SUYU ŞİFALI(!) TARİHİ(!) KADİR ÇEŞMESİ YIKILDI, YENİSİ YAPILACAK…
SUYU ŞİFALI(!) TARİHİ(!) KADİR ÇEŞMESİ YIKILDI, YENİSİ YAPILACAK…
Siz deyin 80 ben diyeyim 90 yıl evvel merhum bir akrabamız (affedersiniz) eşeğini kaybetmiş…
Epey de zor bulmuşlar…
Ne var bunda diyenleriniz olacaktır, doğaldır… O tarihlerde Malıç ile Sündiken etekleri neredeyse bitişikmiş…
Şimdilerde saçları hızla dökülen, saçkıran olan insanlar misali kel olduğuna bakmayın ormanların… Hani şu Malıcın Doğu tarafı, İncesu, Kocaderesi, Belen ve Ömerköy tarafı… İşte o mevkide kaybetmiş eşeğini akrabamız… Ezcümle her yer ormanlıkmış…
(Bilenler bilir bizim sülale Malıç Medrese mahallesinde ikamet eder…)
Dolayısıyla Mihalıççık’ın Ormanlık bir alan olduğu biliniyor /halende öyle diyebiliriz…
MALIÇTA YUNAK VE ÇEŞME ÇOKTUR…
Mihalıççık’ta, buralarda bulanan sular Künk (Eski toprak büz) ile indirilmiş, Mihalıççık’ın çeşitli yerlerine çeşmeler (Yunak ve çamaşırhaneler kurulmuştur)
Örneğin, Ali Öncel’in evinin bitişiğinde ki eski Çamaşırhane, Medrese mahallesinde ki (Saim Eyvaz’ın evinin yanında) küçük çeşme, (Ömerköy yolu) hayvan pazarının olduğu Dere Pınarı çeşmesi, Camikebir mahallesinde ki (gara su dedikleri çeşmeler) Kasap Hasan Yücel amcanın evinin yanında ki çeşme vb. irili ufaklı çeşmelerin tamamının o suyun başı da Depelce mevkiinden gelmekte idi… (Şu ana pek çoğu viran oldu)
KADİR ÇEŞMESİNİN SUYU NEREDEN GELİYOR(DU)?
Bu hususta birkaç bilenden destek aldık…
Onlardan bir tanesi 2004-2009 yılı Medrese Mahallesi Muhtarlığı 2009-2014 yılları arasında Mihalıççık belediye başkanlığı yapmış olan abim Ümit Güven’di…
ÇIRÇIR ÇEŞMESİ…
Aldığımız bilgilerin kaba hikâyesi şöyle;
Mihalıççık merkezinde bulunan ve Kadir Çeşmesi diye adlandıran çeşmenin suyu ise ÇIRÇIR Çeşmesinden gelmekte idi…
Eskiden nam-ı diğer ‘Kelebeklerin fırına’ ve ‘Öğrenci yurduna’ verilmiş zamanında su… Şimdi hepsi kaybolmuş durumda…
2010 yılında yapılan İnşaatlar dolayısıyla o suyun başı Medrese mahallesinde bir evin bahçesinde çıkıyor…
Vatandaş haklı ve kanuni olarak vermiyor… Kuyusunda kullanıyor… Sadece ÇIRÇIR çeşmesine bir kısmını veriyor… O bir kısmı için bile teşekkür edilesi (Allah cc razı olsun diyelim) Halende bu şekilde olduğu biliniyor…
Anlaşılan o ki Çırçırdan gelmiyor su…
KADİR ÇEŞMESİ ŞİFALI DEĞİL, ŞEBEKE SUYUDUR…
2010-2011 yıllarında ise yapılan tadilatlar sonrası Mihalıççık Belediyesi tarafından bildiğimiz ŞEBEKE SUYUNA BAĞLANIYOR… Öyle denildiği gibi şifalı filan da olmadığı anlaşılıyor…
Not: 2009-2014 yılları arasında dönemin Belediye Başkanı Sayın Ümit Güven tarafından Kadir Çeşmesi olarak anılan çeşmenin kırık fayans ve mermerler düzenlenmiş boyası (komple bakımı) yapılmıştı… 2014 sonrasında tekraren bakım onarımı yapıldı…
KADİR ÇEŞMESİ YIKILDI…
Mayıs ayı sonunda tadilat için küçük küçük yıkım başlamıştı Malıç Kadir Çeşmesinde…
Haziran ayı başında (03.06.2020 Çarşamba günü itibarı ile) KADİR ÇEŞMESİ KOMPLE YIKILDI…
Allah cc aşkına bu çeşme şifalı olsaydı 1 damla su akmaz mıydı? Akardı öyle değil mi?
Peki, ne olmuş olabilir?
Mihalıççık Belediye yetkilileri ŞEBEKE SUYU VANASINI KAPATIP yıkmış olabilirler ki bundan önce böyle olmuştu…
Şifalıymış diye bilip bilmeden yazmak vebal işidir /etmeyin…
MİHALIÇÇIK BELEDİYE YETKİLİLERİNE SESLENELİM;
- Kadir Çeşmesi suyu şifalı mıydı?
Şifalı ise(!) neden tamamen yıkıldıına dair malıç kamuoyuna bir açıklama yapmanız gerekmez mi?
-Kadir çeşmesi tarihi bir çeşmemiydi?
Tarihi bir çeşme ise neden tamamen yıkıldı?
Restore edilmesi, bakım yapılması gerekmez miyi?
Eğer ki, şifalı değilse, tarihi değilse neden şifalı vs yazıldığında açıklama yapılmadı?
Malıç kamuoyuna bu açıklamayı yapma sorumluluk gereğidir...
PEKİ, BEN BU YAZIYI NEDEN YAZDIM?
Şehir efsaneleri vardır ya!
Doğrusunu bilmezsin, bir yalan uydurur, sonra uydurduğun yalana kendinde inanırsın…
2020 Mayıs sonunda sosyal medyada Kadir Çeşmesinde yenileme çalışmaları diye başlayan ve 3 Haziran 2020’de yıkımı gerçekleştirilen Kadir Çeşmesi hakkında;
İLÇE HAKKINDA ŞİFALI OLDUĞU BİLİNEN(!) ve MALICIN SEMBOLÜ yenileme çalışmaları başladı denilerek duyurulmuştu sayfalarda…
Peşinen ifade edeyim;
Derdimiz yanlış bilinenlerin doğrusunu yazmak, anlatmak…
Birçok defa yazdık, söyledik… Dilimizde tüy bitti adeta… Yineleyelim…
MALIÇ KADİR ÇEŞMESİ ŞİFALI FİLAN ‘D-E-Ğ-İ-L-D-İ-R’ (NOKTA)
Bazılarının yaptığı, ucuz ve dahi sığ siyasete asla alet olmadım, Allah cc ın izniyle bundan böyle de olmam…
Şu ana dek babamın öz oğlu da dâhil /doğru bildiklerimi yazdım, söyledim /bundan böylede söyleyeceğim, yazacağım…
Yeri gelmişken ifade edeyim, bundan önce ve dahi şu anda yenileme, tadilat yapanlardan /yapacaklardan Allah cc razı olsun…
YAZAN KALEMİN ŞEREFİ VARDIR!
Yazan kalemimizin bir haysiyeti bir şerefi vardır… Kalem alınmaz parayla, pulla… Satılmaz da… Paha biçilmez fikirlere, bilgi pahalıdır… Güçtür bilgi…
Ve her eli kalem tutanın da bu hassasiyette olması elzemdir…
Kalemin yegâne işi 'yazmaktır...
Ve dahi kalemin kâğıtla buluştuğu andaki his, hakiki bir yazı adamı için tarifsiz bir saadet...
Yusuf Has Hacib: ‘Yurdu kılıçla alırsınız, kalemle tutarsınız.’ Demiş 950 yıl evvel…
Allah cc aşkına böyle şifalı(!) vs. yazarak mı koruyacağız Malıç tarihini?
Böyle mi kuracağız /kurgulayacağız Malıcın geleceğini?
Bir Allah cc ın kulu çıkıp demiyor mu bu ŞİFA nereden geliyor diye?
KADİR ÇEŞMESİ 50 YIL SONRA KADİR BABA OLUR HAFAZANALLAH…
Allah cc muhafaza, olur ya;
50 yıl sonra Kadir Çeşmesi şifalı vs diye yalanlar büyür, kocaman olur ve bu yalanlar, aldatmacalar herkes inanmaya başlar, KADİR BABA ÇEŞMESİ vs olur (inanın olmaz demeyin örnekleri var)
Böyle Malıç hafızası olmaz! /olmaz olsun!
‘Kalem feryad eder ağlar mürekkep;
Beni cahil eline verme Ya Rab!’
Lütfunla âlime çevir yolumu,
Kırma nolur kanadımı kolumu!
Kalemin sîretini bilip ehl-i kalem olmak, her yazıcının harcı değildir...
KALEM, KENDİNE GÜZEL MUAMELE EDENE DOSTTUR... gerisi laf-ı güzaf...
Öğrendiğim bir başka şey de kalemin, Âdem Âleyhisselâm'ın düz çizgi gibi yazdığı ilk harf olan Elif'e benzemesidir…
Yaratılışını ve sîretini bilmeden kalemi menfaat için, para-pul için kullananlar, satanlar utansın…
***
Burada sondan bir önce ki soru da ÖZÜ MALIÇ olanlara...
Derdimiz Şifalı olup olmadığını anlatmaktı, anlatmaktı lakin yıkım fotoğraflarını gördükten sonra inanın içme ağladım kana kana... Dile kolay çocukluğumuzun anılarından bir tanesi daha toprak oldu...
- Kadir Çeşmesi şifalı bir su değildi... Değildi lakin Malıcın sembollerindendi...
Özellikle yakın ve orta geçmiş zaman diliminde Otobüs terminalinin, Köy Minibüs ve dahi Otobüslerinin konaklama ve su içme yeriydi... Eskişehir'den gelen (Örneğin koyunağılı Otobüsü mola verir, herkes elini yüzünü yıkar ferahlardı Kadir Çeşmesinde)keşke yıkılmasaydı, keşke aslına uygun tadil edilebilseydi...
-Malıcı bilmek demekti Kadir Çeşmesi, kadir Çeşmesi denince akan sular durmasa da kışın akan suların donduğu bir canlı tarihtii... Restore edilmeliydi, tadilat yapılmalıydı lakin bu kadar klay yıkılmamalıydı...
-Adres tarif edilen bir yerdi Kadir çeşmesi, Kadir Çeşmesininden gideceksin, geleceksin denirdi...
-Kadir çeşmesi bir çoğumuzun anılarını biriktirdiği, orturup kana kana su içtiği, abdest adığı yüreklerimizin tarihi bir çeşmesiydi /bu kadar rkolay yıkılmamalıyıdı...
İnsanın çocukluğuna dair anıları pek çoktur, Malıçlı olan bilir Kadir Çeşmesi...
-Keşke aslına uygun, yapısını, dokusunu bozmadan yenilenseydi kadir çeşmesi...
Demem odur ki!
İki dudak arası işlere oldum olalsı karşı çıkmışımdır /çıkarım her daim... Malıç halkına malolan Kadir çeşmesinin şu yada bu şekilde yine Malıç halkına sorularak tadil edilmesi veyahut yıkılması gerekirdi...
Ve keşke yıkılmasaydı anılar, bu kadar olmamalı bir sembolü yıkmak...
Denilecek ki yenisi yapılacak...
Evet oraya yeni bir çeşme yapılacak...
Lakin hiçbir zaman 'KADİR ÇEŞMESİ' OLMAYACAK...
Ves’selam
Güvence
Hüseyin Güven
04.06.2020 Perşembe