Akıllı Adam Olmak!
- 1 Mart 2016 Salı
- Bu yazı 13638 kez okundu
Nasıl “Akıllı Adam” olunur acaba? Çok iyi fen, matematik bilmek midir? Teknik konularda maharetli olmak mıdır, akıllı adam olmak?
Bu yazımda sizlere bazı ayet ve hadislerle bir takım hatırlatmalar yapmak istiyorum. Körü körüne taraf olmanın insanı uçuruma yuvarlayacağını unutmamak gerekiyor aziz okuyucularım.
“Adam camiye gider, namaz kılar. Allah indinde sivrisinek kanadı kadar kıymeti olmaz. Kiminin de namazının Uhud dağı kadar kıymeti olur. Bunun sebebi, ikincinin birinciden daha akıllı olmasıdır. "Akılca güzel nasıl olur?" diye soruldu. Buyurdu ki: "Eğer, haramdan kim daha çok sakınıyorsa hayra kim daha çok haris ise, o daha akıllıdır.” [Ravi: Hz. Ebû Hamidissaidi (r.a.)]
Yüce Allah (c.c), kılavuzumuz olsun diye indirdiği Kuran-ı Kerim’inde bizlere ikazlar yapar. Düşünmez misiniz, akıl etmez misiniz?
“Şeytan, içinizden nice nesilleri saptırdı. Bunu düşünmeli değil miydiniz?” [Yasin Suresi, 62]
İyi ama insanlar nasıl ve niçin sapıtıyor?
Allah (c.c), insanları diğer varlıklardan üstün olarak akıl nimeti ile bezemiştir. Bu aklı ile hayırlı ile şerli olanı, doğru ile yanlışı ayırt etsin ister. Bu ayrımı yaptıktan sonrada iyi, doğru ve hayırlı olan yolda sebat etmesini öğütler. Ama özellikle şu içinde bulunduğumuz ahir zaman bu ayrımlara dikkat eden insanların sayısının azaldığı bir dönemdir. Bir kısım insanlar ise bu ayrımı yaptığı halde bile bile sapkınlığı ve batılı tercih eder. Böyle bir kavme de elbette bir takım musibetlerin gelmesi doğaldır.
“Ey iman edenler! Eğer Allah' tan korkup (kötülüklerden) sakınırsanız; O size bir furkan (iyiyi kötüden, hayrı şerden, doğruyu eğriden, sevabı günahtan, temizi murdardan, hakkı batıldan ayıran bir ölçü ve kıstas, bir bilgi ve marifet) verir. Üstelik suç ve günahlarınızı örter ve sizi bağışlar.” [Enfal Suresi, 29]
Yüce Allah (c.c), bizlere akıl, göz ve kulaklar vermiş ki, gönderdiği rehber ve kılavuzlardan faydalanabilelim, akledelim, düşünelim, şuurlanalım. Aksi halde hayvanlardan bir farkımız olmaz ve nefsin elinde cehenneme doğru sürüklenmeye mahkum oluruz.
“Yalan söz ve davalar meydan aldığında, ameller gizlenip bozulduğunda, dilde ülfet olduğu halde kalpler birbirine buğz ettiğinde sıla-ı rahim bittiğinde, işte o zaman Allah o kavme lanet eder ve onların kulaklarını sağır, gözlerini de kör eder.” (Ramuz el Ehadis: 54/4)
Üstteki hadis nasılda tam bu günlerimizi anlatıyor değil mi? Bu aziz milletin inancından gelen o kadar güzel örf ve gelenekleri vardı ki, bu toplumu bir yumruk gibi bir arada tutar ve yüreklerimizin birlikte çarpmasını temin ederdi. Şimdi ise herkes bencil ve bananeci oldu ne yazık!.. İşte bizim felaketimizde bu!.. Böyle olduğumuz için millet çoğunluğun tarafında olmaktan başka bir yolu fark edemiyor. Koyunlar gibi bir yaşam sürmeye alıştırılıyor ve yönlendiriliyoruz. Doğruları ve adil düzen’i sezinleyemeyecek kadar kör ve sağır kesilmişiz çünkü.
İnsan dünyaya çalışmalı, muvaffakiyetin şartlarını hakkıyla yerine getirmeli, fakat asla ona kalbini bağlamamalıdır. Bilindiği gibi insan, ineğin sütünü sağar, etinden istifade eder, fakat onu odasının başköşesine bağlamaz. İneğin yeri oda değil, ahırdır. İnsan dünyadan istifade eder, para kazanır mal mülk sahibi olur. Bunlar dünya hayatı için gereklidir, fakat insan bunları vesile olarak bilmeli, gaye yapmamalıdır.
Akıllı insan parasını kalbine değil, kasasına koymalı. Sarayını gönlüne değil arsasına kurmalıdır.
“Kur’anı okuyup boğazlarını geçmeyenler okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar ve geri dönmezler; bunlar mahlukatın en şerlileridir.” (Ramuz el Ehadis:302/12)
Yüce Allah’tan korkmak akıllı adam olmakla çok alakalıdır. Allah’tan (c.c) gerçek manasında korkanlar elbette ki Kuran-ı Kerim’deki emir ve yasaklara riayet etmekte titizlik gösterenlerdir. Titiz Müslümanlara ise yaratıcımızın vaadi olan “Furkan” verilir ki bununla iyi, güzel, doğru ve hayırlı olanın peşinde şuurlu bir yaşam sürmeye devam etsin. Sırf kendisinden olduğu için baştaki yöneticilerin yaptığı yanlış ve hatalara ses çıkartmamazlık etmesin. Kendisine cennet bahçelerinde yer bulabilsin.
Hz. Huzeyfe anlatıyor, Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurdu:
“İlerde başınıza geçecek bazı âmirler/yetkililer olacak, hem zulmederler, hem de yalan söylerler. Kim onların yalanlarını tasdik eder ve zulümlerine yardımcı olursa, o benden değil, ben de ondan değilim. O kimse, Kevser havuzuna da gidemez. Fakat onların yalanlarını tasdik etmeyen ve zulümlerinde onlara yardımcı olmayan kimse ise, o da bendendir, ben de ondanım ve o Kevser havuzuna da gider.” [Mecmau’z-zevaid, 5/248]
Ey Müslüman!.. Akıllı ol, aklını başına al... Senden gibi gözükenlerin kandırmalarına karşı uyanık ol...
“Benden sonra öyle devlet adamları gelecek ki, dininizin ve sizin güzel gördüğünüz şeyleri çirkin, çirkin gördüğünüz şeyleri güzel göreceklerdir. Yani onlar kendilerine göre iyilikleri ve kötülükleri tayin edeceklerdir. Kim bunların isteklerine karşı gelerek onlara uymazsa iki cihanda kurtulmuş olur. Bunları terk eden selamete ermiş olur, kim de bunların (günah kervanına) karışırsa felakete sürüklenir.” [Camiu’s-sağir.c.1,hds:469]
Rabbimiz bizleri bizden olmayanlardan uzak durmamız konusunda sürekli uyarmıştır. Buna rağmen bir takım zümreler ve idareciler Allah’ın (c.c) bu ikazlarının tam tersine icraatlar yapmaya devam ediyorlar. Ve bir kısım beyinsizlerde bu yanlışları düzeltmek şöyle dursun bilakis bu yapılanlarda bir hikmet aramaktadırlar veya şöyle söylemektedirler. “Canım zaten bundan önce yok muydu, yapılmıyor muydu?”
“Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size ayetleri açıkladık.” [Ali İmran Suresi, 118. ayet]
Ey Müslüman, aklını güzel kullan. Haramların yolunu açan, ayetlerin gereğini yapmayıp kendince hüküm veren Müslüman kılıklılara karşı uyanık ve akıllı ol... Düşünde bak, Allah (c.c), ayetlerini nasıl açıklıyor.
“Yakında, Benden sonra ümmetim içkiyi içecekler, içki ismi vermeksizin (içki saymaksızın) ve onu içmeye yardımcıları da emirleri olacak. [Ravi: Hz Ebû Eyyub (r.a)]
Şimdilerde bir takım umera; “bizden önce şu kadar içki fabrikası vardı biz geldik bunların sayısını arttırdık” dediği halde geniş halk kitleleri ve zamane Müslümanları bunlara haddini bildirmek şöyle dursun onlara desteklerini daha da arttırmaya devam etmektedirler. Yine bu yöneticilerin “faiz dünya gerçeğidir” ve “şu kadar faiz dağıttık, bereketli olsun” demelerine ses etmeyen bir milletin sonunun nasıl olacağını düşünmek bile istemiyorum. 5 vakit camide namaz kıldığının zanneden geniş halk kitleleri bu gibi meselelerde hayrı dillendiremiyor ve şerli işleri ve bunların yolunu açanları def edemiyorsa başımıza topluca belaların gelmesini hak etmiş oluyoruz.
“Benden sonra birtakım emirler gelecek ve dedikleri dedik olacak İşte bunlar maymunun atılması gibi Cehenneme atılacaklar” [Ravi: Hz Muaviye (ra)]
Akıllı bir insan olalım ve ahretimizi berbat edecek işlerden uzak duralım. İyinin, doğrunun, adaletin ve hakkın hakim olması için var gücümüzle çalışalım. Önümüze sunulabilecek dünyalık ve nefsani tekliflerin önünde dimdik durabilmek için gayret gösterelim ve Rabbimize sığınalım. Akıllı Müslümanlar olarak Lider olarak seçtiklerimizin her yaptığını onaylamak durumunda olmadığımızı anlayalım artık. Kalın sağlıcakla kıymetli okurlarım.
- Herkes doğrumu biz doğru isek? - 2 Eylül 2024 Pazartesi
- Sağlıklı Yaşam İpuçları - 9 Şubat 2024 Cuma
- Başarının en önemli formülü azim ve disiplindir - 19 Temmuz 2023 Çarşamba
- Öğütler - 24 Haziran 2023 Cumartesi
- Bioenerji Şifasının Amacı - 1 Mayıs 2023 Pazartesi
- Bioenerji nedir, nasıl faydalar sağlar? - 10 Şubat 2023 Cuma
- Negatifi Hayatınızdan Çıkarın - 4 Ocak 2023 Çarşamba
- Biyolojik alanımız ve şifa - 15 Aralık 2021 Çarşamba
- Bioenerji, Esma-ül Hüsna ve Dua - 3 Şubat 2020 Pazartesi
- Mayamız mı ekşidi? - 24 Aralık 2019 Salı
- Bioenerji ile şifalan - 6 Kasım 2018 Salı
- Vakit Değiştirme Vakti!.. - 22 Haziran 2018 Cuma
- Niyet hayır, akıbet hayır - 23 Mart 2018 Cuma
- Öldük, bittik demeden silkelenip kendimize gelelim! - 25 Ocak 2018 Perşembe
- Boş yere yaratılmadın!.. - 26 Eylül 2017 Salı
- Piknik notları ve İlkyardım - 2 Ağustos 2017 Çarşamba
- Aziz dostumun acı hayat tecrübesi - 8 Mart 2017 Çarşamba
- İŞTE ÇAY SİMİT HESABI, İŞTE EKONOMİMİZ!.. - 29 Kasım 2016 Salı
- Ne Günlere Kaldık - 21 Ekim 2016 Cuma
- İlkyardımcılara kim yardım edecek!.. - 8 Nisan 2016 Cuma
- Akıllı Adam Olmak! - 1 Mart 2016 Salı
- Nereye Gidiyoruz, Hani Kalkınma!.. - 16 Aralık 2015 Çarşamba
- Kim bu Fos Osmanlıcılar... - 28 Ekim 2015 Çarşamba
- KÖTÜ YÖNETİCİ VE DECCAL - 2 Eylül 2015 Çarşamba
- Müslümanların Helakı!.. - 14 Temmuz 2015 Salı
- Kimse yapamaz, Ak Parti yapar!.. - 22 Mayıs 2015 Cuma
- YALANCI MAĞRURLAR BİZE YABANCI - 29 Nisan 2015 Çarşamba
- Memleketi Mahveden Beceriksizler - 26 Mart 2015 Perşembe
- Kepazelik diz boyu, hangisini sayalım? - 27 Şubat 2015 Cuma
- İDEAL TOPLUM HAYAL Mİ? - 3 Ocak 2015 Cumartesi
- Dönüşen Dönüşsün, Sen Dönüşme!.. - 25 Kasım 2014 Salı
- Türkiye’nin ateşle dansı!.. - 25 Ekim 2014 Cumartesi
- Osmanlı geçinen, Aslından Kopuk Paçozlar - 17 Eylül 2014 Çarşamba
- Hayır, hayır yüz bin kere hayır!.. - 6 Ağustos 2014 Çarşamba
- İSLAM, SİYASET, YÖNETİM - 24 Haziran 2014 Salı
- Siyonizm-Türklere Karşı Yahudinin Pis Oyunları - 22 Mayıs 2014 Perşembe
- Bir Gençlik!.. - 11 Nisan 2014 Cuma
- OY’un BÜYÜK, İYİ AMA KİME OY VERELİM? - 24 Mart 2014 Pazartesi
- Ben Kimden Tarafım 2 - 28 Şubat 2014 Cuma
- 1997 ile 2014 arasında fark görebiliyor musunuz? - 29 Ocak 2014 Çarşamba
- CEMAAT, HÜKÜMET, MENFAAT - 30 Aralık 2013 Pazartesi
- YALAN YANLIŞ EĞİTİMİMİZ!.. - 26 Kasım 2013 Salı
- Kanlı Ellerin Kanlı Projesi: BOP - 30 Ekim 2013 Çarşamba
- Dünya Liderini Dinliyorum!.. - 21 Eylül 2013 Cumartesi
- Ah O Gemide Bende Olsaydım!.. - 13 Temmuz 2013 Cumartesi
- Tarlaya Neler Ektik?.. - 11 Mayıs 2013 Cumartesi
- Saptırıcı Liderler - 26 Mart 2013 Salı
- İslam’a dönen Müslümanlar - 20 Şubat 2013 Çarşamba
- Asgari Ücret ile Asgari 3 Çocuk mu? - 23 Ocak 2013 Çarşamba
- Politika Tesadüf Mü, Komplo Mu? - 26 Aralık 2012 Çarşamba
- AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?.. - 19 Kasım 2012 Pazartesi
- KIYAMET NE ZAMAN? - 22 Ekim 2012 Pazartesi
- Sadıklarla olmak - 2 Ekim 2012 Salı
- Fitre ve Çay Simit Hesabı - 28 Ağustos 2012 Salı
- Canlı Müslüman İstiyoruz!.. - 24 Temmuz 2012 Salı
- Cinsi Bozuklar - 28 Haziran 2012 Perşembe
- Karakterli Müslüman!.. - 1 Haziran 2012 Cuma
- Aslından Koparılmış Protestanlar - 2 Mayıs 2012 Çarşamba
- Haktan Yana Olmak - 21 Mart 2012 Çarşamba
- Lider ve Sistem 2 - 24 Şubat 2012 Cuma
- LİDER ve SİSTEM - 4 Şubat 2012 Cumartesi
- KISSADAN HİSSE!.. - 11 Ocak 2012 Çarşamba
- Allah İçin Çalışmak!.. - 26 Aralık 2011 Pazartesi
- Cihad Ne Demek? - 10 Aralık 2011 Cumartesi
- Batı:Tek Dişi Kalmış Canavar!.. - 4 Kasım 2011 Cuma
- HAYIRLARA MOTOR, ŞERLERE FREN - 15 Ekim 2011 Cumartesi
- DEĞİŞİM : “Tekamül mü, Tahribat mı?” - 16 Eylül 2011 Cuma
- İnandığın Gibi Yaşa Türkiyem - 22 Ağustos 2011 Pazartesi
- BEN KİMDEN TARAFIM?..!.. - 25 Temmuz 2011 Pazartesi
- Bereket Dönemi "28 Haziran 1996 ile 2 Temmuz 1997" - 7 Temmuz 2011 Perşembe
- Ya Güdersin Ya Gidersin - 19 Haziran 2011 Pazar
- Seçim Sonuçları Ne Gösterdi? - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Seçime Doğru;"Arz-ı Mev’ud ve Horoz Dövüşü" - 10 Haziran 2011 Cuma
- Erbakan’ı Sevmek!.. Tavizi Sevmemek!.. - 6 Haziran 2011 Pazartesi
- Hedef 2023, İstanbul Ayasofya Maratonu - 1 Haziran 2011 Çarşamba
- Hayalüstü Hayaldi!.. Gerçek Oldu!.. - 25 Mayıs 2011 Çarşamba
- NE HALLERDEYİZ 2 - 19 Mayıs 2011 Perşembe
- 2.Abdülhamit, Erbakan ve Tekerrür - 11 Mayıs 2011 Çarşamba
- Hak ile Batılı karıştırmayalım 2 - 28 Nisan 2011 Perşembe
- DÜNYANIN EN BÜYÜK ADALET SARAYI - 8 Nisan 2011 Cuma
- Hak İle Batılı Karıştırmayalım - 26 Mart 2011 Cumartesi
- ORGANİK MAYAMIZ “İSLAM !..” - 17 Mart 2011 Perşembe
- DİYALOG VE TOPRAK SATIŞININ PERDE ARKASI - 6 Mart 2011 Pazar
- SUCUĞUNDA TADI KAÇTI!.. - 28 Şubat 2011 Pazartesi
- Ne Hallerdeyiz ? - 11 Şubat 2011 Cuma
- Ya AKP Olmasaydı !.. - 1 Şubat 2011 Salı