28 ŞUBAT POSTMODERN DARBE VE Z KUŞAĞI
- 28 Şubat 2021 Pazar
- Bu yazı 5114 kez okundu
Bu ülke ne vakit ayağa kalkmak istese çelme takıp atalete uğratmak için var güçleriyle saldırdılar…
Türkiye de iktidar olursunuz lâkin muktedir olamazdınız…
Eski düzen böyleydi. Şimdi tutturdular bir Z kuşağı hikâyesi gidiyorlar…
Sizin o bahsettiğiniz kuşak öncelikle Z kuşağı değil nesl-i âtîdir…
Anlayacağımız gelecek nesillerimiz geçmişle bağları kopmayacak köprüler yıkılmayacak bilecekler ki geçmişte neydi şimdi neredeyiz neler yapıyoruz neler yapacağız…
Eskiden bilgiye ulaşmak bu kadar kolay değildi şimdi tek bir tuşla anında doğru bilgi akışı önünüze gelebiliyor…
Sakın bu kuşağı “Z” veya herhangi bir batı menşeili kalıp içine almaya çalışmayın!
Bunu yapan cezasını sandıkta görür…
Verilere göre önümüzdeki seçimlerde yedi milyon genç ilk defa oy kullanacak. Yani işte onların bahsettiği Z kuşağının bir kısmı…
Biz onlara nesl-i âtî (gelecek nesil) demiştik… Geldiler ve gelmeye de devam edecekler…
Şimdi bu gençler iktidarda Ak Partiyle doğduğunu düşünürsek eski Türkiye’yi onlara anlatmak bizlere düşmektedir…
Aslında bu konuda öncelikli görev ebeveynlere düşüyor.
Bir kısmı anlatır bir kısmı umursamaz, sonrada iş başa düşer…
Ak parti artısıyla eksisiyle refah çıtasını yükseltti. Bir otomobil dergisinde yıllar önce okumuştum. Diyordu ki biz ful bir şekilde araç yapıyoruz, fakat Türkler “fulün fulünü” istiyorlar…
Evet bizler her dem en iyisinin daha a’lâsını en yükseğini istiyoruz…
İktisatta bir teori vardır; İnsanoğlunun istekleri sonsuzdur, karşılamak için refah düzeyimiz yüksek olmalıdır…
Eski Türkiye’yle mukâyese edersek kimse şunu diyemez; “yeni Türkiye de biz daha kötüyüz”. Diyenlere de inanmayın derim…
Birde bu ülke her dem ne vakit ayağa kalkacak olsa hep bir darbe vurulmuş…
Bunlardan biride 28 Şubat 1997 meşhur 28 Şubat “Postmodern Darbe”…
Tam 24 yıl önce bu darbenin bin yıl süreceği iddia edilmişti.
Aslında yanıldılar ve siyasi, tarihe yapanlar ve yaptıranlar kara bir leke olarak geçti.
Kısa kısa bahsedeyim de unutulmasın…
Aralık 1995 genel seçimlerinde Türkiye de bir ilk yaşandı halk Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan’ı sandıktan zaferle çıkarmayı başardı. Bu seçimin ardından ilk defa milli görüş kanadı iktidara gelmişti.
Erbakan liderliğindeki Refah Partisi % 21 oyla Meclisteki 550 sandalyenin 158'ini kazanmıştı.
Akabinde 28 Haziran 1996'da Erbakan'ın başkanlığında Tansu Çiller'in Doğru Yol Partisi ile koalisyon hükümeti kuruldu.
Meşhur 54. Hükümet denk bütçeyi yaptı. Memura, işçiye, emekliye, askere, polise inanılmaz zamlar yapıldı; akla hayale gelmeyecek rakamlar…
Kimi statülerde % 50’ye ulaşan zamlar verildi.
Tabi refah düzeyi artınca insanların gözü açılmaya başladı. Bu, imtiyazlı kısımları rahatsız etmeye başladı.
“Erbakan Şeriat ve İrtica faaliyetlerinde bulunacak” diyerek o dönemde korku senaryolarıyla her gün ekranlarda haberler yapılıyor, gazetelere manşetler atılıyordu. Muhalefet, sendikalar, iş dünyası aynı korkulardan bahsediyordu. Hepsinin ortak buluştukları başlık belli olmuştu artık; “Konu; İrtica!”.
Başbakan Necmeddin Erbakan kanaat önderlerine İftar yemeği verdi. “Başbakanlık konutuna sakallılar geldi” diye dönemin havuz medyası ve muhalefet saldırıya geçti.
Dindar, namaz kılan, eşinin veya annesinin başı kapalı olanlara karşı fişlemeler başladı.
Akademisyenler, subaylar ve yöneticiler irtica-i faaliyet nedeni öne sürülerek görevlerinden uzaklaştırıldı. Müslüman bir ülkede dindar olup İslâmiyeti yaşayamazsınız denildi ve iş hakları fesh edildi…
Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından: “Başörtünüz varsa okullara giremezsiniz, burası İran değil gidin oralarda okuyun” gibi İrtica-i zihinler tarafından saygısızca sözler söylendi.
Sırf Müslümanları tarikatları, cemiyetleri kötü göstermek adına Müslüm Gündüz ve Fadime Şahin olayını sahaya sürdüler…
Uzun lafın kısası dönemin Genelkurmay Başkan yardımcısı Çevik Bir “Demokrasiye balans ayarı yaptık” dedi.
Sincan da tankları yürüterek bir kesim buna destek mahiyetinde “ordunun siyasete ayar vermesi gerekirdi” söylemlerini dile getirdi.
Tarihin en uzun milli güvenlik kurulu toplantısı yapıldı, 8 saat 45 dk sürdü.
21 Mayıs da Dönemin Cumhuriyet başsavcısı Vural Savaş Refah Partisinin süreli olarak kapatılması için dava açtı ve 16 Ocak 1998 de Refah Partisi kapatıldı. Sonuç olarak da Erbakan hocaya 5 yıl siyasi yasak getirildi…
Unutmayalım 11 Haziranda Batı çalışma grubu, dönemin genelkurmay başkanlığı tarafından oluşturuldu.
Tansu Çiller Erbakan’dan başbakanlığı istedi fakat Erbakan reddetti…
18 Haziran Erbakan istifasını verdi. Demirel ise hükümeti kurma görevini Anavatan Partisi genel başkanı Mesut Yılmaz’a verdi.
Unutmayalım ki o dönemde Fetö hiç sevmediği Milli görüş kanadına ve Erbakan’a karşı şu söylemlerle manşet attırmıştı: “beceremediniz bırakın artık” fetö darbe girişiminde bulunanların yanında yer almış “Hatta asker sivillerden daha demokrat” demişti.
Hain fetö 15 Temmuz 2016 da da bizatihi darbe girişimde bulundu...
Dönemin gazete manşetleri ne demişti son olarak onları da hatırlayalım:
Gerekirse Silah bile kullanırız,
Ordudan son Uyarı,
Muhtıra gibi tavsiye,
Hocayı göndermek artık vacip oldu
İşte bunları o dönemde yapılanları ve yaptıranları unutmayın ki yarınlara yön verebilelim. Yeni nesiller bunları bilmeli, öğrenmeli.
50 sent’e muhtaç olan Türkiye den teknolojide atak yapan Türkiye ye dönüştüğünü, zamanında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının ABD başkanı karşısında nasıl aciz kaldığını unutmayalım.
1999 deprem paralarıyla memura maaş ödeyen hükümetleri de unutmayalım.
Aksi takdirde hafıza-i beşer nisyan ile malûldür sözü gerçek olur… Vesselâm…
- BU KOCA ŞEHİRDE EVSİZİM - 8 Ağustos 2022 Pazartesi
- 15 TEMMUZ’U ASLA UNUTMA NESL-İ ÂTÎ - 15 Temmuz 2022 Cuma
- YOLUMUZ BİR DAHA DÜŞTÜ GASTAMONU’YA - 5 Temmuz 2022 Salı
- ORTACA DALYAN’A GİTTİM GEZDİM GÖRDÜM VE YAZDIM - 14 Haziran 2022 Salı
- BİZLER İSTİKBÂLDEN ÜMÎD VARIZ - 13 Haziran 2022 Pazartesi
- ADANA’YI HİÇ BÖYLE BİLMEZDİK! - 19 Mayıs 2022 Perşembe
- BUNLARIN FİKİRLERİ ZEHİRLİDİR - 11 Mayıs 2022 Çarşamba
- GEL GEL NE OLURSAN OL YİNE GEL GONYA’YA - 12 Nisan 2022 Salı
- İÇ YÜZLERİ YAVAŞ YAVAŞ ORTAYA ÇIKIYOR - 30 Ocak 2022 Pazar
- VİZYONER KENT ALTINORDU - 25 Ocak 2022 Salı
- BAŞROLDE YİNE O KİRLİ ELLER - 12 Ocak 2022 Çarşamba
- BİZİM Kİ SADECE VATAN MESELESİ - 1 Ocak 2022 Cumartesi
- EKONOMİK BİR EVRİME ŞAHİT OLUYORUZ - 9 Aralık 2021 Perşembe
- SAHTE GÖZYAŞLARINIZA İNANDIRAMAZSINIZ - 18 Kasım 2021 Perşembe
- BÜYÜK OYUNU HÂLÂ GÖREMEYEN VAR MI? - 10 Kasım 2021 Çarşamba
- EĞRİ ODUN - 18 Ekim 2021 Pazartesi
- KADROSUZLAR - 4 Ekim 2021 Pazartesi
- BU KORKU VE PANİK DE NEYİN NESİ - 26 Eylül 2021 Pazar
- UYANIN MİLLET TÜRKLER GELİYOR - 12 Eylül 2021 Pazar
- EVLÂT ŞUNU BİL Kİ BATI HİÇ BİR VAKİT ADİL OLMAMIŞTIR - 25 Ağustos 2021 Çarşamba
- YAKAN YANACAKTIR - 9 Ağustos 2021 Pazartesi
- İMPAROTORLAR ŞEHRİ TRABZON - 26 Temmuz 2021 Pazartesi
- GİZEMLİ ŞEHİR HATAY - 19 Temmuz 2021 Pazartesi
- HADİ BUYRUN DİYARBEKİR’E GİDELİM - 22 Haziran 2021 Salı
- HADİ BUYRUN DİYARBEKİR’E GİDELİM - 22 Haziran 2021 Salı
- EFELER DİYARI EGENİN İNCİSİ AYDIN - 8 Haziran 2021 Salı
- YALANCI VE İFTİRACILARIN SONU NE OLUR? - 1 Haziran 2021 Salı
- KUDÜS’E VURULAN PRANGALARA ARTIK DUR DEME VAKTİDİR - 10 Mayıs 2021 Pazartesi
- HİÇ BİR HÜKMÜNÜZ YOK - 28 Nisan 2021 Çarşamba
- GÜZEL ATLAR DİYARI - 12 Nisan 2021 Pazartesi
- BEYLER ADAMLAR AĞLAMAKDA HAKLILAR - 4 Nisan 2021 Pazar
- HÜKÜMETE SESLENİYORUM BUNLAR AÇ - 18 Mart 2021 Perşembe
- “ERDOĞANI DURDURUN” MU? - 8 Mart 2021 Pazartesi
- 28 ŞUBAT POSTMODERN DARBE VE Z KUŞAĞI - 28 Şubat 2021 Pazar
- YÜKÜMÜZ AĞIR DOSTLAR - 15 Şubat 2021 Pazartesi
- YENİ DÜNYA’NIN YENİ TÜRKİYE’Sİ - 1 Şubat 2021 Pazartesi
- GEÇ KALMADAN EVVEL KERVANA YETİŞMEK GEREKİR - 15 Ocak 2021 Cuma
- HASTA FİKİRLER - 7 Ocak 2021 Perşembe
- DÜNYA DA YÜKSELEN YILDIZ - 23 Aralık 2020 Çarşamba
- VE DÜNYA’YA HAYKIRDIK - 14 Aralık 2020 Pazartesi
- NEDİR BU BATI AŞKI - 7 Aralık 2020 Pazartesi
- YAZIKLAR OLSUN SİZ VE SİZİN GİBİ DÜŞÜNENLERE - 25 Kasım 2020 Çarşamba
- ABD İÇİN SON PERDE KAPANIYOR - 8 Kasım 2020 Pazar
- BATI KENDİ BAŞINI YEMEYE NÂMZET - 28 Ekim 2020 Çarşamba
- YALAN SÖYLERKEN HİÇ YÜZÜNÜZ KIZARIYOR MU? - 12 Ekim 2020 Pazartesi
- ARTIK SAHA DA VE MASA DA GÜÇLÜYÜZ - 30 Eylül 2020 Çarşamba
- ARTIK SAHA DA VE MASA DA GÜÇLÜYÜZ - 30 Eylül 2020 Çarşamba
- SABIR TAŞIMIZI ÇATLATMAYIN - 14 Eylül 2020 Pazartesi
- ARTIK DIŞ MUHALEFETLE UĞRAŞIYORUZ - 7 Eylül 2020 Pazartesi
- SİZ NEYİ SAVUNUYORSUNUZ? - 30 Ağustos 2020 Pazar
- BEN HİÇ SOLCU OLMADIM Kİ! - 11 Ağustos 2020 Salı
- SAHTE SOLUN DİKTATÖR LİDERİ - 3 Ağustos 2020 Pazartesi
- ŞİMDİ BAŞKA GÜZELSİN AYASOFYA - 28 Temmuz 2020 Salı
- ANADOLUNUN GÖZ BEBEĞİ ERZURUM - 21 Temmuz 2020 Salı
- İSTANBUL YİNE BİR BAŞKA GÜZELDİ - 12 Temmuz 2020 Pazar
- KİMİ KİME ŞİKÂYET EDİYORSUNUZ - 7 Temmuz 2020 Salı
- FETHİN SEMBOLÜ KILIÇ HAKKIMIZ AYASOFYA CAMİ - 14 Haziran 2020 Pazar
- BU ÜLKEYİ SİZE BIRAKACAĞIMIZI MI SANDINIZ - 23 Mayıs 2020 Cumartesi
- BUGÜN ANNELER GÜNÜYMÜŞ - 13 Mayıs 2020 Çarşamba