Fikirci Bey: EY CHP SEÇMENİ GEÇTİ O DEVİRLER
- 25 Ocak 2017 Çarşamba
- Bu yazı 9142 kez okundu
Önümüzde çok önemli bir dönemeç var. Anayasa değişikliğini oylayacağız hep beraber. Kim kazanacak kim kaybedecek? Ya kaçırılan fırsatlar..
GEÇTİ O DEVİRLER ARTIK
1980’den bu yana demokratikleşme ve barış yönünde önümüze çıkmış çok büyük bir fırsat heba edildi.
AK Parti iktidarı, AB uyum süreci yanı sıra kendi başlattığı çeşitli “açılım süreçleri” ile ülkede çok kapsamlı bir demokratikleşme süreci başlattı. Azınlık vakıflara 1014 gayrı menkul iade edildi, azınlıkların ibadetlerini düzgün bir şekilde yerine getirebilmeleri için ibadethaneleri restore edildi. Sümela Manastırı, Akdamar Klisesi gibi bir asırdan fazla bir süredir kapalı olan mekânlar ibadete açıldı. Alevi açılımı çerçevesinde 2002’de 106 olan cem evi sayısı AK Parti döneminde yüzde 900 artarak 937’ye ulaştı. Siyasi partilerin, gazete kupürlerine dayanılarak kapatılması rezaleti sona erdirildi. (Not düşelim; partileri en fazla kapatılan Kürtlerin o dönem meclisteki temsilcileri, siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran yasaya CHP ile beraber muhalefet etti).
Tabi ki bundan en fazla yararlanan daha önce “Ben Kürtüm” demeleri bile 10 yıl hapisle sonuçlanan Kürtler oldu. Artık kendi özel radyo ve tv’lerini açabiliyorlar, kendi kullandıkları dilde seçim ve siyasi propaganda yapabiliyorlar ve hatta adında “Kürdistan” geçen bir parti bile kurabiliyorlardı.
Nihayet ülkede iç savaşı hedefleyenleri bertaraf etmek ve katılımcı bir yönetim kurmak için barış süreci başlatıldı. İki yıl barış yaşandı.
Ancak bilindiği üzere önce süreç sabote edildi. Ve birkaç ay içerisinde bütün bu demokratik atılımları sağlayan AK Parti en büyük Kürt karşıtı, Başkanı da en büyük Kürt düşmanı ilan edildi. Bu konuları daha önce de yazmıştım detayına girmeyeceğim. Gelmek istediğim nokta Anayasa konusunda nasıl bir fırsatın kaçırıldığıdır.
Bilindiği gibi 2015 Haziran seçimlerinde ilk kez barajı aşıp parlamentoda 80 milletvekili ile temsil edilen HDP, derhal AK Parti ile barış için dayanışmaya girip yeni ve daha demokratik bir anayasanın hazırlanması, kazandıkları hakların yeni bir anayasada perçinlenip kalıcı olması için siyasi mücadele vermek yerine, “Devrimci halk savaşı” başlatma kararı alan PKK’nın gölgesinde ezildi ve hendeklerde hem barış sürecini heba etti hem de Türkiye’de oluşan yumuşama ve barış ortamını politize ederek sadece tüm Türkleri değil, kendi halkını da kaybetti. Oysa şu an belki de hükümet ortağı ve yeni anayasayı hazırlayan ikinci güç durumunda olabilirdi.
Şimdi yüz küsur yıl hapis istemi ile yargılanan Demirtaş hala barış masasına dönmekten bahsediyor. Sanki zamanında o masadan kendisi kalkmamış ve masaya tekme atmamış gibi.
2014 sonunda oluşan o barış ikliminin, o hoşgörü ikliminin tekrar geri gelmesi artık çok zor. HDP’nin ihanetini görüp ondan uzaklaşan AK Parti, MHP’den destek aldı. Bu siyasi dayanışma da tabi ki yeni anayasaya yansıdı. Herhalde bu durumda Kürtler anayasada kendilerine daha fazla hak kazandıracak bir açılım beklemiyorlardır ve bunun tek sorumlusu da kendi temsilcileridir.
1980’den beri dar gelen, yırtılan, delik deşik edilen anayasa yerine geniş ve demokratik bir anayasa yapma ihtimalimizi HDP-PKK yok etti.
Değişiklik neredeyse başkanlık sistemine geçmekle sınırlı gibi görünüyor ve CHP içeriği konusunda hiçbir fikir yürütmediği değişikliğe kategorik olarak karşı çıkıyor ve her zaman olduğu gibi her şeyi engellemeye, hatta bu yolda ona buna saldırıp ısırmaya, ağız burun kırmaya kadar gidiyor.
Oysa anayasa değişikliğinin yaptığı en önemli şey yıllardır ezilen, etkisizleştirilen, çelme yürütmeyi, yani milli iradenin yürütme gücünü kuvvetlendirmek ve onu sistem dışı müdahalelerden, yani vesayetten kurtarmak. Artık tam önemli bir görüşme anında bir gensoru ile düşürülen gevşek koalisyonlar olmayacak. Bir hükümet kurmak için iki parti birleşip yine de yetmeyen 3-5 milletvekilini milyon dolarlarla satın alıp bir de onları bakan yapmak veya o parti yandaşlarına kamuda yüzlerce istihdam sözü vermek zorunda kalmayacak.
Seçilene beş yıl genel olarak dokunulmayacak ve o da projelerini rahatça hayata geçirebilecek. Daha önce bir kez daha belirtmiştim. Bizim birinci hükümetimiz 1922, AK Partiden önceki son hükümetimiz ise 2002’deki 57. hükümettir. Yani 80 yılda 57 hükümet. (80/57=1.4) Yani seksen yıldır herhangi bir hükümetin ortalama ömrü birbuçuk yıl bile değil. Bir buçuk yılda kim, hangi projeyi hayata geçirebilir? Hangi reformu sonuçlandırabilir? Hangi köprüyü, tüneli projelendirip, ihale edip, inşa edebilir?
İşte şimdi iktidara gelen partiye, projelerini (tabi varsa) gerçekleştirmek için beş yıl fırsat verilecek. O zaman anlaşılacak kimin icraat yapıp, kimin yapmadığı.
İşte CHP bunun için direniyor değişikliğe. Çünkü Türkiye için anlamlı, gerçekleştirilebilir bir projesi yok. Koalisyonlar mümkün olmadığı için de muhtemelen iktidara hiç gelemeyecek. Eskiden askeri ve sivil bürokrasi, juristokrasi vb gibi vesayet kurumlarının ve 5. Kuvvet hareketlerinin demokrasi dışı girişimleri ile yani vesayet sayesinde iktidar görebilmiş CHP, bu vesayetin yıkılmasını istemiyor.
Tarih, Türkiye’de vesayetin ölürken çok fena can çekiştiğini, kolay kolay gebermediğini, son nefesinde sağa sola saldırıp meclis kürsüsünü parçalamaktan, milletvekillerini ısırıp boğmaya kadar her türlü yolu denediğini yazacak.
Ben CHP seçmenine sesleniyorum, artık bu “her şeyi rejim sorunu olarak algılayan”, hayatla alakasız bir takım suni sebeplerle ortalığı velveleye veren, kısır kavgaların adamı bu eblehler sürüsünden kurtulun.
Yapılacak referandumda EVET deyin ve ferahlayın lütfen..
Ve böylece kendinize somut projeleri olan, uzun dönemli hedefleri olan insanlar bulmuş olun.
Geçti o devirler artık.
Twitter Fikirci Bey: @kalemciler
- Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Önerilerimiz - 8 Mayıs 2024 Çarşamba
- Hak,Hukuk,Adalet ama Yoldaşlar Hariç - 23 Nisan 2024 Salı
- Gazze’ye de Bayram Geldi mi? - 10 Nisan 2024 Çarşamba
- Kazım Kurt’un Tutarsızlıklıkları - 29 Mart 2024 Cuma
- Ayşe hanıma sorulacak sorular listesi - 28 Mart 2024 Perşembe
- Bu mantık Yetim hakkı yemekse siz onu Ahmet Ataç’ a sorun - 19 Mart 2024 Salı
- Kazım Kurt’a Hodri Meydan Eski defterleri açmaya davet ediyorum !! - 10 Mart 2024 Pazar
- Kazım Kurt’tan Emek ve 71 Evler sakinlerine büyük ayıp! - 3 Mart 2024 Pazar
- Seçim Bahane, Reklam Şahane - 24 Şubat 2024 Cumartesi
- Ayşe Hanım Şehri Ranta Teslim etmeyecekmiş (!) - 18 Şubat 2024 Pazar
- Ak Parti Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Özkan Alp “Belediyecilik Gönül İşi” - 8 Şubat 2024 Perşembe
- Eskişehir’deki CHP’li Belediye Başkan Adayları DEM Parti’nin desteğini sonuna kadar hak ediyorlar - 4 Şubat 2024 Pazar
- Siz mi Özgür ve Bağımsızsınız ? - 11 Ocak 2024 Perşembe
- Bir gazetecinin dünyaya barış veya savaşı getirebilir - 9 Aralık 2023 Cumartesi
- Ajda Pekkan ve Eskişehir - 31 Ekim 2023 Salı
- Utanacaklar mı dersiniz? - 27 Temmuz 2023 Perşembe
- Eskişehir’de Hangi Belediye Hangi Medya kuruluşlarını Fonluyor ! - 25 Temmuz 2023 Salı
- SAADET’LİLERE AÇIK MEKTUBUMDUR.. - 11 Mart 2023 Cumartesi
- BİR FESTİVAL VE 2 EYLÜL SENDROMU - 7 Eylül 2022 Çarşamba
- Eskişehir Valiliği gençliğe hizmet ediyor ama ne anlarsınız! - 12 Mayıs 2022 Perşembe
- Denetlenemeyen Belediyeler ve yansız, tarafsız, BRAVDA - 21 Nisan 2022 Perşembe
- Eskişehir’in tramvay ihalesi ve ilginç tesadüfler... - 18 Nisan 2022 Pazartesi
- “CHP iktidara gelse bile muhalefet yapar” sözünü doğru çıkartan haller bunlar! - 21 Haziran 2021 Pazartesi
- Anlatmaya gerek yok, işte Odunpazarı Belediyesi - 9 Nisan 2021 Cuma
- KENDİMİZİ Mİ KANDIRIYORUZ! - 5 Nisan 2021 Pazartesi
- BELKİ BİR GÜN KABUĞUNU KIRAR BU KENT! - 9 Mart 2021 Salı
- VASIFSIZ ŞEHİR ESKİŞEHİR! - 19 Ocak 2021 Salı
- Hem suçlu hem güçlü: Kızına sağlık raporu vermedi diye doktorlara tekme tokat saldırdı - 9 Ağustos 2020 Pazar
- Belediyelerde görevli 2 kardeşle ilgili yeni iddialar da yenilir yutulur gibi değil! - 21 Mayıs 2020 Perşembe
- RAPOR DEĞİL MAKALE - 17 Nisan 2019 Çarşamba
- YALANDAN KİM ÖLMÜŞ - 24 Mart 2019 Pazar
- HDP’DEN UTANIYOR MUSUNUZ - 20 Mart 2019 Çarşamba
- ’Beka’yı Google’da değil o şehidin gözlerinde ara’ - 8 Mart 2019 Cuma
- Bi tarihte “AKP iktidarının projesini” alkışlarken biz! - 15 Kasım 2018 Perşembe
- Kur balon, rakamlar gerçek! - 14 Ağustos 2018 Salı
- 10 milyon kesseniz ne olur! - 30 Ağustos 2017 Çarşamba
- YABANCILIK ÇEKMİYORDUR - 8 Ağustos 2017 Salı
- Seni çok seviyorum Eskişehir - 31 Temmuz 2017 Pazartesi
- Darbenin siyasi ayağı yürüyor! Enkazın altında Kılıçdaroğlu kalır.. - 6 Temmuz 2017 Perşembe
- Anılarımdan… - 12 Haziran 2017 Pazartesi
- Büyükşehir işkencehânesi - 8 Mayıs 2017 Pazartesi
- Yediler Parkı’na kat çıkmak! - 28 Nisan 2017 Cuma
- Alpay’a vurmadan önce… - 29 Ocak 2017 Pazar
- Fikirci Bey: EY CHP SEÇMENİ GEÇTİ O DEVİRLER - 25 Ocak 2017 Çarşamba
- Belediyeyi hesap uzmanı yönetiyor ama balık istifi tramvay zarar ediyor! - 19 Haziran 2016 Pazar
- EN SEVİLEN ÖĞRETMEN HZ. MUHAMMED (S.A.V.) - 24 Kasım 2015 Salı
- Erdoğan hem Türkiye’de hem de dünyada satranç oynuyor! - 18 Ekim 2015 Pazar
- Eskişehir’in en büyük sorunu Büyükşehir yönetimi! - 24 Temmuz 2015 Cuma
- Ahmet Ataç coşmuş bir kere! - 24 Haziran 2015 Çarşamba
- Esogü yeni bir doğuma gebe - 7 Mayıs 2015 Perşembe
- Ekmek gibi bir kutsalı bu işe karıştırmayacaktınız - 2 Nisan 2015 Perşembe
- Bu şehirde hiçbirimiz güvende değiliz artık! - 21 Mart 2015 Cumartesi
- Ak Parti’nin Aday Adayları Ne Yapmaya Çalışıyor? - 15 Mart 2015 Pazar
- Fikirci Bey: BİR ŞEFİN OĞLU, ZOR ŞEFİN OĞLU - 15 Ocak 2015 Perşembe
- Eskişehirli çile çekerken halkçı(!) belediye başkanları nerede? - 1 Ocak 2015 Perşembe
- Eskişehir batarken keman çalanlar - 5 Aralık 2014 Cuma
- Belediye asfalt parası için her an kapınızı çalabilir! - 26 Ağustos 2014 Salı
- Cezalarla övünüyoruz… - 14 Mayıs 2014 Çarşamba
- Esrarengiz sıkıntı - 23 Nisan 2014 Çarşamba
- Erdoğan’ın hezimeti, muhalefetin zaferi!.. - 2 Nisan 2014 Çarşamba
- PROJELERİMİ AÇIKLIYORUM, ÇALARLARSA ÇALSINLAR - 29 Mart 2014 Cumartesi
- İftirayı Basıp Dağıtmış - 1 Mart 2014 Cumartesi
- Seçmen ‘Önce Eskişehir’ derse - 23 Şubat 2014 Pazar
- Büyükerşen’in hırçınlığı... - 23 Ocak 2014 Perşembe
- Yolsuzluk iddiaları Kılıçdaroğlu ve Eskişehir - 29 Aralık 2013 Pazar
- HAK ETTİN BUNU ERDOĞAN - 19 Aralık 2013 Perşembe
- Eskişehir’i Allah Korudu - 10 Aralık 2013 Salı
- Orhan Hoca üzülmüş müdür? - 1 Aralık 2013 Pazar
- GURUR VEREN ŞEHİR? - 28 Kasım 2013 Perşembe
- Eskişehir’in trafik sorununda suçlu bulundu: TCDD - 16 Kasım 2013 Cumartesi
- Ne gereği vardı AK Parti? - 1 Kasım 2013 Cuma
- PRINCE OF ESKİŞEHİR - 16 Ekim 2013 Çarşamba
- Ey halkım, bu CHP’ye oy vermeye devam edecek misin? - 5 Ekim 2013 Cumartesi
- Eskişehir yaşanabilir bir şehir mi gerçekten? - 25 Eylül 2013 Çarşamba
- Hangi sağcı CHP’ye oy verecekmiş şaşarım - 18 Temmuz 2013 Perşembe
- Gerçekten kaygılanın artık.. - 1 Temmuz 2013 Pazartesi
- Orantısız reklam gücü - 22 Haziran 2013 Cumartesi
- Gezi Parkı olaylarının zamanlamasına dikkat! - 4 Haziran 2013 Salı
- Fikircibey yazdı:Toplumsal muhalefet - 3 Haziran 2013 Pazartesi
- Siyasi Oda Başkanları - 15 Mayıs 2013 Çarşamba
- ÇAĞDAŞ ESKİŞEHİR RÜYASI - 7 Nisan 2013 Pazar
- Oldu paşam!.. - 19 Ocak 2013 Cumartesi
- Ulusalcıların da bölücülerin de hedefleri bir! - 31 Ekim 2012 Çarşamba
- Büyükerşen neden toptancı AVM yatırımcısını da alnından öpmüyor? - 13 Ekim 2012 Cumartesi
- ESKİŞEHİR’E YAZIK EDİLİYOR.. - 26 Eylül 2012 Çarşamba
- Büyükerşencilik - 12 Eylül 2012 Çarşamba
- RAMAZAN TAKVAYI ÖĞRENME AYIDIR - 23 Temmuz 2012 Pazartesi
- Oktay Kuban, naylon fatura davasını sonuçlandırıp gitmiş! - 19 Haziran 2012 Salı
- Büyükerşen havanda su dövüyor! - 18 Nisan 2012 Çarşamba
- MUHAMMEDİ AHLAK - 8 Nisan 2012 Pazar
- Eskişehir/heykelşehir - 11 Mart 2012 Pazar
- Eskişehir’de öğrenci olmak! - 6 Şubat 2012 Pazartesi
- Tramvay “ulaşım aracı” değil de “fondöten” sanki… - 2 Kasım 2011 Çarşamba
- Korktukları bir şey mi var? - 9 Eylül 2011 Cuma
- İşte "sır" gibi gizlenen proje - 2 Ağustos 2011 Salı
- Yasal olarak imkânsız da bence bisiklet yasaklanmalı! - 29 Haziran 2011 Çarşamba
- Beş maddede seçim analizi - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Bir CHP iktidarı olunca ne olur? - 27 Mayıs 2011 Cuma
- Bu nasıl bir hesaptır? - 22 Nisan 2011 Cuma
- Bisiklet kullanımı için “laf değil iş” üretin… - 16 Nisan 2011 Cumartesi
- "İmara kapalı arsayı neden, nasıl ve kimden aldınız?.." - 7 Nisan 2011 Perşembe
- PKK kitap yazsın, DHKP-C broşür bastırsın!... - 30 Mart 2011 Çarşamba
- "Hoca"dan yeni öğrencilerine ilk ders... - 4 Mart 2011 Cuma
- Buna "dik duruş" değil "mızırdanma" denir... - 10 Şubat 2011 Perşembe
- Baro için utanç kaynağı... - 27 Ocak 2011 Perşembe
- "Dev proje" ve akıl almaz engellemeler... - 12 Ocak 2011 Çarşamba
- Eskişehirliler dehşet içinde!.. - 6 Ocak 2011 Perşembe
- Eskişehir’de gerçekten "Kral Çıplak" demek gerekiyor... - 28 Aralık 2010 Salı
- Omlet Partisi - 12 Aralık 2010 Pazar
- "Sarısungur’dan bana ne" demek o kadar kolay değil... - 12 Kasım 2010 Cuma
- Bu kadar da pişkinlik olmaz ki... - 10 Kasım 2010 Çarşamba
- Askeriye yeni çaycılar mı arıyor? - 27 Ekim 2010 Çarşamba
- Sarısungur’da "İkinci perde" - 22 Ekim 2010 Cuma
- Sarısungur "farklı ve özel" bir köy... Yapılanlar "farklı ve özel" işler... - 20 Ekim 2010 Çarşamba
- Ah Türkiye’m, vah Türkiye’m! - 12 Ekim 2010 Salı
- Termal ayıbımız - 6 Ekim 2010 Çarşamba
- "Korsan gemisi" de iyi para eder... - 27 Eylül 2010 Pazartesi
- ESKİ Genel Müdürü Taşeronluk Yaptı mı? - 24 Eylül 2010 Cuma
- "ESKİ böyle yapacaksa hiç yapmasın daha iyi" - 13 Ağustos 2010 Cuma
- Sfenks’in sorusu, Heron’un gözleri... - 9 Ağustos 2010 Pazartesi
- Sanki, “yangından mal kaçırılıyor” - 31 Temmuz 2010 Cumartesi
- Çok şükür ki Yenigün gibi bir gazete var! - 27 Temmuz 2010 Salı
- Bir yaşam (!) uğruna yok edilen yaşamlar... - 26 Temmuz 2010 Pazartesi
- "Fabrikalar Bölgesi"nde sıkıntı ne, yaratıcısı kim? - 21 Temmuz 2010 Çarşamba
- “BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇALIŞIYOR…!” - 15 Temmuz 2010 Perşembe
- Büyükşehir Belediyesi ve ESKİ nereye "borç para" verdi? - 12 Temmuz 2010 Pazartesi
- Dert yanılacak bir şey yok... Hesabı verilecek çok şey var... - 2 Temmuz 2010 Cuma
- Murat Keskin haklı çıktı: Harbiden çakma plajmış! - 30 Haziran 2010 Çarşamba
- Yağmur boya ve cilaları siliyor - 27 Haziran 2010 Pazar
- Teröristleri ‘çoban’ zannedersen!... - 24 Haziran 2010 Perşembe
- Terör, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu! - 23 Haziran 2010 Çarşamba
- "Zamlara alışılır" diye boşuna bekliyorlar... - 22 Haziran 2010 Salı