İŞTE ÇAY SİMİT HESABI, İŞTE EKONOMİMİZ!..
- 29 Kasım 2016 Salı
- Bu yazı 18246 kez okundu
Bu çay simit hesabı birçok kez yapıldı ve bundan sonrada yapılmaya devam edeceğe benziyor. Hadi gel de yapma şimdi bu hesabı değil mi ama?
Türkiyem canım Türkiyem, bunca yeraltı yerüstü doğal kaynak ve zenginliklerine rağmen insanlarının çoğunluğunun ser sefil yaşadığı daha doğrusu yaşamaya mahkum edip alıştırıldığı Türkiyem!.. Ne hazindir ki, bu kötü gidişatın farkına varamayan uyuşturulmuş, narkozlanmış üzerine ölü toprağı serpilmiş bir toplum haline geldik.
Bugünkünden daha iyi, güzel ve kaliteli bir yaşam standardına sahip olabilecekken çok daha azıyla yetinmesi telkin edilen aziz milletim vah ki vah!..
‘’Okşayan elin kıymetini bilmeyenler, tekmeleyen ayağı öperler...’’ diye bir söz vardır, duymuşsunuzdur. Refahyol hükümetinin ve merhum Erbakan’ın kıymetini bilmeyen ve sahip çıkmayan milletimiz şimdi her yerinden faiz belasına bulaşmış borç batağında debeleşen hükümeti yere göğe sığdıramamaktadır. Bu nasıl bir handikaptır böyle. Bakın bu iddiamızı boş sözler olarak görenler hemen çıkacaktır elbette.
Görmek istemeyene gördüremezsin, duymak istemeyene de duyuramazsın. Bizzat bakanlıkların ve devlet kurumlarının açıkladığı beyanlar üzerinden konuşmaktayız. İsteyen her vatandaş Başbakanlığa bağlı Hazine Müsteşarlığının ‘’hazine.gov.tr’’ adresinden ya da Kalkınma Bakanlığının ‘’kalkinma.gov.tr’’ internet sitesinden araştırdıklarında ekonomimizin ve borç durumumuzun güncel ve önceki senelerdeki halini görebilirler.
Kalkınma bakanlığının verilerine göre 2002 de kişi başı milli gelirimiz 3492 dolar imiş. Şimdi ise 10000 dolar olduğu iddiasındalar değil mi? Bu rakama göre Erdoğan’ın 2002 de yaptığı çay simit hesabını tekrar ele almamız lazım. Her hane neredeyse 3 katı zenginleşmiş güzel Türkiye’mde!.. Şimdi hemen birkaç hesap yapıverelim.
10000 dolar kişi başı geliri 5 kişilik aileye uyarlayalım şimdi… 10000 dolar x 5 kişilik aile: 50000 dolar yani 170 bin TL senelik kazancımız var demek. Buda ayda 14 bin TL ediyor. Vay bee…
Arkadaş ne kadar da aç gözlüyüz milletçe yahu!.. Bu kadar gelirimiz var hala beğenmiyoruz hükümetimizi…
İşte çay simit hesabı!.. İstanbul’da orta halli bir semtteki orta halli bir pastane fiyatı ile !.. Vatandaşımız; 1,5 TL’lik Çay ve 1,5 TL’lik Simit ile öğününü geçirse…
1,5 TL çay + 1,5 TL simit = 3 TL
3 TL × 5 kişi = 15 TL
15 TL × 3 Öğün = 45 TL
45 TL × 30 Gün = 1350 TL Hesap ortada kıymetli dostlar.
Hani milli gelirimiz artmıştı ya hani aylık hane gelirimiz 14000 TL olmuştu ya!.. Bir küçük hesap daha yapalım şimdi. Asgari ücretimiz ne kadar 1300 TL.
1300 TL x 5 kişi = 6500 TL
5 kişilik ailede anne baba ve çocuklar dahil tüm bireyler çalışsa bile aylık hane gelirimiz 14 bin TL yi bırakın yarısı bile olmuyor. Halbuki sayın Erdoğan’ın 2002 deki ifadesi yönünde bakarsak o zamanki asgari ücretli, ailesiyle 3 öğününü çay simit ile geçirse kendisine sadece 2 TL si kalıyordu.
Eee şimdi madem kişi başı milli gelirimiz 10000 dolar seviyesinde ise niçin bizler milletçe per perişan haldeyiz!..
Niçin kredi borçları ve faiz batağındayız? Niçin aileler dağılıyor? Niçin cinayetler, ahlaksızlıklar, aldatmalar ve hırsızlılar her geçen gün artmaya devam ediyor?
Kıymetli hükümetimiz yine resmi rakamlara göre, 2003 de Merkezi Yönetim Brüt Borcumuzu 282 milyar TL’den, 2016 da 725 milyar TL’ye getirme başarısını göstermiş. Bu ne demek biliyor musunuz daha doğmamış torunlarımızın bile borçlu olduğunun göstergesi bu rakamlar… Ama o kadar köprü yaptı, havaalanı yaptı vs. vs…. diyecek çok kişi var biliyorum. Bakın bu köprüler havaalanları yap-işlet-devret usulü ile yapılmaktadır. Ne hazindir ki, yapılan bu köprülerden geçiş ile ilgili hükümet taahhüt vermiştir. Ayda şu kadar araç geçecek geçmez ise eksik kalan geçiş ücretini biz vereceğiz denmiştir. Şu an bu köprülerden geçiş ücretleri çok pahalı olduğundan fazla kullanılmamaktadır. İşte bu köprüleri yapanlar zarar etmesin diye senden, benden yani hepimizin kesesinden, verdiğimiz vergilerden onların zararı karşılanmaktadır. Bumudur hizmet, Allah (c.c) aşkına? Ve hükümet kar eden etmeyene bakmadan tüm kamu mülklerini özelleştirmiştir, elde hiç bir şey kalmamıştır.
Bütçenin büyük bir kısmını hepimizden toplanan vergiler oluşturmaktadır. Dünyanın hiçbir yerinde bizimki gibi bir vergi anlayışı yoktur. Vergiden bile vergi alınmaktadır. % 60-70’leri bulan vergilerle karşı karşıyayız. Bir araç alındığında neredeyse aracın fiyatının 3 katına yakın vergi ile karşılaşılabiliyor. İsraf hiç bu son 10 yıl içindeki boyutunda yaşanmamıştı.
Birçok hususta birincilikleri kimseye bırakmayan AKP hükümeti israf konusunda da açık ara önde gidiyor. Bu ifadelerde bizim değil bizzat hükümet kanadından yapılan açıklamalardır. İsraf ile ilgili ayrıca bir makale kaleme alacağım ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesinden bir örnek vermek istiyorum. 20 milyonluk İstanbul’da binlerce insanımız aç bilaç halde iken, direklere saksı çiçek ve çiçek duvar uygulamalarına 2009 dan bugüne kadar 55 milyon TL harcanmış durumda. Müslüman Türkiyem ne gariptir ki israf, faiz ve haramların önünü açan bir zihniyete kurtarıcı ve her söylediğinden çark eden karakterleri de büyük lider olarak görmeye başladığından beri burnu pislikten kurtulamamaktadır. Umut edelimde gerçekten daha güzel günleri görebiliriz. Hepimiz aynı gemideyiz ve bu terennümlerimiz kargaşa çıkarmak, fitneyi alevlendirmek değil bilakis ne yapmakta isek şuur ile yapmamız gerektiğini tekrar vurgulamaktır. Körü körüne bir taassub ile tarafgirlik yapmanın önüne geçmektir.
Velhasıl, rabbim ne memleketimize nede ümmete zeval vermesin…
Kalın sağlıcakla, afiyetle…
- Herkes doğrumu biz doğru isek? - 2 Eylül 2024 Pazartesi
- Sağlıklı Yaşam İpuçları - 9 Şubat 2024 Cuma
- Başarının en önemli formülü azim ve disiplindir - 19 Temmuz 2023 Çarşamba
- Öğütler - 24 Haziran 2023 Cumartesi
- Bioenerji Şifasının Amacı - 1 Mayıs 2023 Pazartesi
- Bioenerji nedir, nasıl faydalar sağlar? - 10 Şubat 2023 Cuma
- Negatifi Hayatınızdan Çıkarın - 4 Ocak 2023 Çarşamba
- Biyolojik alanımız ve şifa - 15 Aralık 2021 Çarşamba
- Bioenerji, Esma-ül Hüsna ve Dua - 3 Şubat 2020 Pazartesi
- Mayamız mı ekşidi? - 24 Aralık 2019 Salı
- Bioenerji ile şifalan - 6 Kasım 2018 Salı
- Vakit Değiştirme Vakti!.. - 22 Haziran 2018 Cuma
- Niyet hayır, akıbet hayır - 23 Mart 2018 Cuma
- Öldük, bittik demeden silkelenip kendimize gelelim! - 25 Ocak 2018 Perşembe
- Boş yere yaratılmadın!.. - 26 Eylül 2017 Salı
- Piknik notları ve İlkyardım - 2 Ağustos 2017 Çarşamba
- Aziz dostumun acı hayat tecrübesi - 8 Mart 2017 Çarşamba
- İŞTE ÇAY SİMİT HESABI, İŞTE EKONOMİMİZ!.. - 29 Kasım 2016 Salı
- Ne Günlere Kaldık - 21 Ekim 2016 Cuma
- İlkyardımcılara kim yardım edecek!.. - 8 Nisan 2016 Cuma
- Akıllı Adam Olmak! - 1 Mart 2016 Salı
- Nereye Gidiyoruz, Hani Kalkınma!.. - 16 Aralık 2015 Çarşamba
- Kim bu Fos Osmanlıcılar... - 28 Ekim 2015 Çarşamba
- KÖTÜ YÖNETİCİ VE DECCAL - 2 Eylül 2015 Çarşamba
- Müslümanların Helakı!.. - 14 Temmuz 2015 Salı
- Kimse yapamaz, Ak Parti yapar!.. - 22 Mayıs 2015 Cuma
- YALANCI MAĞRURLAR BİZE YABANCI - 29 Nisan 2015 Çarşamba
- Memleketi Mahveden Beceriksizler - 26 Mart 2015 Perşembe
- Kepazelik diz boyu, hangisini sayalım? - 27 Şubat 2015 Cuma
- İDEAL TOPLUM HAYAL Mİ? - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Dönüşen Dönüşsün, Sen Dönüşme!.. - 25 Kasım 2014 Salı
- Türkiye’nin ateşle dansı!.. - 25 Ekim 2014 Cumartesi
- Osmanlı geçinen, Aslından Kopuk Paçozlar - 17 Eylül 2014 Çarşamba
- Hayır, hayır yüz bin kere hayır!.. - 6 Ağustos 2014 Çarşamba
- İSLAM, SİYASET, YÖNETİM - 24 Haziran 2014 Salı
- Siyonizm-Türklere Karşı Yahudinin Pis Oyunları - 22 Mayıs 2014 Perşembe
- Bir Gençlik!.. - 11 Nisan 2014 Cuma
- OY’un BÜYÜK, İYİ AMA KİME OY VERELİM? - 24 Mart 2014 Pazartesi
- Ben Kimden Tarafım 2 - 28 Şubat 2014 Cuma
- 1997 ile 2014 arasında fark görebiliyor musunuz? - 29 Ocak 2014 Çarşamba
- CEMAAT, HÜKÜMET, MENFAAT - 30 Aralık 2013 Pazartesi
- YALAN YANLIŞ EĞİTİMİMİZ!.. - 26 Kasım 2013 Salı
- Kanlı Ellerin Kanlı Projesi: BOP - 30 Ekim 2013 Çarşamba
- Dünya Liderini Dinliyorum!.. - 21 Eylül 2013 Cumartesi
- Ah O Gemide Bende Olsaydım!.. - 13 Temmuz 2013 Cumartesi
- Tarlaya Neler Ektik?.. - 11 Mayıs 2013 Cumartesi
- Saptırıcı Liderler - 26 Mart 2013 Salı
- İslam’a dönen Müslümanlar - 20 Şubat 2013 Çarşamba
- Asgari Ücret ile Asgari 3 Çocuk mu? - 23 Ocak 2013 Çarşamba
- Politika Tesadüf Mü, Komplo Mu? - 26 Aralık 2012 Çarşamba
- AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?.. - 19 Kasım 2012 Pazartesi
- KIYAMET NE ZAMAN? - 22 Ekim 2012 Pazartesi
- Sadıklarla olmak - 2 Ekim 2012 Salı
- Fitre ve Çay Simit Hesabı - 28 Ağustos 2012 Salı
- Canlı Müslüman İstiyoruz!.. - 24 Temmuz 2012 Salı
- Cinsi Bozuklar - 28 Haziran 2012 Perşembe
- Karakterli Müslüman!.. - 1 Haziran 2012 Cuma
- Aslından Koparılmış Protestanlar - 2 Mayıs 2012 Çarşamba
- Haktan Yana Olmak - 21 Mart 2012 Çarşamba
- Lider ve Sistem 2 - 24 Şubat 2012 Cuma
- LİDER ve SİSTEM - 4 Şubat 2012 Cumartesi
- KISSADAN HİSSE!.. - 11 Ocak 2012 Çarşamba
- Allah İçin Çalışmak!.. - 26 Aralık 2011 Pazartesi
- Cihad Ne Demek? - 10 Aralık 2011 Cumartesi
- Batı:Tek Dişi Kalmış Canavar!.. - 4 Kasım 2011 Cuma
- HAYIRLARA MOTOR, ŞERLERE FREN - 15 Ekim 2011 Cumartesi
- DEĞİŞİM : “Tekamül mü, Tahribat mı?” - 16 Eylül 2011 Cuma
- İnandığın Gibi Yaşa Türkiyem - 22 Ağustos 2011 Pazartesi
- BEN KİMDEN TARAFIM?..!.. - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Bereket Dönemi "28 Haziran 1996 ile 2 Temmuz 1997" - 7 Temmuz 2011 Perşembe
- Ya Güdersin Ya Gidersin - 19 Haziran 2011 Pazar
- Seçim Sonuçları Ne Gösterdi? - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Seçime Doğru;"Arz-ı Mev’ud ve Horoz Dövüşü" - 10 Haziran 2011 Cuma
- Erbakan’ı Sevmek!.. Tavizi Sevmemek!.. - 6 Haziran 2011 Pazartesi
- Hedef 2023, İstanbul Ayasofya Maratonu - 1 Haziran 2011 Çarşamba
- Hayalüstü Hayaldi!.. Gerçek Oldu!.. - 25 Mayıs 2011 Çarşamba
- NE HALLERDEYİZ 2 - 19 Mayıs 2011 Perşembe
- 2.Abdülhamit, Erbakan ve Tekerrür - 11 Mayıs 2011 Çarşamba
- Hak ile Batılı karıştırmayalım 2 - 28 Nisan 2011 Perşembe
- DÜNYANIN EN BÜYÜK ADALET SARAYI - 8 Nisan 2011 Cuma
- Hak İle Batılı Karıştırmayalım - 26 Mart 2011 Cumartesi
- ORGANİK MAYAMIZ “İSLAM !..” - 17 Mart 2011 Perşembe
- DİYALOG VE TOPRAK SATIŞININ PERDE ARKASI - 6 Mart 2011 Pazar
- SUCUĞUNDA TADI KAÇTI!.. - 28 Şubat 2011 Pazartesi
- Ne Hallerdeyiz ? - 11 Şubat 2011 Cuma
- Ya AKP Olmasaydı !.. - 1 Şubat 2011 Salı