Piknik notları ve İlkyardım
Hüseyin DÜŞ
- 2 Ağustos 2017 Çarşamba
- Bu yazı 8871 kez okundu
Kıymetli dostlar, havaların ısınmasıyla birlikte artık mesire yerleri dolup taşmaya başladı. Birçok aile büyük şehirlerin sıkıntılı ve stresli yaşamından biraz olsun uzaklaşabilmek için kendisini piknik yerlerine yada sahillere atıyor. Şimdi sizlere, gittiğiniz ve ailecek hoş vakit geçirmek amacıyla bulunduğunuz mesire alanlarında nelere dikkat etmeniz gerektiğiyle alakalı birkaç bilgi vermeye çalışacağım.
Öncelikle pikniğe giderken kıyafetimizi dahi doğru seçmekle başlayacağız. Çiçek tonlarını yansıtan renkte kıyafet olmayacak üzerimizde. Yine özellikle çiçek kokulu olmakla beraber hiçbir parfüm kullanmayacağız. Çünkü birçok böcek ve özelikle de arılar renk ve koku odaklı size yaklaşacaklardır. Üzerinize sıkacağınız koku ve çiçek gibi görünmenize sebep olacak renkli kıyafetlerle birde bakmışsınız o ortamdaki tüm canlılar sizin üzerinize üzerinize gelmekte. Sonrada çocukluğumuzda söylediğimiz o şarkıyı dillendirmeye başlarsınız. Hatırladınız mı? "Arı bende bal yok.......pek çok"...
Karpuz yada kavun mu kestiniz açık havada, biraz sonra uçkun böcekler o meyvelere üşüşmeye başlar. Siz eşiniz dostunuzla sohbete dalıp ta tabağa bakmadan bir parça alır ve ağzınıza götürürseniz o lokmanın üzerindeki bir arı ağız içinizden sokabilir. Pikniğe giderken teneke kutu meşrubatlardaki içecekleri mutlaka yanınızda götüreceğiniz şeffaf bardaklarda tüketin. Kutu meşrubatların küçücük ağızlarından içeri siz başka birşey ile ilgilenirken yine bir arı yada zararlı bir başka böcek girebilir ve size zarar verebilir.
Alerjik bir takım ciddi sağlık problemleri oluşturabilir. Ağız içinden böyle bir arı sokması durumunda hemen bir buz parçasını ağzınızda emerek önlem almak ve çabucak bir sağlık kuruluşuna gitmek durumundasınız.
Yeşillik ve ormanlık alanlarda akrep ve yılan gibi canlılarlada karşılaşabilirsiniz. Öncelikle panik yapmamaya çalışın. Bir şekilde size temas ettiklerinde ise kesinlikle hareket etmemeye sokulan yada ısırılan bölgenizi kaşımamaya ve ovmamaya çalışın. Hareket ve kaşımayla birlikte hayvanın vücudunuza zerk ettiği zehrin kan akışının hızlanmasıyla yaşamsal organlarınıza daha hızlı ulaşıp zarar vereceğini aklınızdan çıkarmayın. Bu tür durumlarda yaraya soğuk uygulama yapılmalıdır. Kesinlikle ısırılan yer kalp seviyesinden yukarı tutulmamalıdır. Isırılan veya sokulan yere bir kesik atıp emmek gibi filmlerde gördüğümüz uygulamaların ölümcül sonuçları olduğunu hatırınızdan çıkarmayın... Eğer bir şekilde size teması olan bu canlıyı etkisiz hale getirip yakalayabilirseniz en yakın sağlık kuruluşuna giderken beraberinizde getirmeyi unutmayınız.
Keneyi de unutmamak lazım. Piknik alanlarında gezerken bize musallat olabilecek diğer bir haşere türüde hiç kuşkusuz "Kene"lerdir... Tedbir için pantolon paçalarınızı çorabınızın içine sokuşturmak en pratik yoldur. Ancak bu en çok çiftçilerimize uygun bir korunma yöntemidir. Yine de bu hususu göz önünde bulundurabilirsiniz. Kene vücuduza yapıştı ise kesinlikle çıkarmak için üzerine sigara basmak, yağ dökmek veya aniden çekmek gibi hamleler yapmayın. Kan emmekle meşgul olan kene aniden çekildiğinde çoğunlukla koparak çıkar yada üzerinde bir baskı hissederse emdiği kanı ve virüslü salgısını kusabilir. Siz siz olun keneyi çıkartmadan hızlıca en yakındaki sağlık kuruluşuna başvurun.
Ormanlık alanlarda başıboş köpekler çoktur. Bir şekilde saldırganlık hissederseniz çok yakınınızda sığınacak bir kulübe yada bir araba var ise oraya çabucak ulaşabilecekseniz koşun aksi halde koşu yarışında bir köpeği geçmeniz imkansızdır. Mecburen köpekle yüzleşmek zorunda kalırsanız yapacağınız en iyi hamle üzerinizdeki kıyafeti çıkartıp kolunuza sarmak ve hayvanın ağzına kolunuzu kaptırtmak olacaktır. Hafif bir yaralanma ile atlatırsanız çabucak yara yerinizi sabunlu suyla en az 5 dakika yıkayınız. Ciddi bir yaralanma oldu ise kanamayı durdurmak için bir an evvel yarayı bir bez ile bandaj sargı yapın. Tabii ki çarçabuk hastaneye giderek kuduz ve tetanoz aşınızı yaptırınız.
Piknikte ayakkabı ve çoraplarınızı çıkararak toprakta gezinmeniz yararınıza olacaktır. Ancak ayakkabılarınızı tekrar giyerken silkelemeyi unutmayın!.. Ayrıca, ayakkabıları silkelemek aziz Peygamberimizin bir sünnetidirde.
Son olarak şunuda ifade edeyim. Piknik yerlerinde yaktığınız mangal ve pişirdiğiniz et ürünleri orada bulunan kedi ve köpekleri bulunduğunuz yere çekmektedir doğal olarak. O canlılarında hakkı olduğunu düşünerek oralara giderken yanınızda fiyatı uygun olan "piliç salam vb." ürünleri de götürün ve o hayvanlara bunlardan ikram edin. Su ihtiyacınız için yanınızda götürdüğünüz örneğin 5 litrelik bir su şişesini yarısından kesip içine su koyarak o canlılarında serinlemesine katkıda bulunun.
Ve tabii en önemliside çevremizi mutlaka temiz tutacağımızı aklımızdan hiçbir zaman çıkarmayacağız.
Kalın sağlıcakla kıymetli dostlarım.
YORUM YAZ
Bu habere yorumlarYazarın Diğer YAZILARI
- Herkes doğrumu biz doğru isek? - 2 Eylül 2024 Pazartesi
- Sağlıklı Yaşam İpuçları - 9 Şubat 2024 Cuma
- Başarının en önemli formülü azim ve disiplindir - 19 Temmuz 2023 Çarşamba
- Öğütler - 24 Haziran 2023 Cumartesi
- Bioenerji Şifasının Amacı - 1 Mayıs 2023 Pazartesi
- Bioenerji nedir, nasıl faydalar sağlar? - 10 Şubat 2023 Cuma
- Negatifi Hayatınızdan Çıkarın - 4 Ocak 2023 Çarşamba
- Biyolojik alanımız ve şifa - 15 Aralık 2021 Çarşamba
- Bioenerji, Esma-ül Hüsna ve Dua - 3 Şubat 2020 Pazartesi
- Mayamız mı ekşidi? - 24 Aralık 2019 Salı
- Bioenerji ile şifalan - 6 Kasım 2018 Salı
- Vakit Değiştirme Vakti!.. - 22 Haziran 2018 Cuma
- Niyet hayır, akıbet hayır - 23 Mart 2018 Cuma
- Öldük, bittik demeden silkelenip kendimize gelelim! - 25 Ocak 2018 Perşembe
- Boş yere yaratılmadın!.. - 26 Eylül 2017 Salı
- Piknik notları ve İlkyardım - 2 Ağustos 2017 Çarşamba
- Aziz dostumun acı hayat tecrübesi - 8 Mart 2017 Çarşamba
- İŞTE ÇAY SİMİT HESABI, İŞTE EKONOMİMİZ!.. - 29 Kasım 2016 Salı
- Ne Günlere Kaldık - 21 Ekim 2016 Cuma
- İlkyardımcılara kim yardım edecek!.. - 8 Nisan 2016 Cuma
- Akıllı Adam Olmak! - 1 Mart 2016 Salı
- Nereye Gidiyoruz, Hani Kalkınma!.. - 16 Aralık 2015 Çarşamba
- Kim bu Fos Osmanlıcılar... - 28 Ekim 2015 Çarşamba
- KÖTÜ YÖNETİCİ VE DECCAL - 2 Eylül 2015 Çarşamba
- Müslümanların Helakı!.. - 14 Temmuz 2015 Salı
- Kimse yapamaz, Ak Parti yapar!.. - 22 Mayıs 2015 Cuma
- YALANCI MAĞRURLAR BİZE YABANCI - 29 Nisan 2015 Çarşamba
- Memleketi Mahveden Beceriksizler - 26 Mart 2015 Perşembe
- Kepazelik diz boyu, hangisini sayalım? - 27 Şubat 2015 Cuma
- İDEAL TOPLUM HAYAL Mİ? - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Dönüşen Dönüşsün, Sen Dönüşme!.. - 25 Kasım 2014 Salı
- Türkiye’nin ateşle dansı!.. - 25 Ekim 2014 Cumartesi
- Osmanlı geçinen, Aslından Kopuk Paçozlar - 17 Eylül 2014 Çarşamba
- Hayır, hayır yüz bin kere hayır!.. - 6 Ağustos 2014 Çarşamba
- İSLAM, SİYASET, YÖNETİM - 24 Haziran 2014 Salı
- Siyonizm-Türklere Karşı Yahudinin Pis Oyunları - 22 Mayıs 2014 Perşembe
- Bir Gençlik!.. - 11 Nisan 2014 Cuma
- OY’un BÜYÜK, İYİ AMA KİME OY VERELİM? - 24 Mart 2014 Pazartesi
- Ben Kimden Tarafım 2 - 28 Şubat 2014 Cuma
- 1997 ile 2014 arasında fark görebiliyor musunuz? - 29 Ocak 2014 Çarşamba
- CEMAAT, HÜKÜMET, MENFAAT - 30 Aralık 2013 Pazartesi
- YALAN YANLIŞ EĞİTİMİMİZ!.. - 26 Kasım 2013 Salı
- Kanlı Ellerin Kanlı Projesi: BOP - 30 Ekim 2013 Çarşamba
- Dünya Liderini Dinliyorum!.. - 21 Eylül 2013 Cumartesi
- Ah O Gemide Bende Olsaydım!.. - 13 Temmuz 2013 Cumartesi
- Tarlaya Neler Ektik?.. - 11 Mayıs 2013 Cumartesi
- Saptırıcı Liderler - 26 Mart 2013 Salı
- İslam’a dönen Müslümanlar - 20 Şubat 2013 Çarşamba
- Asgari Ücret ile Asgari 3 Çocuk mu? - 23 Ocak 2013 Çarşamba
- Politika Tesadüf Mü, Komplo Mu? - 26 Aralık 2012 Çarşamba
- AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?.. - 19 Kasım 2012 Pazartesi
- KIYAMET NE ZAMAN? - 22 Ekim 2012 Pazartesi
- Sadıklarla olmak - 2 Ekim 2012 Salı
- Fitre ve Çay Simit Hesabı - 28 Ağustos 2012 Salı
- Canlı Müslüman İstiyoruz!.. - 24 Temmuz 2012 Salı
- Cinsi Bozuklar - 28 Haziran 2012 Perşembe
- Karakterli Müslüman!.. - 1 Haziran 2012 Cuma
- Aslından Koparılmış Protestanlar - 2 Mayıs 2012 Çarşamba
- Haktan Yana Olmak - 21 Mart 2012 Çarşamba
- Lider ve Sistem 2 - 24 Şubat 2012 Cuma
- LİDER ve SİSTEM - 4 Şubat 2012 Cumartesi
- KISSADAN HİSSE!.. - 11 Ocak 2012 Çarşamba
- Allah İçin Çalışmak!.. - 26 Aralık 2011 Pazartesi
- Cihad Ne Demek? - 10 Aralık 2011 Cumartesi
- Batı:Tek Dişi Kalmış Canavar!.. - 4 Kasım 2011 Cuma
- HAYIRLARA MOTOR, ŞERLERE FREN - 15 Ekim 2011 Cumartesi
- DEĞİŞİM : “Tekamül mü, Tahribat mı?” - 16 Eylül 2011 Cuma
- İnandığın Gibi Yaşa Türkiyem - 22 Ağustos 2011 Pazartesi
- BEN KİMDEN TARAFIM?..!.. - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Bereket Dönemi "28 Haziran 1996 ile 2 Temmuz 1997" - 7 Temmuz 2011 Perşembe
- Ya Güdersin Ya Gidersin - 19 Haziran 2011 Pazar
- Seçim Sonuçları Ne Gösterdi? - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Seçime Doğru;"Arz-ı Mev’ud ve Horoz Dövüşü" - 10 Haziran 2011 Cuma
- Erbakan’ı Sevmek!.. Tavizi Sevmemek!.. - 6 Haziran 2011 Pazartesi
- Hedef 2023, İstanbul Ayasofya Maratonu - 1 Haziran 2011 Çarşamba
- Hayalüstü Hayaldi!.. Gerçek Oldu!.. - 25 Mayıs 2011 Çarşamba
- NE HALLERDEYİZ 2 - 19 Mayıs 2011 Perşembe
- 2.Abdülhamit, Erbakan ve Tekerrür - 11 Mayıs 2011 Çarşamba
- Hak ile Batılı karıştırmayalım 2 - 28 Nisan 2011 Perşembe
- DÜNYANIN EN BÜYÜK ADALET SARAYI - 8 Nisan 2011 Cuma
- Hak İle Batılı Karıştırmayalım - 26 Mart 2011 Cumartesi
- ORGANİK MAYAMIZ “İSLAM !..” - 17 Mart 2011 Perşembe
- DİYALOG VE TOPRAK SATIŞININ PERDE ARKASI - 6 Mart 2011 Pazar
- SUCUĞUNDA TADI KAÇTI!.. - 28 Şubat 2011 Pazartesi
- Ne Hallerdeyiz ? - 11 Şubat 2011 Cuma
- Ya AKP Olmasaydı !.. - 1 Şubat 2011 Salı