Gün geçmez ki TV haberlerinde köpek şiddetinden bahsedilmesin;

Köpeklerden kaçarken araba çarpıp ölümle sonuçlanan vakalar da cabasıdır!

Şöyle bir baktığınızda Ülkenin dağı taşı sokak köpekleriyle doludur.

Bu başıboş sokak köpekleri canları istediği zaman gözüne kestirdikleri çocuklara ve hatta yetişkinlere saldırabilirler, yaralayabilirler, Allah göstermesin ölümlere sebep olabilirler!

Onlara “dur!” deme lüksünüz yoktur, yoksa sizi durdururlar!

Onlara el kaldıramazsınız!

Bırakınız el kaldırmayı, onları azarlayamazsınız bile!

Hadi onu da geçtik;

Onlara suratınızı bile ekşitemez, kızgınlık belirtisi gösteremezsiniz!

Sadece ne yapabilirsiniz?

Eğer dillerinden anlıyorsanız gönüllerini alıp, saldırganlığın köpek medeniyetine uygun bir davranış olmadığı yolunda telkinde bulunabilirsiniz!

Başka türlü davranışlar sergilemeye kalkarsanız;

Hayvanseverleri bi tarafa bırakalım, hayvan haklarını ihlal ve hayvanlara şiddet uygulamaktan yasal takip işlemleriniz başlamış olacaktır!

Geçtiğimiz yıllarda kümesine dadanan bir köpeği kovalayan vatandaşın bu davranışı başka biri tarafından şaka amaçlı kaydedilip sosyal medyada yayınlanınca, aldığı para cezasını karşısında;

“Keşke kümesteki tüm tavuklarımı közde kızartıp da saldırgan köpeğe ikram etseydim!” şeklinde bir serzenişte bulunmuştu.

Yetkili mercilere sesleniyoruz, özellikle Belediyelere;

Hayvan barınağınız varsa, ki olduğunu söylüyorsunuz;

Toplayın, alın götürün şu hayvanları!

Yoksa adımız hayvan düşmanına çıkacak, bilesiniz!

Haa, şunu da söylemeden geçmeyelim;

Barınaktan gelen görevlilerin söyledikleri mazeret;

“Barınakta yerimiz kalmadı, bu yüzden sokak köpeklerini alamıyoruz!”

O zaman şunu soralım;

Hani kısırlaştırma yapıyordunuz?

Belli ki kağıt üzerinde kaldı!

Peki işin sonu nereye gidiyor?

Eğer önlem alınma hususunda sergilenen duyarsızlık devam ederse;

Hindistan’da ineklerin kutsallığı seviyesinde Türkiye’de köpekler kutsanacaktır!