Yeme Bozukluklarında Gizli Tehlike: "İrade" Değil, Psikolojik Bir Kriz!
Yeme bozuklukları, toplumda genellikle sadece bir "zayıflama isteği" veya "diyet disiplini" olarak algılansa da, uzmanlar bu durumun aslında derin psikolojik süreçlerin dışa vurumu olduğu konusunda uyarıyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, tek başına yapılan diyetlerin sorunu çözmek yerine daha da derinleştirebileceğini vurguluyor.
Tehlike Çanları: Bu Belirtilere Dikkat!
Yeme bozukluğu, sadece fiziksel görünümle sınırlı kalmayıp kişinin sosyal ve ruhsal hayatını esir alabiliyor. Uzman Hülya Yiğit, bireylerin fark etmeden içine düştüğü uyarı işaretlerini şu şekilde sıralıyor:
-
Sürekli Kalori Takibi: Günün büyük kısmını "ne yedim, kaç kalori yaktım" düşüncesiyle geçirmek.
-
Sosyal İzolasyon: Başkalarının yanında yemek yemekten çekinmek, dışarıdaki yemekli organizasyonlardan kaçınmak.
-
Cezalandırıcı Spor: Dinlenmeye izin vermeden, sadece yenen yiyeceklerin suçluluğunu bastırmak için aşırı spor yapmak.
-
Duygusal Yeme: Açlık hissi olmasa bile öfke, yalnızlık veya stres gibi duygularla baş etmek için yemeğe sığınmak.
"Altın Standart" Multidisipliner Tedavi
Yeme bozuklukları, bedensel sağlığı tehdit ettiği kadar zihinsel sağlığı da bozan kompleks yapılar olduğu için tedavide tek bir uzman yeterli olmuyor. Hülya Yiğit'e göre başarılı bir iyileşme süreci için üçlü bir sac ayağı şart:
-
Diyetisyen: Sağlıklı ve sürdürülebilir bir beslenme düzenini yeniden inşa eder.
-
Psikolog: Yeme davranışının temelinde yatan duygusal çatışmaları ve bilişsel çarpıtmaları ele alır.
-
Psikiyatrist: Gerekli durumlarda tıbbi değerlendirme yapar ve ilaç desteğiyle süreci stabilize eder.
"Yardım istemek bir zayıflık değil, iyileşme yolunda atılan güçlü bir adımdır."
Yanlış Bilinenler ve Riskler
Sadece kilo vermeye odaklanan yaklaşımlar, yeme bozukluğu olan kişilerde suçluluk duygusunu artırarak kısır döngüyü tetikleyebiliyor. Erken teşhis edilmeyen durumlar; iş, okul ve aile yaşantısının tamamen geri planda kalmasına ve ciddi metabolik rahatsızlıklara yol açabiliyor.
Gönderen: haber





