BU BİR ÇAĞRIDIR! (BİZİM YUNUS DER Kİ!)

 

'Bilmeyen ne bilsin bizi bilenlere selam olsun.'

#Yunusemre

 

Anadolu’nun Türk-İslam kültürü bütünleşmesini sağlayan tasavvuf ve halk şairi Yunus Emre’yi minnet ve rahmetle anıyoruz...

 

2-9 Mayıs tarihleri arası Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftasıdır...

 

BİZİM YUNUS...

 

Büyük Türk düşünürü, Türk dilinin usta yorumcusu hemşehrimiz, atamız, dedemiz Yunusemre…

 

Sözün özü;

Bizim Yunus…

 

Ne demiş oğluma adını verdiğim atam Yunusemre;

 

‘Gelin tanış olalım,

İşin kolayın tutalım

Sevelim sevilelim,

Dünya kimseye kalmaz…’

 

Gelin ‘Bizim Yunus’u önce ANLAYALIM!

 

***

 

Bu minvalde Peşinen ifade Yunusemre'mizi anmaktan ziyade anlamak, anlatmak ve dahi tanıtmak için gelin en azından 2-9 Mayıs tarihleri arasında;

 

-       Yunusemre’yi okuyalım…

-       Yunusemre’yi yazalım,

-       Yunusemre’yi anlayalım…

-       Yunusemre’yi izleyelim (Dizi, film, sinema, video vs)

-       Varsa kaleme aldığımız yazılarımızı, çektiğimiz fotoğraflarımızı yayınlayalım...

-       Hatta bu tarihlerde, doğan erkek çocuklarımıza Yunus, Yunusemre adını koyalım,

-       Hiç olmazsa bizim Yunus’un hayatından kesitlerin yer aldığı anları, şiirleri paylaşalım...

-        Sonrasında bu ayıbın üstünü hep birlikte örtmek için çaba sarf ederiz…

-       Sosyal medya hesaplarımızdan paylaşımlar yapalım...

 

-       Malumunuz, UNESCO 2021 yılını Yunusemre’nin 700’üncü ölüm yıl dönümü olarak kabul etti…

-       Biraz çaba sarf edelim Bizim Yunus için, edelim ki,  Yunusemre’nin torunuyuz demeye, karşısına çıkmaya yüzümüz olsun!

 

Lakin her şeyden ÖNCE ANLAYALIM…

 

Biz bu değeri inanın gerektiği kadar anlamıyor ve tanıtamıyoruz...

 

Değerlerimize sahip çıkmak görevimiz olmalı…

 

BİZİM YUNUS’u mutlaka neslimize anlatmalı, felsefesini sözlerini, şiirlerini yaşantısını özümseyip dosdoğru anlamalarını sağlamalıyız…

 

Sahip çıktığımız değerleri, çocuklarımıza torunlarımıza aktarmak boynumuzun borcudur…

 

Huzur ve güven arıyoruz bir ömür boyu…

 

Samimiyetle istiyorsak bunu, en başta ‘ruh, kalp ve gönül’ üçgenindeki her türlü kötülüğü silip, bütün samimiyetiyle insanlara ‘sevgi, saygı, şefkat, merhamet ve hoşgörü’ ile yaklaşmamız gerekiyor öyle değil mi?

 

BİZİM YUNUS gibi…

Gelin lütfen önce bizim Yunus’u anlayalım,

Daha sonra analım…

 

Ves’selam

Hüseyin Güven

02.05.2020 Cumartesi