Bioenerji, Esma-ül Hüsna ve Dua
- 3 Şubat 2020 Pazartesi
- Bu yazı 98483 kez okundu
Kuran’da geçen Hz.Allah’ın 99 isminden her biri bir enerji köküdür.
Yapılan araştırmalarda, beyin aynı kelimeyi belirli bir süre tekrarlamaya devam ederse beynin genelinde güçlü bir nöron aktivasyonu olduğu ve beyinden dışarı doğru hertz cinsinde güçlü frekanslar yani ışınlar yaydığı tespit edilmiştir.
Anlaşılıyor ki; Hz. Allah (c.c), 99 ismini bizim DNA’larımıza kodlamış. Ve bu esmaların hepimizde farklı oranlarda tecellileri var. Denilebilir ki bu isimler, zat ve ulûhiyet karşısında kulun dilsizliğini bir dereceye kadar gideren ifadeler, yani beşer ruhunun çıkmazlarını açan anahtarlardır. Belirlenmiş sayıdaki esmanızı zikrettiğinizde beyninizden çıkan ışın kozmik enerji alanında kendisiyle bağlantılı olanla eşleşiyor ve kilit açılıyor.
Esmaları eğer kalben muhabbetle manasının tezahürünü isteyerek okursanız manevi derecenize bağlı olarak dilediğiniz yönde size yarar sağlayacaktır.
Ortalama 40 gün içinde bu esmanın karşılığı olan enerji sizde artmaya başlayacaktır.
İnsan, Rabbinin hususiyetlerini belirten isimlere daima muhtaçtır. Her kul, yaşadığı çeşitli durumlar karşısında, Rabbini, haline uygun bir ismiyle çağırmak ister. Bu isimler olmasaydı, O’nunla olan irtibatı çok noksan kalırdı, belki de mümkün olmazdı. Zira Allah’ın isimlerini sadece zikretmek bile imanı beslemekte, ilahi huzuru hissettirmekte, O’na olan aşk ve muhabbeti artırmakta, O’na karşı huşu sahibi kılmakta, O’nun katında olanlara rağbet ettirmekte, dünyadan ve onun fani lezzet ve hazlarından vazgeçirip ebedî olana yönlendirmekte ve Hakk’a dönüş ve vuslat arzusuyla tutuşturmaktadır. Hazret-i Peygamber’in (s.a.v), çeşitli durumlarda okunmasını tavsiye buyurduğu dua ve zikirlerin, Allah’ın isimleriyle dolu olması da bu gibi faydaları temin etmektedir.
Bu isimler Allah’ın (c.c) kudretinin değişik şekillerde tecellilerinin isimleridir. Müslümanlar Yüce Allah’tan (c.c) bir dilekte bulunacakları zaman veya dua edecekleri vakit genellikle Allah’ın (c.c) isimleri ile dilekte bulunur ve dua ederler. Örneğin bol rızık istemek için O’nun Rezzak olduğunu, günahlarını affetmesini diledikleri zaman O’nun Gafur, Rahim ve Afüv olduğunu vurgularlar; çok bunaldıklarında O’nun Vasi’ ismiyle kendilerine ferahlık vermesini isterler. Bu örnekler daha da çoğaltılabilir.
Bioenerji terapilerinde Esma-ül Hüsna şart olmamakla beraber şahsen uyguladığım Bioenerji şifa seanslarında Yüce Allah’ın (c.c) isimlerinin faydasının yadsınamayacak kadar büyük olduğunu müşahede etmekteyim.
Sözlük anlamları dışında Esma-ül Hüsna’nın her birinin ayrı özellikleri vardır. Bazı dileklerin ve istenilen şeylerin yerine gelmesi, duaların kabul olması ya da bazı sıkıntıların kaybolması, hastaların şifa bulması ve buna benzer hususlar için Allah’ın (c.c) bazı isimlerinin belli miktarlarda zikredilmesi gerekmektedir.
Biogeometri ilmini ilk keşfeden ve İsviçre’de bu çalışmalar hakkında doktorası olan Dr. İbrahim Kerim şunları söylüyor:
Bazı ölçüm metotları ile yaptığı çalışmasında; Esma-ül Hüsna’nın insan vücudundaki enerjiyi artırdığını ve bir çok hastalığa şifa olduğunu, Yüce Allah’ın (c.c) her isminin ayrı bir organa iyi geldiğini ve vücuttaki bağışıklık sistemini güçlendirdiğini söylüyor.
Esma-ül Hüsna,“bedeni ve zihni yönden, öfke, nefret, eleştiri, hüzün, pişmanlık, kıskançlık, günah duygusundan meydana gelen zehirli, negatif ve habis tesirleri temizleyen en etkili güçtür.”
Hastalıklar genelde bedenimizin herhangi bir yerinde enerjinin işlevini yapmaması sonucunda o bölgedeki çakramızın tıkanmaya başlaması sebebiyle oluşmaktadır.
Örneğin; Öfkelendiğimizde bedenimizde öldürücü bir zehir meydana gelir. Eğer bu zehire panzehirle cevap verilmezse uzun vadede ölümle sonuçlanır. İşte bu zehrin en büyük ve en önemli panzehiri Esma-ül Hüsna’dır. Sinirli ve öfkeli olmamak, sakin olmak ve öfkemizi dizginlemek için, El Halim (Ya Halim) celle celalühu okumak faydalı olacaktır.
Gelelim her hayrın başı olan Besmele-i Şerife!..
Bir işe başlarken, evden çıkarken yada eve girerken, yatmadan evvel yine rabbimize sığınırız öyle değil mi? Hepimiz biliriz ki; besmeleyle başlanmayan bir iş, hadis-i şerifte de dikkat çekildiği gibi bereketsizdir. Onun için bizler Bismillah’ın her hayrın başı olduğunu; yerken, içerken, herhangi iyi bir işe başlarken besmele çekmek gerektiğini biliriz. Eğer bir hayvan keseceksek, “Bismillahi Allahüekber” diyerek kesmemiz gerektiğini de unutmayız. Bilim insanları yaptıkları araştırmalarda besmelesiz kesilen hayvan etlerinin dokularındaki pıhtılaşan kanda zararlı mikrop ve bakterilerin hemen üremeye başladığını, besmeleyle kesilen hayvan dokularında ise kan, bakteri ve mikroplara rastlanmadığını hayretle görmüşler.
Besmele ile başlayıp güzel kazanımlar elde edeceğimiz ve hamd ile sonlandıracağımız işlerimizin çoğalması duası ile sonraki yazılarımızda buluşmak üzere hoşça kalın…
Bioenerjist Hüseyin Düş
- Herkes doğrumu biz doğru isek? - 2 Eylül 2024 Pazartesi
- Sağlıklı Yaşam İpuçları - 9 Şubat 2024 Cuma
- Başarının en önemli formülü azim ve disiplindir - 19 Temmuz 2023 Çarşamba
- Öğütler - 24 Haziran 2023 Cumartesi
- Bioenerji Şifasının Amacı - 1 Mayıs 2023 Pazartesi
- Bioenerji nedir, nasıl faydalar sağlar? - 10 Şubat 2023 Cuma
- Negatifi Hayatınızdan Çıkarın - 4 Ocak 2023 Çarşamba
- Biyolojik alanımız ve şifa - 15 Aralık 2021 Çarşamba
- Bioenerji, Esma-ül Hüsna ve Dua - 3 Şubat 2020 Pazartesi
- Mayamız mı ekşidi? - 24 Aralık 2019 Salı
- Bioenerji ile şifalan - 6 Kasım 2018 Salı
- Vakit Değiştirme Vakti!.. - 22 Haziran 2018 Cuma
- Niyet hayır, akıbet hayır - 23 Mart 2018 Cuma
- Öldük, bittik demeden silkelenip kendimize gelelim! - 25 Ocak 2018 Perşembe
- Boş yere yaratılmadın!.. - 26 Eylül 2017 Salı
- Piknik notları ve İlkyardım - 2 Ağustos 2017 Çarşamba
- Aziz dostumun acı hayat tecrübesi - 8 Mart 2017 Çarşamba
- İŞTE ÇAY SİMİT HESABI, İŞTE EKONOMİMİZ!.. - 29 Kasım 2016 Salı
- Ne Günlere Kaldık - 21 Ekim 2016 Cuma
- İlkyardımcılara kim yardım edecek!.. - 8 Nisan 2016 Cuma
- Akıllı Adam Olmak! - 1 Mart 2016 Salı
- Nereye Gidiyoruz, Hani Kalkınma!.. - 16 Aralık 2015 Çarşamba
- Kim bu Fos Osmanlıcılar... - 28 Ekim 2015 Çarşamba
- KÖTÜ YÖNETİCİ VE DECCAL - 2 Eylül 2015 Çarşamba
- Müslümanların Helakı!.. - 14 Temmuz 2015 Salı
- Kimse yapamaz, Ak Parti yapar!.. - 22 Mayıs 2015 Cuma
- YALANCI MAĞRURLAR BİZE YABANCI - 29 Nisan 2015 Çarşamba
- Memleketi Mahveden Beceriksizler - 26 Mart 2015 Perşembe
- Kepazelik diz boyu, hangisini sayalım? - 27 Şubat 2015 Cuma
- İDEAL TOPLUM HAYAL Mİ? - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Dönüşen Dönüşsün, Sen Dönüşme!.. - 25 Kasım 2014 Salı
- Türkiye’nin ateşle dansı!.. - 25 Ekim 2014 Cumartesi
- Osmanlı geçinen, Aslından Kopuk Paçozlar - 17 Eylül 2014 Çarşamba
- Hayır, hayır yüz bin kere hayır!.. - 6 Ağustos 2014 Çarşamba
- İSLAM, SİYASET, YÖNETİM - 24 Haziran 2014 Salı
- Siyonizm-Türklere Karşı Yahudinin Pis Oyunları - 22 Mayıs 2014 Perşembe
- Bir Gençlik!.. - 11 Nisan 2014 Cuma
- OY’un BÜYÜK, İYİ AMA KİME OY VERELİM? - 24 Mart 2014 Pazartesi
- Ben Kimden Tarafım 2 - 28 Şubat 2014 Cuma
- 1997 ile 2014 arasında fark görebiliyor musunuz? - 29 Ocak 2014 Çarşamba
- CEMAAT, HÜKÜMET, MENFAAT - 30 Aralık 2013 Pazartesi
- YALAN YANLIŞ EĞİTİMİMİZ!.. - 26 Kasım 2013 Salı
- Kanlı Ellerin Kanlı Projesi: BOP - 30 Ekim 2013 Çarşamba
- Dünya Liderini Dinliyorum!.. - 21 Eylül 2013 Cumartesi
- Ah O Gemide Bende Olsaydım!.. - 13 Temmuz 2013 Cumartesi
- Tarlaya Neler Ektik?.. - 11 Mayıs 2013 Cumartesi
- Saptırıcı Liderler - 26 Mart 2013 Salı
- İslam’a dönen Müslümanlar - 20 Şubat 2013 Çarşamba
- Asgari Ücret ile Asgari 3 Çocuk mu? - 23 Ocak 2013 Çarşamba
- Politika Tesadüf Mü, Komplo Mu? - 26 Aralık 2012 Çarşamba
- AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?.. - 19 Kasım 2012 Pazartesi
- KIYAMET NE ZAMAN? - 22 Ekim 2012 Pazartesi
- Sadıklarla olmak - 2 Ekim 2012 Salı
- Fitre ve Çay Simit Hesabı - 28 Ağustos 2012 Salı
- Canlı Müslüman İstiyoruz!.. - 24 Temmuz 2012 Salı
- Cinsi Bozuklar - 28 Haziran 2012 Perşembe
- Karakterli Müslüman!.. - 1 Haziran 2012 Cuma
- Aslından Koparılmış Protestanlar - 2 Mayıs 2012 Çarşamba
- Haktan Yana Olmak - 21 Mart 2012 Çarşamba
- Lider ve Sistem 2 - 24 Şubat 2012 Cuma
- LİDER ve SİSTEM - 4 Şubat 2012 Cumartesi
- KISSADAN HİSSE!.. - 11 Ocak 2012 Çarşamba
- Allah İçin Çalışmak!.. - 26 Aralık 2011 Pazartesi
- Cihad Ne Demek? - 10 Aralık 2011 Cumartesi
- Batı:Tek Dişi Kalmış Canavar!.. - 4 Kasım 2011 Cuma
- HAYIRLARA MOTOR, ŞERLERE FREN - 15 Ekim 2011 Cumartesi
- DEĞİŞİM : “Tekamül mü, Tahribat mı?” - 16 Eylül 2011 Cuma
- İnandığın Gibi Yaşa Türkiyem - 22 Ağustos 2011 Pazartesi
- BEN KİMDEN TARAFIM?..!.. - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Bereket Dönemi "28 Haziran 1996 ile 2 Temmuz 1997" - 7 Temmuz 2011 Perşembe
- Ya Güdersin Ya Gidersin - 19 Haziran 2011 Pazar
- Seçim Sonuçları Ne Gösterdi? - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Seçime Doğru;"Arz-ı Mev’ud ve Horoz Dövüşü" - 10 Haziran 2011 Cuma
- Erbakan’ı Sevmek!.. Tavizi Sevmemek!.. - 6 Haziran 2011 Pazartesi
- Hedef 2023, İstanbul Ayasofya Maratonu - 1 Haziran 2011 Çarşamba
- Hayalüstü Hayaldi!.. Gerçek Oldu!.. - 25 Mayıs 2011 Çarşamba
- NE HALLERDEYİZ 2 - 19 Mayıs 2011 Perşembe
- 2.Abdülhamit, Erbakan ve Tekerrür - 11 Mayıs 2011 Çarşamba
- Hak ile Batılı karıştırmayalım 2 - 28 Nisan 2011 Perşembe
- DÜNYANIN EN BÜYÜK ADALET SARAYI - 8 Nisan 2011 Cuma
- Hak İle Batılı Karıştırmayalım - 26 Mart 2011 Cumartesi
- ORGANİK MAYAMIZ “İSLAM !..” - 17 Mart 2011 Perşembe
- DİYALOG VE TOPRAK SATIŞININ PERDE ARKASI - 6 Mart 2011 Pazar
- SUCUĞUNDA TADI KAÇTI!.. - 28 Şubat 2011 Pazartesi
- Ne Hallerdeyiz ? - 11 Şubat 2011 Cuma
- Ya AKP Olmasaydı !.. - 1 Şubat 2011 Salı