Sus Payı mı?
- 20 Ağustos 2009 Perşembe
- Bu yazı 14782 kez okundu
Geçtiğimiz günlerde Eti'den başlayan grevin bir gün sonrasında yerel gazetelerin tümüne tam sayfa olarak verilen ilanlar ile ilgili olarak uyarımızda basınımızın Eti'nin bu tavrı karşısında nasıl bir reaksiyon izleyeceği konusunun kamuoyunca merak edildiğini ifade etmiştik.
Yine aynı haberimizde buna benzer bir sürecin daha önceden de Sendikal haklarını kullanmak isteyen işçilerin işte atılması sürecindeki yaşanan uzun hak alma sürecinde yerel basının seyirci kaldığını ve o işçilerin sorunlarını dile getirmekten kaçındığı gibi bu grev sürecinde de aynı tavrı alıp almayacağının kamuoyu tarafından merak konusu olduğunu üstüne basarak sorgulamıştık.
Elbette yıllarca basın ve etik konularının tartışıldığı bir çok mecrada, basının patron ve çevresi, reklamverenleri ve çevresi gibi konularda objektifliğinin tartışıla gelen bir süreç olduğu gerçeğini de ve daha bundan yıllar sonra da bunun hala tartışılacak bir durum olduğu gerçeğini de irdelemeye de gerek yoktu. Ve bunu detaylı olarak irdelemedik.
Kaldı ki basın emekçilerinin sendikasız ve bir çok haklarından mahrum olarak çalıştırıldığı bir dönemde yine bir gazete patronu kimliğine de sahip olan bir ağabeyimizin canı yanan bir emekçiyi, sendika başkanını ve taşıdığı kaygıları anlayabilecek olgunluk, tecrübede olduğunu düşünüyoruz.
Böyle 2000 emekçinin grev sürecine, haklarını istemek için düştükleri sıkıntıların ertesi gününde olayın taraflarından birinin verdiği paralı ilanı yayınlamak ne kadar etik ve objektif bir davranış olabilir? Buna durumdan faydalanmak demek mümkün müdür?
Basın yayın bilimlerinin okutulduğu gazetecilik okullarındaki 4 yıl boyunca değişmeyen tek ders denebilecek basın ve etik konusu anlamında bu paralı ilanın alınması gazetenin objektifliğine ve tarafsızlığına olan inancı kamuoyunda sarsmayacak mıdır?
Şuan sendika başkanına verilen yanıt, para ile bu ilanı vermek için gelindiğinde bunun etik bir davranış olmayacağı ve yanlış anlaşılabileceği gibi bir durumun söz konusu olacağı akıllara gelip, muhatap olan firma sahibine bunu ilan olarak değil bir basın demeci olarak yayınlanabileceği neden söylenmemiştir?
Kamuoyunu aydınlatmak adına görev yapan gazeteler neden bu konuyu haber olarak yayınlamak yerine paralı bir ilan seklinde yayınlamışlardır?
Elbette canları yanan, evlerine ekmek götüremeyen işçiler ve onların temsilcisi sendikalar bu konudan kaygı duyacak ve bunları da dile getireceklerdir.
3 kuruş reklam parası alınarak gazetecilik mesleğini bu şekilde dillere düşürmek bir basın emekçisine yakışır mı? Gazetenin güvenilirliğini sarsmak pahasına da olsa bu risk göze alınabilir mi?
Eskişehirli ciddi bir firmada yaşanan ve 2000 emekçi ile ailesini ilgilendiren bu tarz bir konuda daha hassas davranmak ve ince eleyip sık dokumak gerekmez miydi?
Elbette hassas olunan bir konuda hassas davranılmazsa sonucun şuanki gelinen noktaya gelmesi kaçınılmaz olacaktır.
Canları yanan, ramazan arifesinde hakları verilmediği için haklarını aramak adına böyle sıkıntılara giren, evlerine çocuklarına ekmek götürmeleri gerekirken, boş bir fabrika önünde grev gözcülüğü yaparak gece gündüz demeden bekleyecek olan bu insanları anlamak çok mu zor?
Bu hassasiyeti anlamak çok mu zor? Kendilerinin sözcüsü olarak gördükleri, toplumun aynası olması gereken gazeteleri haklarını vermediklerini iddia ettikleri patronlarının paralı bir aynası gibi görmüş olmalarının taşıdığı kaygı çok mu yersiz?
Bu konuda söylenebilecek çok şey var. Ancak bizim haddimize değil kimseye gazetecilk dersi vermek. Basın ve etik konularını tekrar anlatmak. Yada emekçileri ve sendikacılığın getirdikleri sorumlulukları tekrar tekrar yazmak.
Ancak yaşanan bir sıkıntı vardır ve toplumun aynası olması gereken basının bu görevi yerine getirmesi engellenme çabası olduğu aşikar ortadır. Ne bizler burada maddi sıkıntılarla can çekişen basını hedef alıyoruz nede inanıyorum ki sendika başkanı hedef almıştır.
Ortadaki durum basını satın almak isteyenlerin olabileceği konusudur. Ki söz konusu ilanda bile sendika başkanının ve Eti çalışanlarının beyanlarına göre doğru bilgilendirme yapılmamıştır.
Mesela, kamu çalışanlarına verilen zam oranlarının Eti çalışanlarına verilenlerle kıyaslandığı ancak nedense kamu çalışanları maaşları ile Eti çalışanları maaşları arasındaki uçurum kesinlikle ifade edilmemiştir.
Peki gazeteler doğru haber, tarafsız haber yapmakla yükümlüyken. Aynı şey gazete de çıkan ilanlar için geçerli değil midir?
Gazeteye her para veren istediği gibi ilan verebilme ve gerçekle uyuşmayan beyanatta bulunma hakkına sahip midir? Basın kuruluşu bir yanlışlık veya gerçek dışı ilan yayınladığı için hukuki sorumluluk kadar ahlaki bir sorumluluk altına da girmemekte midir?
Tekrar altını çizerek yine aynı konuyu dile getiriyorum. Söz konusu durumda gazeteleri zan altında bırakan bu ilanın yayınlanmasıdır. 'Sus payı mı' derken İlanı veren kuruluşun niyeti sorgulanmıştır.
Gazetelerin daha hassa davranmış olması ise bu sorgulamayı bile gerektirmeyecekken bu durum ortaya çıkmıştır.
Bu konuda sendikanın sitemleri ve kamuoyunun endişeleri yersiz olamaz.
Ki dediğim gibi bu ilanı, böylesine bir ilanı yayınlarken verilen bilgilerin doğruluğu konusunu hiç kimse akıl etmemiş midir? Yoksa gerek mi görülmemiştir? Asıl sorulması ve tepki gösterilmesi gereken konu da budur.
En azından cemiyet başkanının bu konuyu da sorgulamış olması gerekirdi.
Bir yanda evlerine ekmek götürme derdinde olan ve her gecen gün kendilerini daha çok çaresiz ve yalnız hisseden emekçiler. Diğer yanda gazete istediği zaman reklam vererek sesini duyabilecek diğer taraf...
Peki tekrar soruyorum bu yersiz bir kaygı mıdır? Bu reklamların yayınlanması zamanı doğru mudur? Kamuoyunun bu endişeleri yersiz ise neden böyle gereksiz bir kınama yapılmak yerine durup ilan verenin niyeti sorgulanmamıştır.
Bir gazeteci abimizin, Ömer Duru'nun söylediği bir söz geldi aklıma. "Gazetecinin dostu yoktur! Onu kullanmak isteyenler vardır"
Lütfen kendinizi kullandırmayın! Biz aynada kendimizi izlemek istiyoruz. Biz bu reklamın yayılanmış olmasını doğru bulmuyoruz elbette. Ancak sizleri de karalamıyoruz. Sadece ortadaki niyeti dile getiriyor ve emekçilerin haklılıklarını kanıtladığını ifade ediyoruz. Endişeleri sesli söylüyor bu sese kulak verin diyoruz.
---------------------------------------------------------------------------
İşte sizlere gelişmeler sonunda Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanının yaptığı açıklama:
Sus payı mı?
Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yılmaz Karaca, ETİ Gıda Sanayii´nde bir hafta önce başlatılan grevin yerel gazetelerde yer verildiğini hatırlatarak buna rağmen Tek Gıda-İş Sendikası binasında sendika yönetimi tarafından hazırlanan panolarda "ETİ´den yerel gazetelere sus payı mı?" yazılarının dikkat çektiğini ifade etti.
Sus payı
Karaca, "İddia edilen "sus payı" işveren kuruluş tarafından bazı gazetelere verilen "kamuoyuna duyuru" başlıklı ilanlardır. Sendikanın bu çarpık ve üzüntü veren mantığı, sendika açıklamalarını haberleştiren gazetelere bedel ödendiği gibi bir yorumu da akla getirebilecektir. Tek-Gıda-İş Sendikası yönetimini kınıyor ve Eskişehir basının onurlu geçmişine fiske bile vurulamayacağını hatırlatıyoruz" dedi.
- Köylünün Silosunu otel yapanlar kamusal çıkardan bahsediyor - 26 Nisan 2024 Cuma
- Son düzlükte değişim ile statükocular başa baş gidiyor - 27 Mart 2024 Çarşamba
- Belediyenin sadece kentsel dönüşüm değil, yol konusunda da karnesi kırık - 18 Mart 2024 Pazartesi
- Anketler o kadar mı kötü? Artık neden medet umacaklarını şaşırdılar - 13 Mart 2024 Çarşamba
- Neden Ünlüce olmamalı? - 13 Şubat 2024 Salı
- TOKİ’ye köstek olanlar TOKİ mağdurlarına destek oluyorlar - 5 Şubat 2024 Pazartesi
- Büyükerşen, 25 yılda 26 sözü tamamlayamadan başkanlığı bırakıyor - 12 Ocak 2024 Cuma
- Madem efsanesin, bağımsız aday ol da namın yürüsün bari!.. - 25 Aralık 2023 Pazartesi
- Ne yapacaktı Büyükerşen’e, herkesin içinde git mi diyecekti? - 17 Aralık 2023 Pazar
- Algı operasyonları anketlerle yeniden başladı - 1 Kasım 2023 Çarşamba
- 185 bin nüfuslu Linz’in tramvaylarıyla buraya kadar - 24 Ekim 2023 Salı
- Erşen değil, Engelşen (miş) - 2 Eylül 2023 Cumartesi
- Büyükerşen’in en zor seçimi olsa gerek! - 22 Ağustos 2023 Salı
- Çavuşoğlu Ak Parti’nin Büyükşehir Adayı mı? - 18 Ağustos 2023 Cuma
- Adam gibi davransaydınız da size oy verseydik!.. - 13 Ağustos 2023 Pazar
- Yerel seçimlere doğru Eskişehir’in hali.. - 8 Ağustos 2023 Salı
- Asrın seçiminde kazanan Türkiye Yüzyılı oldu - 29 Mayıs 2023 Pazartesi
- Ankara’nın Melih’i Var da Eskişehir’in Neden Olmasın - 31 Mart 2023 Cuma
- Yine aklımızla da hafızamızla da alay mı ediyorsunuz? - 26 Ocak 2023 Perşembe
- Açıklıyorum! Ben de Başkanlığa Adayım 26 Söz Veriyorum!... - 8 Eylül 2022 Perşembe
- Kendileri Kaçak Yapmaya Alışkın Olunca HER İNŞAATI KAÇAK SANIYORLAR - 4 Ağustos 2022 Perşembe
- 15 Temmuz’da Postallardan Medet Umanlara Karşı Meydandaydık - 15 Temmuz 2022 Cuma
- Eskişehir Basının Festival Sarmalı - 22 Haziran 2022 Çarşamba
- Yoga Bahane, Algı Şahane - 31 Mayıs 2022 Salı
- Yerel Medyanın Anketle İmtihanı! - 20 Mayıs 2022 Cuma
- Türktelekom’lu olmayan pişman, olan bin pişman! - 16 Nisan 2022 Cumartesi
- Bu da Nereden Çıktı! Kanalizasyon Katılım Payı İSTEDİLER - 12 Kasım 2021 Cuma
- Hamamyolu Sizin Dipsiz Kuyunuz mu? - 26 Eylül 2021 Pazar
- Karşı Olduğumuz Şey Tramvay değil, DRAMVAY - 29 Ağustos 2021 Pazar
- Kimliğinden Koparılmış Kentle TURİZM BURAYA KADAR! - 17 Ağustos 2021 Salı
- Emre Kınay’ın Sözleri ve YEREL YÖNETİM GERÇEĞİ - 4 Ağustos 2021 Çarşamba
- Bizim de İhtiyacımız Olan Böyle Projeler! - 22 Haziran 2021 Salı
- Reis Öder! - 27 Nisan 2021 Salı
- Kaskı Kafasına Takmayanın Maskesini Doğru Takmasını BEKLEME - 19 Nisan 2021 Pazartesi
- Gaziray ve Hatırlattığı Geçmiş: 8 Milyonluk FARK - 17 Mart 2021 Çarşamba
- “Yaptım ama Sor Bir Niye Yaptım” - 5 Mart 2021 Cuma
- Doktor Bu Ne? Şebeke Suyu Çay ve Yemek Yapmaya Müsait Değil mi? - 7 Şubat 2021 Pazar
- Peki Şimdi Tepebaşı Bölgesindeki Tüm Tarlalarda PREFABRİKLER Yükselirse! - 14 Ocak 2021 Perşembe
- Yol Muamması: Çevreyolu İhtiyaç mı Yoksa Sadece Hedef Şaşırtmaca mı? - 22 Aralık 2020 Salı
- Kart Akıllı Ama Uygulama İLKEL: Neden İnternetten Yükleme Yapılamıyor - 9 Nisan 2020 Perşembe
- Boş Binalar Ne Olacak ONU DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ? - 2 Nisan 2020 Perşembe
- Tülomsaş mı? 10 Santimetre Ne Kadar Önemliymiş Bir Kez Daha Düşünün.. - 6 Mart 2020 Cuma
- Canımızı Acıttın BÜYÜKŞEHİR - 4 Ekim 2019 Cuma
- Yerel İsrafa DUR DEMEYECEK MİSİNİZ? - 7 Mayıs 2019 Salı
- Asfalt Parası Yasal Zorunluluksa, KANUNLARI MI ÇİĞNİYORSUNUZ? - 17 Şubat 2019 Pazar
- Devlet Vatandaşına Tuzak Kurmaz! - 7 Ekim 2018 Pazar
- Ağustos Böceği ve Sigortası Atan Karınca MASALI - 1 Ağustos 2018 Çarşamba
- Bu Sorunun YANITI VAR MI? Asfalt Parası Alınmasın da Diyen Aynı Kişilerdi - 15 Aralık 2017 Cuma
- Bayramsa Bayramınız Mübarek Olsun (!) - 30 Ağustos 2017 Çarşamba
- Böyle Projeler Belediye Başkanlarında YOK - 22 Ağustos 2017 Salı
- Masanın Adı Beyaz da, Mavi de, Halk Da Olsa İCRAAT AYNI - 11 Ekim 2016 Salı
- Pimaşla GİDER, Ancak Bir Yere Kadar GİDER - 30 Temmuz 2016 Cumartesi
- Eskişehir’li Fikrinin Sorulmasına Alışkın Değil ki!.. - 21 Nisan 2016 Perşembe
- ETO: E(tine) T(üyüne) O(rtak mı) - 26 Ocak 2016 Salı
- Toplu Ulaşımdan Kaçan TRAFİKLE BOĞUŞUYOR - 13 Ocak 2016 Çarşamba
- 3. Üniversite Basiretsizliği: Herşey Kabak Hayaline Takıldı - 14 Ekim 2015 Çarşamba
- Sosyalmedyafobik Belediye Odunpazarı - 1 Temmuz 2015 Çarşamba
- KİMLİĞİNDEN KOPARILMIŞ ŞEHİR - 16 Nisan 2015 Perşembe
- Gelişmişlik Neden Rakamlara Yansımıyor - 7 Şubat 2015 Cumartesi
- İnanmazsanız Başaramazsınız! - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Yama Kültürü Sınırlarımızı Aştı - 14 Kasım 2014 Cuma
- Eskiye Rağbet Olsa, Bayata Nur Yağardı! - 14 Eylül 2014 Pazar
- Katılma Payı Muamması! - 4 Eylül 2014 Perşembe
- Belediyecilikte de Tekelleşme Olur mu? - 1 Ağustos 2014 Cuma
- Bu işler böyle biter mi? - 11 Ocak 2014 Cumartesi
- Komik şehir “Eskişehir” - 2 Ocak 2014 Perşembe
- Çevre Yolu Komedyası!.. - 19 Kasım 2013 Salı
- Şehir Trafiği SOS veriyor, Suçlusu Aranıyor - 14 Kasım 2013 Perşembe
- Selçuklu Vurgusu Yanlış mış? - 28 Ekim 2013 Pazartesi
- Bankaların telefon oyununa dikkat! - 14 Ekim 2013 Pazartesi
- Bu nasıl iş böyle! - 2 Ekim 2013 Çarşamba
- “Ben yaptım oldu” Mantığına İsyan - 18 Eylül 2013 Çarşamba
- Ayhan Kavas’ın “Müjde” Rahatsızlığı - 1 Ağustos 2013 Perşembe
- #konuşuptaRiskeGirmeyin - 15 Mayıs 2013 Çarşamba
- Avrupa Masalı Buraya Kadar mıydı? - 7 Nisan 2013 Pazar
- Eskişehirliye Eskişehir Haram mı? - 30 Mayıs 2012 Çarşamba
- Eski Sistem Kaka; Yeni Sistem Harika - 7 Aralık 2011 Çarşamba
- Eski’den yine garip açıklamalar - 12 Ağustos 2011 Cuma
- Çevre Yolu Hız Muamması - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Kazanan Belli de, Kaybeden Kim? - 14 Haziran 2011 Salı
- Tivibu Aboneliğine Evet Demeden Önce Düşünün - 17 Mayıs 2011 Salı
- Bir varmış, bir yokmuş - 6 Kasım 2010 Cumartesi
- Yazımız Ses Getirdi! - 17 Temmuz 2010 Cumartesi
- Geri Dönüşüm Kutuları Mikrop Saçıyor - 3 Temmuz 2010 Cumartesi
- Hangisi Karınca? - 12 Şubat 2010 Cuma
- Güçlü Türkiye Önce Olmasın! - 30 Ağustos 2009 Pazar
- Sus Payı mı? - 20 Ağustos 2009 Perşembe
- YİTİRİLMİŞ(!) HAYATLAR - 2 Haziran 2009 Salı
- Seçimlerin Ardından... - 30 Mart 2009 Pazartesi
- Burası Senin Yerin!.. - 24 Mart 2009 Salı
- The Other - 10 Mart 2009 Salı
- Asfaltlara da Avrupa Standardı! - 15 Ocak 2009 Perşembe
- Eskişehir Sizsiniz!.. - 25 Aralık 2008 Perşembe
- Vatmanlar Biraz Dikkat! - 12 Kasım 2008 Çarşamba
- İsimleri Tartışıyoruz - 11 Eylül 2008 Perşembe
- Neyi Paylaşamıyorsunuz ki? - 5 Eylül 2008 Cuma
- Süperlig’de İlk Maçın Ardından - 24 Ağustos 2008 Pazar
- Süperlige Doğru ESES’te Neler Oluyor? - 20 Ağustos 2008 Çarşamba
- Halkın ekmeği ile oynamayın artık - 9 Temmuz 2008 Çarşamba
- Mucizeler Ülkesi - 27 Mayıs 2008 Salı
- Market Alışverişlerinde Dikkat! - 22 Nisan 2008 Salı
- Tesadüf mü? - 4 Mart 2008 Salı
- Özgürlük Kavgası - 15 Şubat 2008 Cuma
- Herkes Mutsuz! - 4 Şubat 2008 Pazartesi
- Bizim için önemlisiniz, sigara içmemelisiniz! - 22 Ocak 2008 Salı
- İki yüzlülük mü? - 19 Ocak 2008 Cumartesi
- Ne sıkıntılar çektik? - 17 Ocak 2008 Perşembe
- Fikir ve Emek Hırsızlığı - 10 Ocak 2008 Perşembe
- KDV İndirimi ve Uygulamalar - 2 Ocak 2008 Çarşamba
- Mithat Körler Ve Biz Eskişehirliyiz - 16 Aralık 2007 Pazar
- Hakemler Bize Karşı mı? - 22 Ekim 2007 Pazartesi
- Kalemşörler - 19 Ağustos 2007 Pazar
- Şehrin ruhu! - 2 Ağustos 2007 Perşembe
- Kurallara Uymazsan Buna Benzersin - 24 Temmuz 2007 Salı
- Demokrasi kazandı - 23 Temmuz 2007 Pazartesi
- Ticaret Odası Kimi Kandırıyor? - 20 Temmuz 2007 Cuma
- Dokunulmazlar! - 13 Temmuz 2007 Cuma
- Bağımsız Adaylık! - 9 Temmuz 2007 Pazartesi
- Allah’tan İstanbulu Yönetmiyorsunuz! - 6 Temmuz 2007 Cuma
- Bu ne perhiz! - 5 Temmuz 2007 Perşembe
- Değişim başladı - 1 Temmuz 2007 Pazar
- Eskişehir’e Eskişehirli Olmayan Adaylar - 5 Haziran 2007 Salı