolar Birliği’nin de “ders vermek amacı var” gibi…
Öyle olmasa “iade yazısı”nın başlangıcı “Henüz daha yeni göreve gelmiş olan Sayın Yönetiminizin bilmesini isteriz ki;” şeklinde olmazdı…
Başlangıçtaki bu ifade oldukça düşündürücü…
Devamındakiler de çok farklı değil…
Bazılarını aktaralım.
“… Bütün bu düzenlemelerin kanun hükmü olduğu, normlar hiyerarşisine göre yönetmeliğin kanuna aykırı olamayacağı göz önüne alındığında, ön mutabakat metninin bu hususlara ilişkin düzenlemelerine yönelik itiraz ve eleştirinizin haklılığı yoktur.”
“… O nedenle ilgili yazınız ekinde sunduğunuz T.C. Adalet Bakanlığı’na hitaben yazılmış ve Baronuz üyesi 381 avukat tarafından imzalanmış dilekçenizde yer alan ‘avukatın katıldığı soruşturma ya da kovuşturma evresine ilişkin tutanağın avukat tarafından onaylanmasına ilişkin talebiniz’ yerinde ve kanun hükmüne uygun değildir.”
“Bu nitelikteki örnekler için harç talep edilmesi durumunda yapılacak şey imza toplayarak Adalet Bakanlığı’na başvurmak değil, haksız olarak harç talep eden görevliler hakkında cezai tahkikatta bulunmaktır.”
Şu ifadelere bakın…
Eskişehir Barosu yöneticilerinin bu satırları okurken ne yaptıklarını bilemiyoruz.
Ama, biz okurken onlar adına utandık…
“Hukuk dersi” bu kadar değil…
Devamı var.
“… Bu durumda, CMK’nında değişiklik yapılmadan, bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmelikle “avukat”, sıfatının kullanılması mümkün olmamakla, bu hususa yönelik itiraz ve eleştirilerinizin haklı bir yanı olmadığı gibi yasal ve hukuki bir dayanağı da yoktur.”
“… Birliğimizce yaklaşık 25 senedir süregelen bu ayrıcalık eleştiri konusu yapılırken ve bu ayrıcalığa son verilmesi talep edilirken, ilgi yazınız ekinde sunduğunuz dilekçede, CMK görevi yapan avukatların bu araçlardan yararlandırılmalarının talep edilmesi, birliğimizin bu konudaki görüşüne aykırı olmasının yanı sıra hukuka aykırı ayrıcalıklı bir uygulamaya ortak olmaktır. O nedenle Türkiye Barolar Birliği olarak bu talebinizin arkasında durmamız mümkün değildir.”
Daha da var.
Ama uzatmaya gerek yok.
Türkiye Barolar Birliği, Eskişehir Barosu’nun hazırladığı “istekler paketi”ni iade gerekçelerini sıralıyor…
Aslında yaptığı “gerekçe sıralama”nın ötesinde tam anlamıyla “hukuk dersi vermek”
Kullanılan üslup da ortada… Oldukça ağır…
Muhatabı Baro yönetim kurulu olmasa, üslup yadırganabilir…
Ama, muhatap Baro yönetim kurulu olunca iş değişiyor.
Siz Baro yönetimini üstlenmiş hukukçular olarak, böylesi “yasal dayanağı olmayan istekler paketi” hazırlarsanız… Türkiye Barolar Birliği de tutup size böyle bir “hukuk” dersi verir.
Kızılacak bir yan yok…
Yapılabilecek tek şey var… O da utanmak…
“USUL DERSİ”
Türkiye Barolar Birliği’nin iade gerekçelerinin büyük bölümü “esasa dair”
Onların yanı sıra bir de “usule dair” olan gerekçe var.
“Esasa dair” gerekçeler ile “hukuk dersi veren” Türkiye Barolar Birliği “usule dair” gerekçesiyle de tam anlamıyla bir “Usul dersi” veriyor.
Bakın ne diyor?
“Her biri ayrı tüzel kişilik olan Barolar, taleplerini doğrudan Adalet Bakanlığı’na sunmaya, bu amaçla Bakanlıkla yazışmaya hakkı ve yetkisi olmakla ve bu hususta Türkiye Barolar Birliği’nin aracı kılmaya gereksinimi bulunmakla ilgi yazının ekindeki T.C. Adalet Bakanlığı’na hitaben yazılmış olan dilekçe aslı Baronuza iade edilmiştir. Cevabi bu yazımızda açıklanan hususlar dikkate alınmak suretiyle anılan dilekçenin T.C. Adalet Bakanlığı’na sunulup sunulmayacağının takdiri sayın Yönetiminize aittir.”
Türkiye Barolar Birliği’nin dedikleri böyle…
Anlaşılmayacak bir yan yok…
Ama, bir de biz anlatalım…
Deniliyor ki;
-Henüz daha yeni göreve gelmiş olan Baro Yönetimi bilsin ki; diğer Barolar gibi Eskişehir Barosu’nun da Adalet Bakanlığı ile doğrudan yazışma yetkisi vardır. Dilekçenizi bize getirmeden doğrudan Adalet Bakanlığı’na sunabilirdiniz.
-Bizce dilekçenizdeki taleplerinizin yasal dayanağı yoktur. Adalet Bakanlığı’na sunmasanız iyi olur. Ama yine de siz bilirsiniz. Bir ders daha almak istiyorsanız dilekçenizi Adalet Bakanlığı’na sunun.
BARO YÖNETİMİ BU HALDE OLURSA
Eskişehir Barosu tarafından hazırlanan ve “Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere” Türkiye Barolar Birliği’ne sunulan “istekler paketi” iade edildi…
Beraberin de “iade gerekçeleri” de sıralandı.
Gerekçeler “ders” niteliğinde.
“İade yazısı” hem “hukuk dersi” hem de “usul dersi” içeriyor.
Kullanılan üslup oldukça ağır.
“Hukuk dersi” düşündürücü…
Ama, asıl düşündürücü olan “üsul dersi.”
Düşünebiliyor musunuz?
Eskişehir Barosu Yönetim Kurulu, başında bulundukları kurumun yetkilerini bilmiyorlar…
Olacak şey mi bu?
Başlangıçta da dile getirdi…
Baro Başkanı Rıza Öztekin, görevi üstlenir üstlenmez “Farkını fark ettirmek” istedi.
İstediği bu…
Gerçekten de “farkı fark edildi.”
Ama nasıl?
Türkiye Barolar Birliği ile Eskişehir Barosu arasında gerçekleşen “yazılı diyalog” Eskişehir Barosu yönetimi açısından tam anlamıyla bir “utanç kaynağı” dır…
Onların ne yaptığını bilemiyoruz… Ama, biz onlar adına utandık…
İyi ki onların yerinde değiliz…
Vedat Alp
Şehir Gazetesi
- Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Önerilerimiz - 8 Mayıs 2024 Çarşamba
- Hak,Hukuk,Adalet ama Yoldaşlar Hariç - 23 Nisan 2024 Salı
- Gazze’ye de Bayram Geldi mi? - 10 Nisan 2024 Çarşamba
- Kazım Kurt’un Tutarsızlıklıkları - 29 Mart 2024 Cuma
- Ayşe hanıma sorulacak sorular listesi - 28 Mart 2024 Perşembe
- Bu mantık Yetim hakkı yemekse siz onu Ahmet Ataç’ a sorun - 19 Mart 2024 Salı
- Kazım Kurt’a Hodri Meydan Eski defterleri açmaya davet ediyorum !! - 10 Mart 2024 Pazar
- Kazım Kurt’tan Emek ve 71 Evler sakinlerine büyük ayıp! - 3 Mart 2024 Pazar
- Seçim Bahane, Reklam Şahane - 24 Şubat 2024 Cumartesi
- Ayşe Hanım Şehri Ranta Teslim etmeyecekmiş (!) - 18 Şubat 2024 Pazar
- Ak Parti Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Özkan Alp “Belediyecilik Gönül İşi” - 8 Şubat 2024 Perşembe
- Eskişehir’deki CHP’li Belediye Başkan Adayları DEM Parti’nin desteğini sonuna kadar hak ediyorlar - 4 Şubat 2024 Pazar
- Siz mi Özgür ve Bağımsızsınız ? - 11 Ocak 2024 Perşembe
- Bir gazetecinin dünyaya barış veya savaşı getirebilir - 9 Aralık 2023 Cumartesi
- Ajda Pekkan ve Eskişehir - 31 Ekim 2023 Salı
- Utanacaklar mı dersiniz? - 27 Temmuz 2023 Perşembe
- Eskişehir’de Hangi Belediye Hangi Medya kuruluşlarını Fonluyor ! - 25 Temmuz 2023 Salı
- SAADET’LİLERE AÇIK MEKTUBUMDUR.. - 11 Mart 2023 Cumartesi
- BİR FESTİVAL VE 2 EYLÜL SENDROMU - 7 Eylül 2022 Çarşamba
- Eskişehir Valiliği gençliğe hizmet ediyor ama ne anlarsınız! - 12 Mayıs 2022 Perşembe
- Denetlenemeyen Belediyeler ve yansız, tarafsız, BRAVDA - 21 Nisan 2022 Perşembe
- Eskişehir’in tramvay ihalesi ve ilginç tesadüfler... - 18 Nisan 2022 Pazartesi
- “CHP iktidara gelse bile muhalefet yapar” sözünü doğru çıkartan haller bunlar! - 21 Haziran 2021 Pazartesi
- Anlatmaya gerek yok, işte Odunpazarı Belediyesi - 9 Nisan 2021 Cuma
- KENDİMİZİ Mİ KANDIRIYORUZ! - 5 Nisan 2021 Pazartesi
- BELKİ BİR GÜN KABUĞUNU KIRAR BU KENT! - 9 Mart 2021 Salı
- VASIFSIZ ŞEHİR ESKİŞEHİR! - 19 Ocak 2021 Salı
- Hem suçlu hem güçlü: Kızına sağlık raporu vermedi diye doktorlara tekme tokat saldırdı - 9 Ağustos 2020 Pazar
- Belediyelerde görevli 2 kardeşle ilgili yeni iddialar da yenilir yutulur gibi değil! - 21 Mayıs 2020 Perşembe
- RAPOR DEĞİL MAKALE - 17 Nisan 2019 Çarşamba
- YALANDAN KİM ÖLMÜŞ - 24 Mart 2019 Pazar
- HDP’DEN UTANIYOR MUSUNUZ - 20 Mart 2019 Çarşamba
- ’Beka’yı Google’da değil o şehidin gözlerinde ara’ - 8 Mart 2019 Cuma
- Bi tarihte “AKP iktidarının projesini” alkışlarken biz! - 15 Kasım 2018 Perşembe
- Kur balon, rakamlar gerçek! - 14 Ağustos 2018 Salı
- 10 milyon kesseniz ne olur! - 30 Ağustos 2017 Çarşamba
- YABANCILIK ÇEKMİYORDUR - 8 Ağustos 2017 Salı
- Seni çok seviyorum Eskişehir - 31 Temmuz 2017 Pazartesi
- Darbenin siyasi ayağı yürüyor! Enkazın altında Kılıçdaroğlu kalır.. - 6 Temmuz 2017 Perşembe
- Anılarımdan… - 12 Haziran 2017 Pazartesi
- Büyükşehir işkencehânesi - 8 Mayıs 2017 Pazartesi
- Yediler Parkı’na kat çıkmak! - 28 Nisan 2017 Cuma
- Alpay’a vurmadan önce… - 29 Ocak 2017 Pazar
- Fikirci Bey: EY CHP SEÇMENİ GEÇTİ O DEVİRLER - 25 Ocak 2017 Çarşamba
- Belediyeyi hesap uzmanı yönetiyor ama balık istifi tramvay zarar ediyor! - 19 Haziran 2016 Pazar
- EN SEVİLEN ÖĞRETMEN HZ. MUHAMMED (S.A.V.) - 24 Kasım 2015 Salı
- Erdoğan hem Türkiye’de hem de dünyada satranç oynuyor! - 18 Ekim 2015 Pazar
- Eskişehir’in en büyük sorunu Büyükşehir yönetimi! - 24 Temmuz 2015 Cuma
- Ahmet Ataç coşmuş bir kere! - 24 Haziran 2015 Çarşamba
- Esogü yeni bir doğuma gebe - 7 Mayıs 2015 Perşembe
- Ekmek gibi bir kutsalı bu işe karıştırmayacaktınız - 2 Nisan 2015 Perşembe
- Bu şehirde hiçbirimiz güvende değiliz artık! - 21 Mart 2015 Cumartesi
- Ak Parti’nin Aday Adayları Ne Yapmaya Çalışıyor? - 15 Mart 2015 Pazar
- Fikirci Bey: BİR ŞEFİN OĞLU, ZOR ŞEFİN OĞLU - 15 Ocak 2015 Perşembe
- Eskişehirli çile çekerken halkçı(!) belediye başkanları nerede? - 1 Ocak 2015 Perşembe
- Eskişehir batarken keman çalanlar - 5 Aralık 2014 Cuma
- Belediye asfalt parası için her an kapınızı çalabilir! - 26 Ağustos 2014 Salı
- Cezalarla övünüyoruz… - 14 Mayıs 2014 Çarşamba
- Esrarengiz sıkıntı - 23 Nisan 2014 Çarşamba
- Erdoğan’ın hezimeti, muhalefetin zaferi!.. - 2 Nisan 2014 Çarşamba
- PROJELERİMİ AÇIKLIYORUM, ÇALARLARSA ÇALSINLAR - 29 Mart 2014 Cumartesi
- İftirayı Basıp Dağıtmış - 1 Mart 2014 Cumartesi
- Seçmen ‘Önce Eskişehir’ derse - 23 Şubat 2014 Pazar
- Büyükerşen’in hırçınlığı... - 23 Ocak 2014 Perşembe
- Yolsuzluk iddiaları Kılıçdaroğlu ve Eskişehir - 29 Aralık 2013 Pazar
- HAK ETTİN BUNU ERDOĞAN - 19 Aralık 2013 Perşembe
- Eskişehir’i Allah Korudu - 10 Aralık 2013 Salı
- Orhan Hoca üzülmüş müdür? - 1 Aralık 2013 Pazar
- GURUR VEREN ŞEHİR? - 28 Kasım 2013 Perşembe
- Eskişehir’in trafik sorununda suçlu bulundu: TCDD - 16 Kasım 2013 Cumartesi
- Ne gereği vardı AK Parti? - 1 Kasım 2013 Cuma
- PRINCE OF ESKİŞEHİR - 16 Ekim 2013 Çarşamba
- Ey halkım, bu CHP’ye oy vermeye devam edecek misin? - 5 Ekim 2013 Cumartesi
- Eskişehir yaşanabilir bir şehir mi gerçekten? - 25 Eylül 2013 Çarşamba
- Hangi sağcı CHP’ye oy verecekmiş şaşarım - 18 Temmuz 2013 Perşembe
- Gerçekten kaygılanın artık.. - 1 Temmuz 2013 Pazartesi
- Orantısız reklam gücü - 22 Haziran 2013 Cumartesi
- Gezi Parkı olaylarının zamanlamasına dikkat! - 4 Haziran 2013 Salı
- Fikircibey yazdı:Toplumsal muhalefet - 3 Haziran 2013 Pazartesi
- Siyasi Oda Başkanları - 15 Mayıs 2013 Çarşamba
- ÇAĞDAŞ ESKİŞEHİR RÜYASI - 7 Nisan 2013 Pazar
- Oldu paşam!.. - 19 Ocak 2013 Cumartesi
- Ulusalcıların da bölücülerin de hedefleri bir! - 31 Ekim 2012 Çarşamba
- Büyükerşen neden toptancı AVM yatırımcısını da alnından öpmüyor? - 13 Ekim 2012 Cumartesi
- ESKİŞEHİR’E YAZIK EDİLİYOR.. - 26 Eylül 2012 Çarşamba
- Büyükerşencilik - 12 Eylül 2012 Çarşamba
- RAMAZAN TAKVAYI ÖĞRENME AYIDIR - 23 Temmuz 2012 Pazartesi
- Oktay Kuban, naylon fatura davasını sonuçlandırıp gitmiş! - 19 Haziran 2012 Salı
- Büyükerşen havanda su dövüyor! - 18 Nisan 2012 Çarşamba
- MUHAMMEDİ AHLAK - 8 Nisan 2012 Pazar
- Eskişehir/heykelşehir - 11 Mart 2012 Pazar
- Eskişehir’de öğrenci olmak! - 6 Şubat 2012 Pazartesi
- Tramvay “ulaşım aracı” değil de “fondöten” sanki… - 2 Kasım 2011 Çarşamba
- Korktukları bir şey mi var? - 9 Eylül 2011 Cuma
- İşte "sır" gibi gizlenen proje - 2 Ağustos 2011 Salı
- Yasal olarak imkânsız da bence bisiklet yasaklanmalı! - 29 Haziran 2011 Çarşamba
- Beş maddede seçim analizi - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Bir CHP iktidarı olunca ne olur? - 27 Mayıs 2011 Cuma
- Bu nasıl bir hesaptır? - 22 Nisan 2011 Cuma
- Bisiklet kullanımı için “laf değil iş” üretin… - 16 Nisan 2011 Cumartesi
- "İmara kapalı arsayı neden, nasıl ve kimden aldınız?.." - 7 Nisan 2011 Perşembe
- PKK kitap yazsın, DHKP-C broşür bastırsın!... - 30 Mart 2011 Çarşamba
- "Hoca"dan yeni öğrencilerine ilk ders... - 4 Mart 2011 Cuma
- Buna "dik duruş" değil "mızırdanma" denir... - 10 Şubat 2011 Perşembe
- Baro için utanç kaynağı... - 27 Ocak 2011 Perşembe
- "Dev proje" ve akıl almaz engellemeler... - 12 Ocak 2011 Çarşamba
- Eskişehirliler dehşet içinde!.. - 6 Ocak 2011 Perşembe
- Eskişehir’de gerçekten "Kral Çıplak" demek gerekiyor... - 28 Aralık 2010 Salı
- Omlet Partisi - 12 Aralık 2010 Pazar
- "Sarısungur’dan bana ne" demek o kadar kolay değil... - 12 Kasım 2010 Cuma
- Bu kadar da pişkinlik olmaz ki... - 10 Kasım 2010 Çarşamba
- Askeriye yeni çaycılar mı arıyor? - 27 Ekim 2010 Çarşamba
- Sarısungur’da "İkinci perde" - 22 Ekim 2010 Cuma
- Sarısungur "farklı ve özel" bir köy... Yapılanlar "farklı ve özel" işler... - 20 Ekim 2010 Çarşamba
- Ah Türkiye’m, vah Türkiye’m! - 12 Ekim 2010 Salı
- Termal ayıbımız - 6 Ekim 2010 Çarşamba
- "Korsan gemisi" de iyi para eder... - 27 Eylül 2010 Pazartesi
- ESKİ Genel Müdürü Taşeronluk Yaptı mı? - 24 Eylül 2010 Cuma
- "ESKİ böyle yapacaksa hiç yapmasın daha iyi" - 13 Ağustos 2010 Cuma
- Sfenks’in sorusu, Heron’un gözleri... - 9 Ağustos 2010 Pazartesi
- Sanki, “yangından mal kaçırılıyor” - 31 Temmuz 2010 Cumartesi
- Çok şükür ki Yenigün gibi bir gazete var! - 27 Temmuz 2010 Salı
- Bir yaşam (!) uğruna yok edilen yaşamlar... - 26 Temmuz 2010 Pazartesi
- "Fabrikalar Bölgesi"nde sıkıntı ne, yaratıcısı kim? - 21 Temmuz 2010 Çarşamba
- “BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇALIŞIYOR…!” - 15 Temmuz 2010 Perşembe
- Büyükşehir Belediyesi ve ESKİ nereye "borç para" verdi? - 12 Temmuz 2010 Pazartesi
- Dert yanılacak bir şey yok... Hesabı verilecek çok şey var... - 2 Temmuz 2010 Cuma
- Murat Keskin haklı çıktı: Harbiden çakma plajmış! - 30 Haziran 2010 Çarşamba
- Yağmur boya ve cilaları siliyor - 27 Haziran 2010 Pazar
- Teröristleri ‘çoban’ zannedersen!... - 24 Haziran 2010 Perşembe
- Terör, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu! - 23 Haziran 2010 Çarşamba
- "Zamlara alışılır" diye boşuna bekliyorlar... - 22 Haziran 2010 Salı