Sessizlik… Eskişehir’de Muhalefet Neden Suskun?

- 7 Ağustos 2025 Perşembe
- Bu yazı 493 kez okundu
“Parti içi çekişmeler dışa dönük sessizliği mi besliyor?”
Eskişehir’de son 25 yıla damga vuran bir yerel iktidar gerçeği var: Yılmaz Büyükerşen’in şekillendirdiği ve bugün Ayşe Ünlüce’nin devraldığı bir belediyecilik anlayışı. Bu çeyrek asırlık süreçte şehrin imarından kültür politikalarına, kent estetiğinden sosyal projelere kadar uzanan birçok alanda izler bırakıldı. Fakat bir diğer iz de en az bu kadar belirgin: Muhalefetin sessizliği…
“Siyasette eleştirinin olmadığı yerde hesap sorulamaz, hesap sorulamayan yerde ise halkın güveni zedelenir.”
Bu sessizliği çözümlemek, nedenlerini anlamak kolay değil. Özellikle de başta AK Parti olmak üzere, uzun yıllardır muhalif konumda olan partilerin neredeyse kronikleşmiş hale gelmiş şehir problemleri karşısında seslerini yükseltmemeleri düşündürücü.
Evet, zaman zaman isim isim bilinen bazı figürlerin saf değiştirdiğine, karşı bloğa geçtiğine tanık olduk. Bu şehirde siyasetle biraz haşır neşir olan herkes, kimin ne zaman nerede hizalandığını az çok biliyor. Ancak bu geçişler, tüm muhalefetin “eleştirel sessizliğini” açıklamak için yeterli mi?
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle birlikte Türkiye genelinde siyasetin iki ana cepheye bölündüğü bir gerçek. Yerel siyasette bu kutuplaşmanın etkileri Eskişehir’e de yansıdı. Millet İttifakı'nın uzun süredir yerelde iktidar olduğunu kabul edersek, kendi içinden gelecek eleştirilerin kısıtlı olmasını anlayabiliriz. Ancak Cumhur İttifakı'nın yani özellikle AK Parti ve MHP'nin, bu kadar süre boyunca yaşanan aksaklıklara karşı bu denli sessiz kalması anlaşılır gibi değil.
Şehrin kronikleşmiş sorunları herkesin malumu:
-
Bitmeyen trafik ve otopark sorunu,
-
Alt yapı eksiklikleri,
-
Zayıf üstyapı projeleri,
-
İmarla ilgili çelişkili uygulamalar,
-
Ve sosyal hizmetlerdeki eşitsizlikler...
Geçtiğimiz yerel seçimler öncesinde mevcut belediye başkanı Ayşe Ünlüce, bu sorunları kabul edercesine 70’in üzerinde proje vaadinde bulunmuştu. Ancak bugüne kadar bu vaatlerin kaçına yönelik somut adım atıldı, hangi öncelikler ele alındı, tartışmaya açık.
Tüm bu tabloya rağmen muhalefetin hâlâ pasif kalması ise ciddi bir siyasi sorun olarak öne çıkıyor. Su kesintilerinden tutun da toplu ulaşımda yaşanan klimasız otobüs krizine kadar vatandaşın birebir yaşadığı sorunlara dair somut açıklamalar, çözüm önerileri ya da kamuoyu oluşturma çabası görmek neredeyse imkânsız.
Dahası, Eskişehir kamuoyu, Büyükerşen döneminin bütçesinin bile “sorgusuz sualsiz” onaylanmasını hâlâ unutmamışken, aynı partinin bugünkü temsilcilerinin de iktidara karşı bu kadar “temkinli” davranması sorgulanıyor. Mesela, CHP’li belediye başkanını kendi il başkanı bile henüz ziyaret etmeden önce, AK Parti il başkanının elini çabuk tutup Ünlüce’ye hayırlı olsun ziyaretine gitmesi, parti tabanında bile kafa karışıklığı yaratmış durumda.
Peki bu sessizlik sadece dış faktörlerle mi açıklanabilir?
Yoksa muhalefetin kendi içindeki sessiz savaşlar da bu duruma mı zemin hazırladı?
AK Parti özelinde bakarsak, Eskişehir’de uzun yıllardır vekillerle il başkanları arasında zaman zaman yaşanan güç mücadeleleri, partinin yerel politikalarını etkisizleştiren bir diğer önemli faktör olabilir. Kimin aday gösterileceği, hangi ismin ön plana çıkarılacağı, hangi vekilin sözünün geçtiği gibi iç meseleler, dışa dönük muhalefet reflekslerini neredeyse tamamen bastırmış olabilir. Parti içi klikleşme ve hizipleşme, sahici bir muhalefet hattı oluşturmayı engellemiş gibi görünüyor.
Üstelik bu iç çekişmeler zamanla öyle bir hale gelmiş olabilir ki, iktidara karşı değil, parti içindeki diğer aktörlere karşı pozisyon almak öncelikli hale gelmiş olabilir. Böyle bir ortamda hangi belediye hangi hatayı yaparsa yapsın, onu eleştirecek enerjiyi bulmak da niyeti taşımak da pek mümkün olmaz.
Bu noktada şu soruyu yüksek sesle sormak gerekiyor:
Muhalefet gerçekten muhalefet yapıyor mu?
Eğer muhalefetin temel görevi, iktidarı denetlemek, eksikleri kamuoyuna taşımak ve alternatif çözümler sunmaksa; Eskişehir özelinde bu görevin yerine getirildiğini söylemek pek mümkün değil. Hatta bu sessizlik, “karşılıklı çıkar ilişkileri mi söz konusu?” sorusunu bile kulaktan kulağa dolaşan fısıltılara dönüştürüyor.
Ve asıl tehlike de burada başlıyor. Siyasette eleştirinin olmadığı yerde hesap sorulamaz, hesap sorulamayan yerde ise halkın güveni zedelenir. İktidar da muhalefet de ancak denetlendiğinde güçlenir. Sessizlik, halkın lehine değil, yalnızca koltukların lehinedir.
Eskişehir’in artık eski ezberlerle yönetilemeyeceği gibi, eski muhalefet refleksleriyle de iyileştirilemeyeceği ortada.
Siyaset, sadece seçim dönemlerinde sahneye çıkıp sonra kulise çekilme sanatı değildir. Gerçek muhalefet, sesini en çok vatandaşın sesi kısıldığında yükseltir.
Eskişehir’in sesi kısılmışken, muhalefetin bu sessizliği artık kimsenin duymak istemediği bir uğultuya dönüşüyor. Bu sessizliği bozacak cesur seslere, gerçek sorumluluğa, muhalefeti sadece bir unvan değil bir görev bilen insanlara ihtiyaç var.
Teyfik Nezen
- Sessizlik… Eskişehir’de Muhalefet Neden Suskun? - 7 Ağustos 2025 Perşembe
- Belediyenin ’Çocuk Bahçesi’ ve Halkın Gerçek Sorunları - 29 Temmuz 2025 Salı
- Eskişehir’den Rüya Gibi Bir "Müjde" ve Vatandaş Tepkisi - 25 Temmuz 2025 Cuma
- Stadyum İsim Tartışması: Gerçekler ve Gürültü Arasında Bir Çözümleme - 21 Haziran 2025 Cumartesi
- Yaş İlerledikçe Ego da Büyür mü? - 31 Mayıs 2025 Cumartesi
- Eskişehirliler sorunlarına sosyal medyadan çare arıyor - 26 Mayıs 2025 Pazartesi
- Eskişehir’in Çevre Yolu Çıkmazı: Geçmiş Hatalar ve Mevcut Kaos - 19 Mayıs 2025 Pazartesi
- Festival Şehri mi, Gerçek Şehir mi? - 5 Mayıs 2025 Pazartesi
- Kentsel Dönüşüm mü, Kentsel Kaçış mı? 12 Yılda 12 Dairelik Çöküş - 2 Mayıs 2025 Cuma
- Gerçeklik Sonrası Siyaset: Bir İmamoğlu Analizi - 22 Nisan 2025 Salı
- Kanayan Yara BELEDİYELER !!! - 24 Mart 2025 Pazartesi
- Kazanılmış hak - 22 Mart 2025 Cumartesi
- Eskişehir’in Trafik Sorunu: Çözüm Arayışları ve Güncel Durum - 26 Şubat 2025 Çarşamba
- Evet Sarosçu hainlerin hepsi gezideydi, - 25 Ocak 2025 Cumartesi
- Suriye’de Çok İşimiz Var! - 9 Aralık 2024 Pazartesi
- Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Önerilerimiz - 8 Mayıs 2024 Çarşamba
- Hak,Hukuk,Adalet ama Yoldaşlar Hariç - 23 Nisan 2024 Salı
- Gazze’ye de Bayram Geldi mi? - 10 Nisan 2024 Çarşamba
- Kazım Kurt’un Tutarsızlıklıkları - 29 Mart 2024 Cuma
- Ayşe hanıma sorulacak sorular listesi - 28 Mart 2024 Perşembe
- Bu mantık Yetim hakkı yemekse siz onu Ahmet Ataç’ a sorun - 19 Mart 2024 Salı
- Kazım Kurt’a Hodri Meydan Eski defterleri açmaya davet ediyorum !! - 10 Mart 2024 Pazar
- Kazım Kurt’tan Emek ve 71 Evler sakinlerine büyük ayıp! - 3 Mart 2024 Pazar
- Seçim Bahane, Reklam Şahane - 24 Şubat 2024 Cumartesi
- Ayşe Hanım Şehri Ranta Teslim etmeyecekmiş (!) - 18 Şubat 2024 Pazar
- Ak Parti Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Özkan Alp “Belediyecilik Gönül İşi” - 8 Şubat 2024 Perşembe
- Eskişehir’deki CHP’li Belediye Başkan Adayları DEM Parti’nin desteğini sonuna kadar hak ediyorlar - 4 Şubat 2024 Pazar
- Siz mi Özgür ve Bağımsızsınız ? - 11 Ocak 2024 Perşembe
- Bir gazetecinin dünyaya barış veya savaşı getirebilir - 9 Aralık 2023 Cumartesi
- Ajda Pekkan ve Eskişehir - 31 Ekim 2023 Salı
- Utanacaklar mı dersiniz? - 27 Temmuz 2023 Perşembe
- Eskişehir’de Hangi Belediye Hangi Medya kuruluşlarını Fonluyor ! - 25 Temmuz 2023 Salı
- SAADET’LİLERE AÇIK MEKTUBUMDUR.. - 11 Mart 2023 Cumartesi
- BİR FESTİVAL VE 2 EYLÜL SENDROMU - 7 Eylül 2022 Çarşamba
- Eskişehir Valiliği gençliğe hizmet ediyor ama ne anlarsınız! - 12 Mayıs 2022 Perşembe
- Denetlenemeyen Belediyeler ve yansız, tarafsız, BRAVDA - 21 Nisan 2022 Perşembe
- Eskişehir’in tramvay ihalesi ve ilginç tesadüfler... - 18 Nisan 2022 Pazartesi
- “CHP iktidara gelse bile muhalefet yapar” sözünü doğru çıkartan haller bunlar! - 21 Haziran 2021 Pazartesi
- Anlatmaya gerek yok, işte Odunpazarı Belediyesi - 9 Nisan 2021 Cuma
- KENDİMİZİ Mİ KANDIRIYORUZ! - 5 Nisan 2021 Pazartesi
- BELKİ BİR GÜN KABUĞUNU KIRAR BU KENT! - 9 Mart 2021 Salı
- VASIFSIZ ŞEHİR ESKİŞEHİR! - 19 Ocak 2021 Salı
- Hem suçlu hem güçlü: Kızına sağlık raporu vermedi diye doktorlara tekme tokat saldırdı - 9 Ağustos 2020 Pazar
- Belediyelerde görevli 2 kardeşle ilgili yeni iddialar da yenilir yutulur gibi değil! - 21 Mayıs 2020 Perşembe
- RAPOR DEĞİL MAKALE - 17 Nisan 2019 Çarşamba
- YALANDAN KİM ÖLMÜŞ - 24 Mart 2019 Pazar
- HDP’DEN UTANIYOR MUSUNUZ - 20 Mart 2019 Çarşamba
- ’Beka’yı Google’da değil o şehidin gözlerinde ara’ - 8 Mart 2019 Cuma
- Bi tarihte “AKP iktidarının projesini” alkışlarken biz! - 15 Kasım 2018 Perşembe
- Kur balon, rakamlar gerçek! - 14 Ağustos 2018 Salı
- 10 milyon kesseniz ne olur! - 30 Ağustos 2017 Çarşamba
- YABANCILIK ÇEKMİYORDUR - 8 Ağustos 2017 Salı
- Seni çok seviyorum Eskişehir - 31 Temmuz 2017 Pazartesi
- Darbenin siyasi ayağı yürüyor! Enkazın altında Kılıçdaroğlu kalır.. - 6 Temmuz 2017 Perşembe
- Anılarımdan… - 12 Haziran 2017 Pazartesi
- Büyükşehir işkencehânesi - 8 Mayıs 2017 Pazartesi
- Yediler Parkı’na kat çıkmak! - 28 Nisan 2017 Cuma
- Alpay’a vurmadan önce… - 29 Ocak 2017 Pazar
- Fikirci Bey: EY CHP SEÇMENİ GEÇTİ O DEVİRLER - 25 Ocak 2017 Çarşamba
- Belediyeyi hesap uzmanı yönetiyor ama balık istifi tramvay zarar ediyor! - 19 Haziran 2016 Pazar
- EN SEVİLEN ÖĞRETMEN HZ. MUHAMMED (S.A.V.) - 24 Kasım 2015 Salı
- Erdoğan hem Türkiye’de hem de dünyada satranç oynuyor! - 18 Ekim 2015 Pazar
- Eskişehir’in en büyük sorunu Büyükşehir yönetimi! - 24 Temmuz 2015 Cuma
- Ahmet Ataç coşmuş bir kere! - 24 Haziran 2015 Çarşamba
- Esogü yeni bir doğuma gebe - 7 Mayıs 2015 Perşembe
- Ekmek gibi bir kutsalı bu işe karıştırmayacaktınız - 2 Nisan 2015 Perşembe
- Bu şehirde hiçbirimiz güvende değiliz artık! - 21 Mart 2015 Cumartesi
- Ak Parti’nin Aday Adayları Ne Yapmaya Çalışıyor? - 15 Mart 2015 Pazar
- Fikirci Bey: BİR ŞEFİN OĞLU, ZOR ŞEFİN OĞLU - 15 Ocak 2015 Perşembe
- Eskişehirli çile çekerken halkçı(!) belediye başkanları nerede? - 1 Ocak 2015 Perşembe
- Eskişehir batarken keman çalanlar - 5 Aralık 2014 Cuma
- Belediye asfalt parası için her an kapınızı çalabilir! - 26 Ağustos 2014 Salı
- Cezalarla övünüyoruz… - 14 Mayıs 2014 Çarşamba
- Esrarengiz sıkıntı - 23 Nisan 2014 Çarşamba
- Erdoğan’ın hezimeti, muhalefetin zaferi!.. - 2 Nisan 2014 Çarşamba
- PROJELERİMİ AÇIKLIYORUM, ÇALARLARSA ÇALSINLAR - 29 Mart 2014 Cumartesi
- İftirayı Basıp Dağıtmış - 1 Mart 2014 Cumartesi
- Seçmen ‘Önce Eskişehir’ derse - 23 Şubat 2014 Pazar
- Büyükerşen’in hırçınlığı... - 23 Ocak 2014 Perşembe
- Yolsuzluk iddiaları Kılıçdaroğlu ve Eskişehir - 29 Aralık 2013 Pazar
- HAK ETTİN BUNU ERDOĞAN - 19 Aralık 2013 Perşembe
- Eskişehir’i Allah Korudu - 10 Aralık 2013 Salı
- Orhan Hoca üzülmüş müdür? - 1 Aralık 2013 Pazar
- GURUR VEREN ŞEHİR? - 28 Kasım 2013 Perşembe
- Eskişehir’in trafik sorununda suçlu bulundu: TCDD - 16 Kasım 2013 Cumartesi
- Ne gereği vardı AK Parti? - 1 Kasım 2013 Cuma
- PRINCE OF ESKİŞEHİR - 16 Ekim 2013 Çarşamba
- Ey halkım, bu CHP’ye oy vermeye devam edecek misin? - 5 Ekim 2013 Cumartesi
- Eskişehir yaşanabilir bir şehir mi gerçekten? - 25 Eylül 2013 Çarşamba
- Hangi sağcı CHP’ye oy verecekmiş şaşarım - 18 Temmuz 2013 Perşembe
- Gerçekten kaygılanın artık.. - 1 Temmuz 2013 Pazartesi
- Orantısız reklam gücü - 22 Haziran 2013 Cumartesi
- Gezi Parkı olaylarının zamanlamasına dikkat! - 4 Haziran 2013 Salı
- Fikircibey yazdı:Toplumsal muhalefet - 3 Haziran 2013 Pazartesi
- Siyasi Oda Başkanları - 15 Mayıs 2013 Çarşamba
- ÇAĞDAŞ ESKİŞEHİR RÜYASI - 7 Nisan 2013 Pazar
- Oldu paşam!.. - 19 Ocak 2013 Cumartesi
- Ulusalcıların da bölücülerin de hedefleri bir! - 31 Ekim 2012 Çarşamba
- Büyükerşen neden toptancı AVM yatırımcısını da alnından öpmüyor? - 13 Ekim 2012 Cumartesi
- ESKİŞEHİR’E YAZIK EDİLİYOR.. - 26 Eylül 2012 Çarşamba
- Büyükerşencilik - 12 Eylül 2012 Çarşamba
- RAMAZAN TAKVAYI ÖĞRENME AYIDIR - 23 Temmuz 2012 Pazartesi
- Oktay Kuban, naylon fatura davasını sonuçlandırıp gitmiş! - 19 Haziran 2012 Salı
- Büyükerşen havanda su dövüyor! - 18 Nisan 2012 Çarşamba
- MUHAMMEDİ AHLAK - 8 Nisan 2012 Pazar
- Eskişehir/heykelşehir - 11 Mart 2012 Pazar
- Eskişehir’de öğrenci olmak! - 6 Şubat 2012 Pazartesi
- Tramvay “ulaşım aracı” değil de “fondöten” sanki… - 2 Kasım 2011 Çarşamba
- Korktukları bir şey mi var? - 9 Eylül 2011 Cuma
- İşte "sır" gibi gizlenen proje - 2 Ağustos 2011 Salı
- Yasal olarak imkânsız da bence bisiklet yasaklanmalı! - 29 Haziran 2011 Çarşamba
- Beş maddede seçim analizi - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Bir CHP iktidarı olunca ne olur? - 27 Mayıs 2011 Cuma
- Bu nasıl bir hesaptır? - 22 Nisan 2011 Cuma
- Bisiklet kullanımı için “laf değil iş” üretin… - 16 Nisan 2011 Cumartesi
- "İmara kapalı arsayı neden, nasıl ve kimden aldınız?.." - 7 Nisan 2011 Perşembe
- PKK kitap yazsın, DHKP-C broşür bastırsın!... - 30 Mart 2011 Çarşamba
- "Hoca"dan yeni öğrencilerine ilk ders... - 4 Mart 2011 Cuma
- Buna "dik duruş" değil "mızırdanma" denir... - 10 Şubat 2011 Perşembe
- Baro için utanç kaynağı... - 27 Ocak 2011 Perşembe
- "Dev proje" ve akıl almaz engellemeler... - 12 Ocak 2011 Çarşamba
- Eskişehirliler dehşet içinde!.. - 6 Ocak 2011 Perşembe
- Eskişehir’de gerçekten "Kral Çıplak" demek gerekiyor... - 28 Aralık 2010 Salı
- Omlet Partisi - 12 Aralık 2010 Pazar
- "Sarısungur’dan bana ne" demek o kadar kolay değil... - 12 Kasım 2010 Cuma
- Bu kadar da pişkinlik olmaz ki... - 10 Kasım 2010 Çarşamba
- Askeriye yeni çaycılar mı arıyor? - 27 Ekim 2010 Çarşamba
- Sarısungur’da "İkinci perde" - 22 Ekim 2010 Cuma
- Sarısungur "farklı ve özel" bir köy... Yapılanlar "farklı ve özel" işler... - 20 Ekim 2010 Çarşamba
- Ah Türkiye’m, vah Türkiye’m! - 12 Ekim 2010 Salı
- Termal ayıbımız - 6 Ekim 2010 Çarşamba
- "Korsan gemisi" de iyi para eder... - 27 Eylül 2010 Pazartesi
- ESKİ Genel Müdürü Taşeronluk Yaptı mı? - 24 Eylül 2010 Cuma
- "ESKİ böyle yapacaksa hiç yapmasın daha iyi" - 13 Ağustos 2010 Cuma
- Sfenks’in sorusu, Heron’un gözleri... - 9 Ağustos 2010 Pazartesi
- Sanki, “yangından mal kaçırılıyor” - 31 Temmuz 2010 Cumartesi
- Çok şükür ki Yenigün gibi bir gazete var! - 27 Temmuz 2010 Salı
- Bir yaşam (!) uğruna yok edilen yaşamlar... - 26 Temmuz 2010 Pazartesi
- "Fabrikalar Bölgesi"nde sıkıntı ne, yaratıcısı kim? - 21 Temmuz 2010 Çarşamba
- “BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇALIŞIYOR…!” - 15 Temmuz 2010 Perşembe
- Büyükşehir Belediyesi ve ESKİ nereye "borç para" verdi? - 12 Temmuz 2010 Pazartesi
- Dert yanılacak bir şey yok... Hesabı verilecek çok şey var... - 2 Temmuz 2010 Cuma
- Murat Keskin haklı çıktı: Harbiden çakma plajmış! - 30 Haziran 2010 Çarşamba
- Yağmur boya ve cilaları siliyor - 27 Haziran 2010 Pazar
- Teröristleri ‘çoban’ zannedersen!... - 24 Haziran 2010 Perşembe
- Terör, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu! - 23 Haziran 2010 Çarşamba
- "Zamlara alışılır" diye boşuna bekliyorlar... - 22 Haziran 2010 Salı