Neden Ünlüce olmamalı?
- 13 Şubat 2024 Salı
- Bu yazı 14737 kez okundu
Yerel seçim takvimi hızla ilerliyor. Adaylar kendilerini anlatmak ve projelerini halka duyurmak için var güçleri ile her platformda bir yarış içindeler. Bu yarışta belki de en şanslı olanlar ise tekrar aday olan mevcut belediye başkanları. Neden şanslılar diyeceksiniz?
Çünkü geçtiğimiz 5 yıl için verdikleri sözlerin yüzde 20’sini hadi bilemediniz yüzde 30’unu anca yerine getirebilmişler. Bu konuda da hiç gocunmuyorlar, zira onların hizmet karnesine de bakan yok. Özellikle bu konuda hayli tecrübeli olan Ahmet Ataç, 5. Kez seçmenin karşısına çıkıyor. Daha önceki seçimlerinde de söz verip yerine getirmediklerine rağmen bu konuda sorgulanmadığını da gayet iyi biliyor. O yüzden geçtiğimiz 5 yıl için söz verip de yapmadıklarını hayıflanmıyor bile..
Kazım Kurt, deseniz o da 3. kez seçmenin önüne çıkıyor ve ilk dönem Eskişehirlilerin gündemine asfalt parasını tekrar getiren başkan olmasının yanında, kendi seçmeninin bile tepkisini çeken o dönemin parasıyla belediyeye 20 milyon lira gibi devasa bir maliyetle yok edilen Yediler Parkı’na rağmen tekrar seçilebildi.
Sonuç olarak 1999 yılında 26 söz verip seçmenin önüne çıkan ve bir dönem değil 5 dönem başkanlık yapmasına rağmen 26 sözün 6 tanesini bile tam olarak yapmayan Büyükerşen gibi bir örnekleri mevcut önlerinde. Üstüne üstlük son 10 yılı resmen çöküş ve skandallarla dolu.
Damacana skandalından tutunda, tarla üzerine kaçak villa yapmaya kadar her şey var heybesinde. Devam eden beton yolsuzluğu davası bir yanda, sosyal alan ve yeşil alanların ticaret ve konut alanlarına dönüştürülerek beton yığınına şehri dönüştürmenin önünü açması bir yana, kentsel dönüşüm karnesi bir yana..
Temmuz ayında hatırlayacağınız üzere kimseye fırsat vermeden tekrar aday olacağını açıklayıvermiş ve sırada bekleyen Kurt ve Ataç’ın heveslerini kursağında bırakmıştı. Süreç içinde detay anlatmaya gerek yok yazılan çizilenler ve en önemlisi ittifak ortakları olan İyi Parti milletvekilinin kamuoyundaki KRAL ÇIPLAK çıkışı tekrar partisi tarafından aday yapılmamasının önünü açan olaylar.
Sonuç olarak aday olmasa da, konuşulanlara göre istediği ismin aday gösterilmemesi halinde bağımsız seçime gireceğini öne sürerek kontrol edebileceğini düşündüğü bir ismi önü sürdü. Bu gelişme sonunda büyükşehir adaylığı kesin gözüyle görülen Kazım Kurt’un önüne set çekmeyi başardı.
Özetle kendisi bıraksa da istediği şekilde yönlendirebileceği, gerekirse manipüle edebileceği bir başkan olmasını istediği aşikar. Zira her ne kadar partilisi de olsa aynı etkiyi ne Kurt üzerinde, ne de Ataç üzerinde göstermesi mümkün değildi.
Açıkçası görünen durum bu.. Ayşe Ünlüce de zaten her ortamda “okulunda yetiştim, mezun olmak istemediğim bir okuldu. Büyükerşen’in yaptıklarının üstüne bir şey yapmayı düşünmüyor” ifadelerini yüksek sesle söylemeye devam ediyor.
Özetle şehrin kentsel dönüşüm konusu, alt yapı konusu, imar konusu, trafik konusu gibi önemli konularda somut bir farklılık olmayacak gibi görünüyor. Zira bu konularda 25 yıl süren başkanlığı döneminde Büyükerşen’in yaptığı dişe dokunur bir çalışma yok.
Kentsel dönüşüm konusunda Ünlüce ne dedi 1999 depremi sonrası çalışmaya başladık. Sonra 2010’da projelendirdik. Sonra hala bitmemiz olan 24 dairelik çalışmaya başladık.. Sonrasında ihaleye çıkmayı planlıyor vs. Yani dile kolay 25 yılda bu konudaki gelinen nokta ortada. Çöpe atılan maketler, şehir dışında çizdirilen projelere harcanan milyonlar ise çöpte..
Alt yapı konusunda deseniz durum farksız. 1999 yılındaki meşhur 26 söz içinde geçen sorunlardan bazıları da bu konularla ilgili. Ancak 1999 da vaat edilenler geçen çeyrek asırda hayata geçirilmemiş, geçirilmesini bırakın somut proje bile yok ortada. Mesela arıtma tesislerinin kapasitesi artırılmamış ve kapasitesinin yüzde 30 fazlasını arıtmaya çabalıyor.. Çeşmeden içilebilir su akıtma vaatleri verilmiş. Ancak suyu mikropsuz ulaştırabilmek için gerekenden fazla klor bastıklarından dolayı, su ya beyaz akıyor, ya kokuyor. Şehirde çeşme suyu ile yemek ya da çay yapan bile yok..
İmar konusunda şehirde hala nazım imar planı yok. Bunun yanında şehre kazandırılmış yeni mahalle yaşam alanı yok. 25 yılda yeni diyeceğiz projeler TOKİ tarafından yapılan alanlar ve sonrasında etrafındaki yapılaşma.. işin ilginci ise bunları yapan TOKİ’ye çıkarılabilecek her türlü zorluğu çıkarmışlar.
Trafik konusu ayrı bir sorun. Zaman zaman trafik sorunu yok söylemleri zaman zaman “Gökten melek inse Eskişehir trafiğini çözemez” şeklinde devam etti. Güncel Trafik Master Planı hala yok.. İlk etap görünen temel sorunlar konusunda mevcut başkanı yaptıkları 25 yılda ortada. Eğer aday olsaydı da farklı olmayacaktı, çünkü gündemlerinde bu konular yok.. Doğal olarak kendisinin kontrol edeceği adayın da gündeminde bunlar yok.
Mesela mevcut CHP adayı Eskişehir Ticaret Borsa’sını ziyaret etti. Orada gündeme gelen Mezbaha konusunda bir fikri yok. Bilgisi de yok. Zira şehirdeki mezbahaları Büyükşehir belediyesinin kapattığından da o ziyarete kadar haberi yokmuş. Sonuç olarak bu konuda bir çözüm üretme gayreti veya hedefi olabilir mi?
Eskişehir Büyükşehir Belediyesin mesela Türkiye’deki hayvan barınağı olmayan büyükşehir belediyesi olmadığını da bilmiyor büyük olasılıkla. Şehirde bu konuda sadece Tepebaşı ve Odunpazarı belediyelerin çalışmaları var. Ancak hem çapları, hem bütçeleri tüm şehirdeki bu konuda gerekli faaliyetleri yerine getirmek için yetersiz..
Özetle mevcut başkanın can alıcı konularda karnesi pek de başarılı değil. Kendi kontrolündeki adayın da kendi tabiri ile okuduğu okulda, bu konuların eğitimi hiç verilmedi. Şimdi bu adayın bu temel sıkıntılar konusunda birseyler üreteceğine inanabiliyor musunuz?
Aklıma gelmişken yine yasal olarak yapması gerektiği söylenen Kadın sığınma evi gibi bir çalışmayı mevcut adayın 5 yıldır genel sekreti olduğu Büyükşehir belediyesi yapmamış. Sizde şöyle bir düşünün neler neler eksik daha..
Tüm bu gerekçelerle Ünlüce’ye oy vermek mantıksız geliyor. Temel sorunlardan dolayı müzdarip olduğunu düşünenlerin de oy vermesi demek, biz bunları kabul ediyoruz demekten öte değil.. Yani temel konularda 25 yıldır olan biten, 5 yıl daha devam edecek..
Oysa Kazım Kurt ya da Ahmet Ataç gibi bir isim ya da tamamen farklı bir isim aday gösterilmiş olsa ve Büyükerşen’in belediyecilik okulundan çıkmayan birisi emin olun bu sorunlardan en az birkaç tanesi için bir çözümü, yapmasa bile gürleyecek sözleri olacaktı.
Sonuç olarak şehrin en önümle koltuğux şehrimini koltuğunda bu sıkıntılar konusunda farkında olan bir isim olması şart. Zira 25 yıl içinde bu konuları dikkate almayan ve onun okulunda okuyan birinden bu konularda çalışma beklemek sadece boş bir temenniden öteye gidemeyecek.
Bu arada Büyükerşen tarafından baktığınızda da kontrol edebileceği isimler içinde en doğru isim de sayın ünlüce.. Zira diğer isimler durumları karışık.. Kontrol edilebilirlikleri yanında kontrolsüz güç olarak yapabilecekleri ürkütücü. Zira bir isim var ki gazeteci Vedat Alp abimiz köşesinde bu arkadaşın villacığını bir anlattı ki bulup okumanızı tavsiye ederim..
Ayşe Ünlüce, Büyükerşen’in seçebileceği kontrol edebileceği isimler içindeki en iyi isim. Ayşe Ünlüce’nin isi en kötü yanı bu işi okuduğu okul..
- Köylünün Silosunu otel yapanlar kamusal çıkardan bahsediyor - 26 Nisan 2024 Cuma
- Son düzlükte değişim ile statükocular başa baş gidiyor - 27 Mart 2024 Çarşamba
- Belediyenin sadece kentsel dönüşüm değil, yol konusunda da karnesi kırık - 18 Mart 2024 Pazartesi
- Anketler o kadar mı kötü? Artık neden medet umacaklarını şaşırdılar - 13 Mart 2024 Çarşamba
- Neden Ünlüce olmamalı? - 13 Şubat 2024 Salı
- TOKİ’ye köstek olanlar TOKİ mağdurlarına destek oluyorlar - 5 Şubat 2024 Pazartesi
- Büyükerşen, 25 yılda 26 sözü tamamlayamadan başkanlığı bırakıyor - 12 Ocak 2024 Cuma
- Madem efsanesin, bağımsız aday ol da namın yürüsün bari!.. - 25 Aralık 2023 Pazartesi
- Ne yapacaktı Büyükerşen’e, herkesin içinde git mi diyecekti? - 17 Aralık 2023 Pazar
- Algı operasyonları anketlerle yeniden başladı - 1 Kasım 2023 Çarşamba
- 185 bin nüfuslu Linz’in tramvaylarıyla buraya kadar - 24 Ekim 2023 Salı
- Erşen değil, Engelşen (miş) - 2 Eylül 2023 Cumartesi
- Büyükerşen’in en zor seçimi olsa gerek! - 22 Ağustos 2023 Salı
- Çavuşoğlu Ak Parti’nin Büyükşehir Adayı mı? - 18 Ağustos 2023 Cuma
- Adam gibi davransaydınız da size oy verseydik!.. - 13 Ağustos 2023 Pazar
- Yerel seçimlere doğru Eskişehir’in hali.. - 8 Ağustos 2023 Salı
- Asrın seçiminde kazanan Türkiye Yüzyılı oldu - 29 Mayıs 2023 Pazartesi
- Ankara’nın Melih’i Var da Eskişehir’in Neden Olmasın - 31 Mart 2023 Cuma
- Yine aklımızla da hafızamızla da alay mı ediyorsunuz? - 26 Ocak 2023 Perşembe
- Açıklıyorum! Ben de Başkanlığa Adayım 26 Söz Veriyorum!... - 8 Eylül 2022 Perşembe
- Kendileri Kaçak Yapmaya Alışkın Olunca HER İNŞAATI KAÇAK SANIYORLAR - 4 Ağustos 2022 Perşembe
- 15 Temmuz’da Postallardan Medet Umanlara Karşı Meydandaydık - 15 Temmuz 2022 Cuma
- Eskişehir Basının Festival Sarmalı - 22 Haziran 2022 Çarşamba
- Yoga Bahane, Algı Şahane - 31 Mayıs 2022 Salı
- Yerel Medyanın Anketle İmtihanı! - 20 Mayıs 2022 Cuma
- Türktelekom’lu olmayan pişman, olan bin pişman! - 16 Nisan 2022 Cumartesi
- Bu da Nereden Çıktı! Kanalizasyon Katılım Payı İSTEDİLER - 12 Kasım 2021 Cuma
- Hamamyolu Sizin Dipsiz Kuyunuz mu? - 26 Eylül 2021 Pazar
- Karşı Olduğumuz Şey Tramvay değil, DRAMVAY - 29 Ağustos 2021 Pazar
- Kimliğinden Koparılmış Kentle TURİZM BURAYA KADAR! - 17 Ağustos 2021 Salı
- Emre Kınay’ın Sözleri ve YEREL YÖNETİM GERÇEĞİ - 4 Ağustos 2021 Çarşamba
- Bizim de İhtiyacımız Olan Böyle Projeler! - 22 Haziran 2021 Salı
- Reis Öder! - 27 Nisan 2021 Salı
- Kaskı Kafasına Takmayanın Maskesini Doğru Takmasını BEKLEME - 19 Nisan 2021 Pazartesi
- Gaziray ve Hatırlattığı Geçmiş: 8 Milyonluk FARK - 17 Mart 2021 Çarşamba
- “Yaptım ama Sor Bir Niye Yaptım” - 5 Mart 2021 Cuma
- Doktor Bu Ne? Şebeke Suyu Çay ve Yemek Yapmaya Müsait Değil mi? - 7 Şubat 2021 Pazar
- Peki Şimdi Tepebaşı Bölgesindeki Tüm Tarlalarda PREFABRİKLER Yükselirse! - 14 Ocak 2021 Perşembe
- Yol Muamması: Çevreyolu İhtiyaç mı Yoksa Sadece Hedef Şaşırtmaca mı? - 22 Aralık 2020 Salı
- Kart Akıllı Ama Uygulama İLKEL: Neden İnternetten Yükleme Yapılamıyor - 9 Nisan 2020 Perşembe
- Boş Binalar Ne Olacak ONU DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ? - 2 Nisan 2020 Perşembe
- Tülomsaş mı? 10 Santimetre Ne Kadar Önemliymiş Bir Kez Daha Düşünün.. - 6 Mart 2020 Cuma
- Canımızı Acıttın BÜYÜKŞEHİR - 4 Ekim 2019 Cuma
- Yerel İsrafa DUR DEMEYECEK MİSİNİZ? - 7 Mayıs 2019 Salı
- Asfalt Parası Yasal Zorunluluksa, KANUNLARI MI ÇİĞNİYORSUNUZ? - 17 Şubat 2019 Pazar
- Devlet Vatandaşına Tuzak Kurmaz! - 7 Ekim 2018 Pazar
- Ağustos Böceği ve Sigortası Atan Karınca MASALI - 1 Ağustos 2018 Çarşamba
- Bu Sorunun YANITI VAR MI? Asfalt Parası Alınmasın da Diyen Aynı Kişilerdi - 15 Aralık 2017 Cuma
- Bayramsa Bayramınız Mübarek Olsun (!) - 30 Ağustos 2017 Çarşamba
- Böyle Projeler Belediye Başkanlarında YOK - 22 Ağustos 2017 Salı
- Masanın Adı Beyaz da, Mavi de, Halk Da Olsa İCRAAT AYNI - 11 Ekim 2016 Salı
- Pimaşla GİDER, Ancak Bir Yere Kadar GİDER - 30 Temmuz 2016 Cumartesi
- Eskişehir’li Fikrinin Sorulmasına Alışkın Değil ki!.. - 21 Nisan 2016 Perşembe
- ETO: E(tine) T(üyüne) O(rtak mı) - 26 Ocak 2016 Salı
- Toplu Ulaşımdan Kaçan TRAFİKLE BOĞUŞUYOR - 13 Ocak 2016 Çarşamba
- 3. Üniversite Basiretsizliği: Herşey Kabak Hayaline Takıldı - 14 Ekim 2015 Çarşamba
- Sosyalmedyafobik Belediye Odunpazarı - 1 Temmuz 2015 Çarşamba
- KİMLİĞİNDEN KOPARILMIŞ ŞEHİR - 16 Nisan 2015 Perşembe
- Gelişmişlik Neden Rakamlara Yansımıyor - 7 Şubat 2015 Cumartesi
- İnanmazsanız Başaramazsınız! - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Yama Kültürü Sınırlarımızı Aştı - 14 Kasım 2014 Cuma
- Eskiye Rağbet Olsa, Bayata Nur Yağardı! - 14 Eylül 2014 Pazar
- Katılma Payı Muamması! - 4 Eylül 2014 Perşembe
- Belediyecilikte de Tekelleşme Olur mu? - 1 Ağustos 2014 Cuma
- Bu işler böyle biter mi? - 11 Ocak 2014 Cumartesi
- Komik şehir “Eskişehir” - 2 Ocak 2014 Perşembe
- Çevre Yolu Komedyası!.. - 19 Kasım 2013 Salı
- Şehir Trafiği SOS veriyor, Suçlusu Aranıyor - 14 Kasım 2013 Perşembe
- Selçuklu Vurgusu Yanlış mış? - 28 Ekim 2013 Pazartesi
- Bankaların telefon oyununa dikkat! - 14 Ekim 2013 Pazartesi
- Bu nasıl iş böyle! - 2 Ekim 2013 Çarşamba
- “Ben yaptım oldu” Mantığına İsyan - 18 Eylül 2013 Çarşamba
- Ayhan Kavas’ın “Müjde” Rahatsızlığı - 1 Ağustos 2013 Perşembe
- #konuşuptaRiskeGirmeyin - 15 Mayıs 2013 Çarşamba
- Avrupa Masalı Buraya Kadar mıydı? - 7 Nisan 2013 Pazar
- Eskişehirliye Eskişehir Haram mı? - 30 Mayıs 2012 Çarşamba
- Eski Sistem Kaka; Yeni Sistem Harika - 7 Aralık 2011 Çarşamba
- Eski’den yine garip açıklamalar - 12 Ağustos 2011 Cuma
- Çevre Yolu Hız Muamması - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Kazanan Belli de, Kaybeden Kim? - 14 Haziran 2011 Salı
- Tivibu Aboneliğine Evet Demeden Önce Düşünün - 17 Mayıs 2011 Salı
- Bir varmış, bir yokmuş - 6 Kasım 2010 Cumartesi
- Yazımız Ses Getirdi! - 17 Temmuz 2010 Cumartesi
- Geri Dönüşüm Kutuları Mikrop Saçıyor - 3 Temmuz 2010 Cumartesi
- Hangisi Karınca? - 12 Şubat 2010 Cuma
- Güçlü Türkiye Önce Olmasın! - 30 Ağustos 2009 Pazar
- Sus Payı mı? - 20 Ağustos 2009 Perşembe
- YİTİRİLMİŞ(!) HAYATLAR - 2 Haziran 2009 Salı
- Seçimlerin Ardından... - 30 Mart 2009 Pazartesi
- Burası Senin Yerin!.. - 24 Mart 2009 Salı
- The Other - 10 Mart 2009 Salı
- Asfaltlara da Avrupa Standardı! - 15 Ocak 2009 Perşembe
- Eskişehir Sizsiniz!.. - 25 Aralık 2008 Perşembe
- Vatmanlar Biraz Dikkat! - 12 Kasım 2008 Çarşamba
- İsimleri Tartışıyoruz - 11 Eylül 2008 Perşembe
- Neyi Paylaşamıyorsunuz ki? - 5 Eylül 2008 Cuma
- Süperlig’de İlk Maçın Ardından - 24 Ağustos 2008 Pazar
- Süperlige Doğru ESES’te Neler Oluyor? - 20 Ağustos 2008 Çarşamba
- Halkın ekmeği ile oynamayın artık - 9 Temmuz 2008 Çarşamba
- Mucizeler Ülkesi - 27 Mayıs 2008 Salı
- Market Alışverişlerinde Dikkat! - 22 Nisan 2008 Salı
- Tesadüf mü? - 4 Mart 2008 Salı
- Özgürlük Kavgası - 15 Şubat 2008 Cuma
- Herkes Mutsuz! - 4 Şubat 2008 Pazartesi
- Bizim için önemlisiniz, sigara içmemelisiniz! - 22 Ocak 2008 Salı
- İki yüzlülük mü? - 19 Ocak 2008 Cumartesi
- Ne sıkıntılar çektik? - 17 Ocak 2008 Perşembe
- Fikir ve Emek Hırsızlığı - 10 Ocak 2008 Perşembe
- KDV İndirimi ve Uygulamalar - 2 Ocak 2008 Çarşamba
- Mithat Körler Ve Biz Eskişehirliyiz - 16 Aralık 2007 Pazar
- Hakemler Bize Karşı mı? - 22 Ekim 2007 Pazartesi
- Kalemşörler - 19 Ağustos 2007 Pazar
- Şehrin ruhu! - 2 Ağustos 2007 Perşembe
- Kurallara Uymazsan Buna Benzersin - 24 Temmuz 2007 Salı
- Demokrasi kazandı - 23 Temmuz 2007 Pazartesi
- Ticaret Odası Kimi Kandırıyor? - 20 Temmuz 2007 Cuma
- Dokunulmazlar! - 13 Temmuz 2007 Cuma
- Bağımsız Adaylık! - 9 Temmuz 2007 Pazartesi
- Allah’tan İstanbulu Yönetmiyorsunuz! - 6 Temmuz 2007 Cuma
- Bu ne perhiz! - 5 Temmuz 2007 Perşembe
- Değişim başladı - 1 Temmuz 2007 Pazar
- Eskişehir’e Eskişehirli Olmayan Adaylar - 5 Haziran 2007 Salı