Acıbadem Üniversitesi’nden Çığır Açan Gelişme
Acıbadem Üniversitesi'nden Çığır Açan Gelişme: Bakterilerin Direnç Geliştiremediği Yeni Nesil Antibiyotikler Üretildi
Antibiyotik direnci, dünya genelinde her yıl milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden olan ciddi bir küresel sağlık sorunudur. Ancak Acıbadem Üniversitesi'ndeki bilim insanları, bu krize karşı umut veren bir çözüm geliştirdi. Bağışıklık sisteminden ilham alınarak üretilen ve bakterilerin direnç geliştiremediği yeni nesil antibiyotikler, laboratuvar ve klinik çalışmalarda %100 başarı sağladı.
Piyasadaki Antibiyotiklere Direnç Geliştiriliyor
Acıbadem Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özge Can ve Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tanıl Kocagöz'ün liderliğindeki ekip, mevcut antibiyotiklerin yaygın kullanımı nedeniyle bakterilerin genetik değişikliklerle direnç kazandığına dikkat çekiyor. Bu durum, ilaç firmalarını yeni moleküller geliştirmekten caydırıyor çünkü her yeni ilaca karşı kısa sürede direnç oluşuyor.
Çözüm: Matkap Ucu Gibi Çalışan Moleküller
Prof. Dr. Özge Can, 10 yılı aşkın süredir üzerinde çalıştıkları bu moleküllerin, TÜBİTAK destekli bir proje kapsamında geliştirildiğini belirtiyor. Geliştirilen antibiyotikler, bağışıklık sistemimizin doğal savunma mekanizmalarında yer alan ve helikal (matkap ucu benzeri) bir yapıya sahip olan peptit moleküllerden esinlenilerek üretildi. Bu moleküller, bakteri çeperine girerek delik açıyor. Bu mekanizma nedeniyle bakterilerin, genetik yapısını kolayca değiştiremediği için bu antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesi mümkün olmuyor.
Laboratuvar ve Klinik Örneklerde %100 Başarı
-
Geliştirilen antibiyotikler, E. coli, S. aureus, Pseudomonas aeruginosa gibi dirençli bakterilere ve Candida gibi mantar türlerine karşı etkili oldu.
-
Toplamda 245 farklı klinik örnek üzerinde test edilen bu moleküller, piyasada mevcut hiçbir antibiyotiğin etki etmediği çoklu ilaç dirençli bakterilerde %100 başarı sağladı.
-
Moleküllerin insan hücreleri üzerinde toksik etki yaratmadığı da kanıtlandı.
Prof. Dr. Can, bu moleküller için patent başvurusunun tamamlandığını ve ilaç firmalarıyla iş birliği görüşmelerinin başladığını açıkladı. Hedeflerinin 5 yıl içinde bu antibiyotiği klinik kullanıma sunmak olduğunu belirterek, çalışmanın tıp dünyasında büyük bir boşluğu dolduracağını vurguladı.
Gönderen: journal